15 Ekim’de maalesef taş kırma makineleri yeniden çalışmaya başlayacak. İnşaat yasağının bitimiyle, buldukları her metreye bina dikenlerin karşısına dikilen doğa, yeşil ve çevre severler de kolları sıvadı. Bodrum, “festivaller şehri” haline dönüştü. Sarı Yaz’la birlikte arka arkaya düzenlenen organizasyonlar büyük ilgi görüyor.
Sarı Yaz’la birlikte Bodrum, “Festivaller Şehri” haline geldi.
Bu yıl, “ilk” kez düzenlenen iki ayrı organizasyon, Bodrumlulara ve tüm Türkiye’ye “merhaba” dedi.
Bunlardan, 1.Uluslararası Balık Festivali’nin bir günlük “aktiviteleri”, ustaca hazırlanmış.
“Denizin kokusunu, damağında hisset” sloganıyla yapılan festivalde, Ege’nin iki komşusunun, Türk ve Yunan müzikleriyle, elleri havaya kalktı, Sirtaki ve Zeybek oynandı. Kumsala kurulan mangallarda kızartılan balıklar servis edilirken diğer tarafta, 100 bin yavru balık da denize bırakıldı.
Halikarnas Unutulmadı
Bu yıl Bodrum’da başlayan bir başka organizasyon da 1. Altın Mozole Yarışması oldu.
Bu etkinlik, Bodrum’a ait Halikarnas Mozolesi’ni Londra’ya kaçıran İngiltere’ye de bir mesaj içeriyor.
Mesajın adı: “Altın Mozolemi Geri Ver.”
İlki yapılan yarışma sonucunda Bodrum’a katkı yapanlara ödülleri görkemli bir törenle verildi.
Ödüllerin dağıtıldığı günün sabahında, Bodrum’daki bir başka etkinliğin İstanbul etabı yapıldı. 37 yaşına giren The Bodrum Cup’ın ilk tanıtımı İstanbul’da yapıldı.
Bodrum-İstanbul arasında mekik dokuyan iki isim “arı” gibi çalışıyordu.
Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ile Erman Aras, 1. Balık Festivaline katıldıktan sonra İstanbul’a gitti. Bodrum Cup’ın basın toplantısında konuştuktan sonra yeniden Bodrum’a dönerek Altın Mozole töreninde ödüllerini aldılar.
Sinema Festivali Başladı
Bodrum’da yeni bir festival daha başladı. Uluslarası Sinema Festivali direktörü Cenk Sezgin haklı olarak, “Bodrum’un festivaller şehirleri arasına katılacağını” vurguluyor. Sinema Festivali İstanköy’e de gidecek. 6 gün süreyle Ege’nin iki yakasında bir sinema şöleni yaşanacak.
15 Ekim’de Bodrum Boat Show, 20 Ekim’de ise 37. Bodrum Cup Festivali coşkusu yaşanacak.
Balık Festivali Nasıl Doğdu?
Bodrum’da festival-organizasyon deyince akla Erman Aras gelir. Bodrum Cup Festivalini başarıyla bugünlere taşıyan Aras, 1. Uluslararası Balık Festivali’ne de imzasını attı.
“Bodrum sevdalısı” Erman Aras’la sessiz bir köşede, 1. Uluslararası Balık Festivali’nin nasıl ortaya çıktığını konuştuk.
“Bodrum’da çok güzel insanlar var”
Aras, festivalleri tek başına yapmadığını vurguladı. “Bodrum’da çok güzel insanlar var. Benim de şansım bu. Ben, Bodrum Cup’da da tek başıma bir şey yapmıyorum.” diyecek kadar da tevazu sahibi.
Soru: 37 yıl sonra bugün, yeni bir festivale imza atıyorsunuz. Neden bir Balık Festivali? Bodrum’a katkısı ne olacak?
Aras: Burada da çok güzel insanlarla hepimiz bir araya geldik. Benim çok sevdiğim bir arkadaşım olan Ümit’le, Club Marma Otel’in sahibi Hüseyin Bey, “Bodrum’da bir balık festivali yapmayı” düşündüklerini söyledi.
Bir komisyon kurduk. Bodrum Cup’daki tecrübemle, neler yapılması gerektiğini kağıda döktük. Bu sene festivali sadece bir gün yapalım dedik. Önümüzdeki senelerde üç güne çıkarmayı düşünüyoruz.
Bodrum, eskiden balık tutarak geçimini sağlardı. Balık, sünger ve tarım vardı. Teknoloji gelişince balık, balık çiftliklerinde yetiştirilmeye başlandı. Bodrum bu konuda Türkiye’nin bir numarası haline geldi. En büyük balık ihracatı yapan bir yer.
Bu kadar balığın bol olduğu bir yerde, ‘bir balık festivali düzenlememiz güzel olur’ dedik.
Burada Giritlilerin bir ağırlığı var. Giritli dediğin hepsi denizci. Onların yemekleri zaten muhteşem. Festivale denizle ilgili Girit yemekleri koyduk. Atölyeler yaptık. Gastronomi açısından değerleri ilave ettik.
İstilacı Balıklar Yenilebilir
Denizlerimiz ısınıyor. Isındıkça da istilacı balıklar çoğalıyor. Bu konuda çok değerli bilim adamlarını, Mert Gökalp’i davet ettik. Belgeseller gösterdik. Aslan balığı gibi istilacı balıkların nasıl yenebileceğini, atölye çalışması ile katılımcılara anlattık. Balıkçılardan istilacı balık istenince onlar da istilacı balıkları avlayacaklar. Tutulmazsa bu balıkların sayısı artıyor. Diğer yediğimiz balıkların hiçbirisi kalmayacak. O yüzden bu çok önemliydi.
Fransa’dan dönüşümüzde İtalya’nın iki balıkçı kasabasının belediye başkanı bizden istilacı balıklarla ilgili yardım istediler. Uzman arkadaşlarımızla İtalya’ya gittik. Bu iki belediyeye de sunumlar yaptık. İstilacı balıklarla çok ilgilendiler. Çok şey de öğrendiler.
Şimdi bu çağımızın problemi. Bu avlanmayı eğer bizim balıkçılara öğretebilirsek, bundan para kazanabilirler. Dezavantaj, avantaja çevrilebilir. Bu balık festivali ile biz de gastronomik açıdan bu değeri ortaya çıkaralım istedik.
Deniz Çayırlarını Lütfen Sökmeyin
Soru: Bu balıkların nasıl yenilebileceğinin anlatımında Bodrum Mandalini de kullanıldı. Sizin Bodrum Mandalini’ne olan ilginizi biliyoruz.
Aras: Gastronomi deyince, Bodrum Mandalini de işin içine girdi. Yeşