1. Haberler
  2. Avrupa
  3. Hollanda’da yaşayan Türk Ressamı Semiramis Öner, eserlerini Türkiye’de sergiledi.

Hollanda’da yaşayan Türk Ressamı Semiramis Öner, eserlerini Türkiye’de sergiledi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Uzun yıllardır, Hollanda’nın Utrecht şehrinde yaşayan ressam ve kültürel bellek mimarı Semiramis Öner, “Hatıra Kurucular” adlı kişisel sergisiyle, geçmişin gölgeleri arasından sızan umut ışıklarını bugünün renkleriyle buluşturuyor.

Geçmişin izinden, geleceğin hayaline, ‘Hatıra Kurucular’ Sergisi.

Hollanda’daki Fahri Konsolosumuz Titus Kramer’den anlamlı ziyaret ve destek: “Sanat, ortak hafızamızın en kalıcı dilidir”

(Haberin Holandacası en altta.
Nederlandse versie is onderaan)lhan KARAÇAY yazdı:

İstanbul’un kalbinde, tarih ile geleceğin el sıkıştığı bir mekânda; Galata’nın göbeğinde yükselen Metrohan, 2025 ilkbaharına eşsiz bir kültür olayıyla ev sahipliği yapıyor.

Uzun yıllardır, Hollanda’nın Utrecht şehrinde yaşayan ressam ve kültürel bellek mimarı Semiramis Öner, “Hatıra Kurucular” adlı kişisel sergisiyle, geçmişin gölgeleri arasından sızan umut ışıklarını bugünün renkleriyle buluşturuyor. Serginin açılışı, sanatseverleri olduğu kadar, diplomatik dünyayı da Metrohan’a taşıdı.
Türkiye’nin Amersfoort Fahri Başkonsolosu Titus Kramer, sergiyi bizzat ziyaret ederek yalnızca resimlere değil, bu resimlerin içinden yankılanan tarihe, kimliğe ve kültürel köprülere dikkat çekti.

GEÇMİŞİN PORTRELERİNDE KOLEKTİF BELLEK

Afbeelding met overdekt, muur, kamer, galerie Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Semiramis Öner’in “Hatıra Kurucular” sergisi, üç ana bölümde izleyiciyle buluşuyor. Serginin ilk bölümü olan “İstanbul Portreleri”, sanatçının 1995 yılından bu yana İstanbul sahaflarından topladığı 1890-1940 yıllarına ait stüdyo fotoğraflarından oluşan bir seçkiye dayanıyor. Kendi hazırladığı pigmentlerle Kuzey Rönesansın tekniklerini harmanlayan Öner, bu anonim yüzleri büyük boyutlu yağlı boya tuvallere dönüştürerek, adeta geçmişin içinden bugüne açılan pencereler yaratıyor. Her bir yüz, unutulmuş bir hayatın, bastırılmış bir duygunun taşıyıcısı olarak izleyiciye bakıyor. Semiramis Öner, “Resmettiğim kişiler artık sadece yüz değil, birer hafıza nesnesi” diyor.

EŞYALARIN SESSİZ ŞİİRİ: “HATIRA MASASI”

Afbeelding met muur, Kunstgalerie, overdekt, fotolijst Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Serginin ikinci bölümü olan “Hatıra Masası”, yalnızca görsel değil, duygusal bir deneyim sunuyor. Sanatçının resmettiği fotoğraflarda gördüğü objeler, semaverler, saatler, mektuplar, gözlükler bir zamanların gündelik hayatını temsil eden sessiz tanıklar olarak uzun bir masada sergileniyor. Bu masa, bireysel anıların kolektif belleğe evrilmesini izleyiciye hem görsel hem duygusal olarak aktarıyor. Öner’in bu yaklaşımı, tıpkı Utrecht Belediyesi için dört yıl boyunca üzerinde çalıştığı Barış Tablosu gibi, tarihsel olayları sıradan insanların hayatları üzerinden anlatma çabasının devamı niteliğinde.

GELECEĞİN ÜTOPYASI: UMUDUN RENKLERİ

Afbeelding met galerie, Kunstgalerie, muur, fotolijst Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Serginin son bölümü, tam anlamıyla bir içsel sığınak: Türkiye’nin Ütopyası. Sanatçı bu bölümde, kaotik bir dünya tablosunun ortasında umutla yeşeren, sevgi ve dayanışmayla şekillenen bir gelecek tahayyül ediyor. Bu resimler, politik değil ama derinlemesine insani bir vizyonun parçası. Semiramis Öner, bu bölümle ilgili şöyle diyor: “Dünya karmaşadayken, sanatçı ütopyaya sığınır. O ütopyayı resmeder, çünkü başka türlü yaşamak mümkün değildir.”

TITUS KRAMER’İN ZİYARETİ:
DİPLOMASİ İLE SANATIN KESİŞİM NOKTASI

Afbeelding met kleding, persoon, Menselijk gezicht, person Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

18 Nisan 2025 tarihinde Metrohan’da açılan “Hatıra Kurucular” sergisine anlamlı bir ziyaret gerçekleşti. Türkiye’nin Amersfoort Fahri Başkonsolosu Titus Kramer, sergiyi bizzat gezerek hem sanatçı Semiramis Öner’e hem de serginin sunduğu tarihsel derinliğe duyduğu hayranlığı dile getirdi. Bu ziyaret, yalnızca bir protokol gereği değil; aynı zamanda sanat ve diplomasi arasındaki güçlü bağların canlı bir göstergesiydi.

Titus Kramer, yalnızca bir fahri başkonsolos değil, aynı zamanda İstanbul’un kültürel yaşamına yakından bağlı, sanatın dönüştürücü gücüne inanan bir figür. Uzun yıllardır İstanbul’da yaşayan ve şehri ikinci bir vatan olarak gören Kramer, özellikle kültürel işbirliklerine verdiği destekle tanınıyor. Hem Hollanda-Türkiye ilişkilerinde hem de kültürel diplomasi alanında aktif bir rol üstlenen Kramer, geçmiş yıllarda Hollanda’dan gelen sanatçıların İstanbul’da sergilenmesine aracılık etmiş, aynı zamanda Türk sanatçıların Avrupa’da görünür olmasına katkı sağlamıştı.

Afbeelding met verven, kleding, fotolijst, overdekt Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Metrohan’daki ziyareti sırasında Titus Kramer, Semiramis Öner’in eserlerine yalnızca bir sanat izleyicisi gibi değil, adeta bir “hafıza diplomatı” gibi yaklaştı. Her portredeki bakışa uzun süre bakan Kramer, özellikle “Hatıra Masası” karşısında duraksayarak, eşyalara dokunmadan dikkatle inceledi. Ardından şunları söyledi: “Bu sergi, zamansız bir köprünün üzerinde yürüyor. Semiramis Hanım, yalnızca geçmişi anlatmıyor, bizi geleceğe de hazırlıyor. Türkiye ve Hollanda gibi tarih boyunca farklı kimliklerin buluştuğu ülkelerde, sanat bu çeşitliliği bir zenginlik olarak sunma fırsatıdır. Ve ben bu fırsatın, bu masada yankılandığını görüyorum.”

Kramer’in özel ilgi gösterdiği bir diğer nokta, Semiramis Öner’in daha önce Utrecht için yaptığı Utrecht Barışı temalı tablo oldu. Kramer, bu tablonun yalnızca Hollanda tarihinde değil, Avrupa tarihinin ortak belleğinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı:
“Semiramis Öner’in Utrecht Barışı’nı resmetmesi, bir Türk sanatçının Avrupa barış tarihine dokunması demekti. Bu çok sembolik bir hareketti. O tablo, bir köprüdür. Bugün de burada, Metrohan’daki bu sergiyle aynı köprü yeniden kuruluyor.”

Kramer’in ziyaretinde dikkat çeken bir başka yön de, genç sanatçılarla ve sergi küratörleriyle yaptığı uzun sohbetlerdi. Sanata yalnızca koleksiyoncu gözüyle değil, kültürel etkileşim alanı olarak bakan Kramer, genç kuşaklara da örnek bir kültür elçisi figürü çiziyor.

Titus Kramer’in ziyareti, “Hatıra Kurucular” sergisinin taşıdığı uluslararası etkiyi ve sanatın sınır tanımayan gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Onun İstanbul’daki kültür sanat ortamına yaptığı katkılar ve gösterdiği içten ilgi, diplomatların yalnızca elçi değil, bazen hafıza bekçileri ve kültürel köprü kurucuları da olabileceğini kanıtlıyor.

UTRECHT BELEDİYE BAŞKANININ TEBRİĞİ

Afbeelding met Menselijk gezicht, persoon, kleding, glimlach Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Hollanda’nın Utrecht şehrinde ikamet eden sanatçının İstanbul’daki sergisine gidemediği için, büyük üzüntü duyduğunu belirten Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma, konuyla ilgili olarak kendisini ziyarete gelen Titus Kramer’e duygularını açıkladı.
Semiramis Öner’e, Kramer aracılığı ile tebriklerini sunan Belediye Başkanı Dijksma, bundan sonraki ilk sergiye mutlaka katılacağı hakkında söz verdi.

BARIŞIN TUVALDEKİ YÜZÜ:
SEMİRAMİS ÖNER’İN UTRECHT ANITSALLIĞI

Afbeelding met verven, kunst, kleding, groep Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Sanatçının uluslararası alanda tanınmasını sağlayan eserlerinden biri, hiç kuşkusuz 1713 Utrecht Barışı’nı konu alan anıtsal tablosudur. Bu tablo, Utrecht Antlaşması’nın 300’üncü yıl dönümüne özel olarak 2008 yılında düzenlenen yarışmada, bine yakın eser arasından seçilmişti.
24 Aristokratın barışı imzaladığı anı resmeden bu dev tablo, yalnızca bir sanat eseri değil; Avrupa tarihinin en önemli kırılma noktalarından birinin görsel ifadesi olarak da değer taşıyor.

Utrecht’teki törende ilk kez izleyiciyle buluşan bu eser, yalnızca estetik değil, kültürel diplomasi açısından da simgesel bir anlam taşıdı. Semiramis Öner’in dört yıl boyunca durmaksızın, hafta sonları dahi çalışarak tamamladığı bu eserde, barışın kırılganlığı ve kalıcılığı arasında sıkışmış insanlık tarihi adeta tuvale kazınmış durumda.

Bu etkileyici proje, 2008 yılında Utrecht Barış Anlaşması Vakfı, Utrecht Şehir Müzesi ve Oudaen Restorasyon Vakfı iş birliğiyle oluşturulan bir sanat konseyinin kararıyla hayat buldu. Konsey, tarihin en önemli barış antlaşmalarından birini imzalayan 24 aristokratın portrelerini tuvale taşıyacak sanatçıyı belirlemek üzere Fransa ve Hollanda’dan bine yakın ressamın eserlerini titizlikle değerlendirdi. Sonunda, bu tarihsel sorumluluk, Türk ressam Semiramis Öner Mühürdaroğlu’na emanet edildi.

Bu görevin kolay kazanılmadığını dile getiren Öner, dört yıl boyunca ara vermeksizin, hafta sonlarını dahi çalışmaya adadığı yaratım sürecini şöyle ifade etti: “Bu tablo, yalnızca boyadan ve fırçadan ibaret değil. İçinde dört mevsim, dört yıl, dört yüzyıllık bir hikâye taşıyor. Bugün burada, nihayet insanlarla buluştu. Tepkiler ise, beklediğimden çok daha dokunaklı.”

Eserin oluşum sürecinde, sanatçının en büyük destekçisi olan eşi Cumhur Öner de duyduğu gururu dile getirdi: “Bu tablo, sadece eşimin emeğini değil, aynı zamanda Avrupa’nın savaşlarla yoğrulmuş tarihinden doğan bir barış umudunu taşıyor. Eşim, bu umudu resmederek tarihin suskunluğuna bir ses, barışa ise bir yüz kazandırdı.”

Semiramis Öner’in Utrecht’teki Oudaen binasında sergilenen eseri, izleyicisini yalnızca tarihsel bir ana tanıklık ettirmiyor; aynı zamanda savaş ve barış arasında gidip gelen Avrupa’nın karmaşık geçmişine de görsel bir pencere aralıyor. Barışın imzalandığı o anı, renklerin, yüz ifadelerinin ve mekânsal derinliğin diliyle anlatıyor.

Bu tablo, tarih kitaplarının sessiz sayfalarında kaybolmuş bir anı değil; günümüzün karmaşasında hâlâ yankılanan bir barış çağrısıdır. Tıpkı Utrecht’in, zamanında Avrupa’nın diplomasi merkezi hâline gelmesi gibi, Semiramis Öner’in eseri de bugün, sanat yoluyla diyalogun ve hatırlamanın zarif bir vesilesine dönüşüyor.

ZAMANLAR ARASINDA YOLCULUK

Semiramis Öner’in “Hatıra Kurucular” sergisi, yalnızca sanatsal bir başarı değil, aynı zamanda insan belleğiyle bir yüzleşme ve uzlaşma deneyimi. Metrohan’da açılan bu sergi, İstanbul’un geçmişine duyulan özlemi ve geleceğine dair beslenen umudu aynı anda sunuyor. Sergi, 29 Haziran 2025’e kadar her gün (Pazartesi hariç) 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Ziyaretinizi ertelemeyin. Çünkü bu sergide yalnızca tablolar değil, zamanın kendisi konuşuyor.
*******************

DE TENTOONSTELLİNG VAN SEMİRAMİS ÖNER İN METROHAN, İSTANBUL, TREKT VEEL BELANGSTELLİNG

Semiramis Öner is een schilder en architect van het cultureel geheugen die al vele jaren in Utrecht woont, brengt met haar solotentoonstelling “Herinneringsbouwers” de hoopvolle lichtstralen uit het verleden samen met de kleuren van vandaag.

Van de sporen van het verleden naar de droom van de toekomst:
De tentoonstelling ‘Herinneringsbouwers’

Een betekenisvol bezoek en steun van onze ereconsul in Nederland, Titus Kramer:“Kunst is de meest blijvende taal van ons gedeelde geheugen.”

Afbeelding met tekst, Menselijk gezicht, person, persoon Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
Door İlhan KARAÇAY

In het hart van Istanbul, op een plek waar geschiedenis en toekomst elkaar de hand reiken, is Metrohan gelegen in het centrum van Galata het toneel van een uitzonderlijke culturele gebeurtenis dit voorjaar van 2025.

Semiramis Öner is een schilder en architect van het cultureel geheugen die al vele jaren in Utrecht woont, brengt met haar solotentoonstelling “Herinneringsbouwers” de hoopvolle lichtstralen uit het verleden samen met de kleuren van vandaag. De opening van de tentoonstelling trok niet alleen kunstliefhebbers, maar ook vertegenwoordigers uit de diplomatieke wereld naar Metrohan.
Türkiye Honoraire Consul van Amersfoort, Titus Kramer, bracht een persoonlijk bezoek aan de tentoonstelling en benadrukte niet alleen de schilderijen, maar ook de geschiedenis, identiteit en culturele bruggen die erin weerklinken.

COLLECTIEF GEHEUGEN IN PORTRETTEN UIT HET VERLEDEN

Afbeelding met overdekt, muur, kamer, galerie Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

De tentoonstelling “Herinneringsbouwers” van Semiramis Öner bestaat uit drie hoofdsecties. De eerste sectie, getiteld “Portretten van Istanbul”, is gebaseerd op een selectie studiofoto’s uit de periode 1890-1940, verzameld door de kunstenaar sinds 1995 in antiekwinkels in Istanbul. Öner, die Noord-Europese renaissancetechnieken mengt met zelfgemaakte pigmenten, transformeert deze anonieme gezichten tot grote olieverfschilderijen en creëert als het ware ramen die vanuit het verleden opengaan naar het heden. Elk gezicht kijkt de toeschouwer aan als een drager van een vergeten leven en een onderdrukt gevoel. Öner zegt: “De mensen die ik schilder zijn niet slechts gezichten, maar objecten van herinnering geworden.”

DE STILLE POËZIE VAN OBJECTEN: DE HERINNERINGSTAFEL

Afbeelding met muur, Kunstgalerie, overdekt, fotolijst Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

De tweede sectie van de tentoonstelling, “De Herinneringstafel”, biedt niet alleen een visuele, maar ook een emotionele ervaring. De objecten die te zien zijn in de geschilderde foto’s samovars, horloges, brieven, brillen worden tentoongesteld op een lange tafel als stille getuigen van het dagelijks leven van weleer. Deze tafel maakt de evolutie van individuele herinneringen naar collectief geheugen tastbaar voor het publiek, zowel visueel als gevoelsmatig. Deze benadering van Öner sluit aan bij haar vier jaar durende werk aan het Vredesschilderij voor de gemeente Utrecht, waarin ze historische gebeurtenissen via het alledaagse leven van gewone mensen vertelt.

DE UTOPIE VAN DE TOEKOMST: KLEUREN VAN HOOP

Afbeelding met galerie, Kunstgalerie, muur, fotolijst Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

De laatste sectie van de tentoonstelling is een innerlijke toevluchtsoord: de Utopie van Turkije. In deze sectie verbeeldt de kunstenaar een toekomst die, ondanks de chaos in de wereld, ontkiemt met hoop, liefde en solidariteit. Deze werken zijn niet politiek, maar vormen een diep menselijk visioen. Semiramis Öner beschrijft dit als volgt: “Wanneer de wereld chaotisch is, zoekt de kunstenaar zijn toevlucht in utopie. Hij schildert die utopie, want er is geen andere manier om te leven.”

HET BEZOEK VAN TITUS KRAMER:
WAAR DIPLOMATIE EN KUNST SAMENKOMEN

Afbeelding met kleding, persoon, Menselijk gezicht, person Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Op 18 april 2025 vond een betekenisvol bezoek plaats aan de tentoonstelling “Herinneringsbouwers” in Metrohan. Türkiye Honoraire Consul van Amersfoort, Titus Kramer, bezocht de tentoonstelling persoonlijk en sprak zijn bewondering uit voor zowel de kunstenares Semiramis Öner als de historische diepgang van het werk. Dit bezoek was niet slechts een diplomatiek gebaar, maar een levend bewijs van de krachtige band tussen kunst en diplomatie.

Titus Kramer is niet alleen een Honoraire Consul, maar ook een figuur die nauw verbonden is met het culturele leven van İstanbul en gelooft in de transformerende kracht van kunst. Kramer staat bekend om zijn steun aan culturele samenwerkingen, zowel binnen de Nederlands-Turkse relaties als op het gebied van culturele diplomatie. Hij heeft in het verleden geholpen bij tentoonstellingen van Nederlandse kunstenaars in Istanbul, en hij heeft ook bijgedragen aan de zichtbaarheid van Turkse kunstenaars in Europa.

Afbeelding met verven, kleding, fotolijst, overdekt Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Tijdens zijn bezoek aan Metrohan benaderde Titus Kramer de werken van Semiramis Öner niet slechts als een kunstliefhebber, maar als een ware “geheugendiplomaat”. Hij keek lang naar elk portret en stond met aandacht stil bij de Herinneringstafel, waarbij hij de objecten nauwgezet maar met respect bekeek. Hij zei: “Deze tentoonstelling beweegt zich over een tijdloze brug. Mevrouw Semiramis vertelt niet alleen het verleden, zij bereidt ons ook voor op de toekomst. In landen als Turkije en Nederland, waar verschillende identiteiten elkaar al eeuwen ontmoeten, biedt kunst de mogelijkheid om deze diversiteit als rijkdom te presenteren. En ik zie deze rijkdom terug in deze tafel.”

Een ander punt van bijzondere belangstelling voor Kramer was het schilderij over de Vrede van Utrecht dat Öner eerder maakte. Hij benadrukte dat dit werk niet alleen belangrijk is binnen de Nederlandse geschiedenis, maar ook in het gedeelde geheugen van Europa. In zijn woorden:
“Dat Semiramis Öner de Vrede van Utrecht schilderde, betekent dat een Turkse kunstenaar de geschiedenis van de Europese vrede heeft aangeraakt. Dat is een symbolisch gebaar. Dat schilderij is een brug. En vandaag, hier in Metrohan, wordt diezelfde brug opnieuw gebouwd.”

Een ander opvallend aspect van Kramer’s bezoek was zijn lange gesprekken met jonge kunstenaars en curatoren van de tentoonstelling. Kramer, die kunst niet slechts als een verzamelobject beschouwt, maar als een gebied van culturele interactie, treedt op als een voorbeeldige culturele ambassadeur voor jongere generaties.

Het bezoek van Titus Kramer liet opnieuw zien hoe groots de internationale impact van de tentoonstelling “Herinneringsbouwers” is en hoe kunst landsgrenzen overstijgt. Zijn oprechte belangstelling en zijn bijdrage aan de culturele scene van Istanbul bewijzen dat diplomaten soms niet alleen vertegenwoordigers zijn, maar ook wachters van het geheugen en bouwers van culturele bruggen.

GELUKWENS VAN DE BURGEMEESTER VAN UTRECHT

Afbeelding met Menselijk gezicht, persoon, kleding, glimlach Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Burgemeester Sharon Dijksma van de Nederlandse stad Utrecht sprak haar grote spijt uit dat zij de tentoonstelling van de kunstenaar, woonachtig in Utrecht, in Istanbul niet kon bijwonen. Ze deelde haar gevoelens hierover met Titus Kramer, die haar hierover kwam bezoeken.
Via Kramer stuurde burgemeester Dijksma haar felicitaties aan Semiramis Öner over, en beloofde dat ze de eerstvolgende tentoonstelling zeker zal bijwonen.

HET GEZİCHT VAN DE VREDE: HET MONUMENTALE WERK VAN SEMİRAMİS ÖNER İN UTRECHT

Afbeelding met verven, kunst, kleding, groep Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Een van de werken die de internationale bekendheid van de kunstenares heeft vergroot, is ongetwijfeld haar monumentale schilderij over de Vrede van Utrecht uit 1713. Dit werk werd geselecteerd uit bijna duizend inzendingen in een wedstrijd ter gelegenheid van het 300-jarig jubileum van het Verdrag van Utrecht in 2008. In dit monumentale schilderij, dat de ondertekening van de vrede door 24 aristocraten uitbeeldt, ligt een visuele expressie van een van de belangrijkste keerpunten in de Europese geschiedenis.

Tijdens de ceremonie in Utrecht werd het schilderij voor het eerst aan het publiek getoond. Het droeg niet alleen esthetische waarde, maar had ook een symbolische betekenis in termen van culturele diplomatie. Öner werkte vier jaar onafgebroken, zelfs in de weekenden, aan dit werk, waarin de kwetsbaarheid en duurzaamheid van vrede bijna tastbaar zijn geschilderd.

Dit indrukwekkende project kwam in 2008 tot stand op initiatief van de Stichting Vrede van Utrecht, het Centraal Museum Utrecht en de Stichting Oudaen Restauratie. Een speciaal samengestelde kunstcommissie selecteerde, uit bijna duizend inzendingen van kunstenaars uit Frankrijk en Nederland, de Turkse kunstenares Semiramis Öner Mühürdaroğlu om deze historische opdracht te vervullen: het portretteren van de 24 aristocraten die de vredesovereenkomst ondertekenden.

Öner gaf aan dat het geen eenvoudige selectie was. Vier jaar lang werkte zij onophoudelijk aan dit kunstwerk, zonder vakanties, zelfs in de weekenden: “Dit schilderij bestaat niet alleen uit verf en penseel. Het draagt in zich vier seizoenen, vier jaren en vier eeuwen geschiedenis. Vandaag is het voor het eerst onder de mensen. En de reacties… die zijn ontroerend.”

Haar echtgenoot, Cumhur Öner, die haar tijdens het hele proces steunde, sprak zijn trots uit: “Dit schilderij weerspiegelt niet alleen de inspanning van mijn vrouw, maar ook de hoop op vrede die voortkomt uit de oorlogszuchtige geschiedenis van Europa. Door dit te schilderen heeft zij de stilte van de geschiedenis een stem gegeven en de vrede een gezicht.”

Het werk van Semiramis Öner, tentoongesteld in het Oudaen-gebouw in Utrecht, nodigt de toeschouwer uit om niet alleen getuige te zijn van een historisch moment, maar ook om door een visueel venster te kijken naar het complexe verleden van Europa, waarin oorlog en vrede voortdurend met elkaar in strijd zijn.

Dit schilderij is geen vergeten scène uit een geschiedenisboek; het is een actuele oproep tot vrede, weerklinkend in de onrust van vandaag. Net zoals Utrecht ooit het diplomatieke hart van Europa werd, vormt het werk van Semiramis Öner nu een verfijnd middel tot dialoog en herinnering via de kracht van kunst.

EEN REIS TUSSEN TIJDEN

De tentoonstelling “Herinneringsbouwers” van Semiramis Öner is niet alleen een artistiek succes, maar ook een confrontatie en verzoening met het menselijk geheugen. Deze tentoonstelling in Metrohan toont tegelijkertijd het verlangen naar Istanbuls verleden en de hoop op zijn toekomst. De tentoonstelling is gratis te bezoeken tot 29 juni 2025, dagelijks van 10:00 tot 18:00 uur, met uitzondering van maandag.

Stel uw bezoek niet uit. Want in deze tentoonstelling spreken niet alleen de schilderijen, maar de tijd zelf.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hollanda’da yaşayan Türk Ressamı Semiramis Öner, eserlerini Türkiye’de sergiledi.
Yorum Yap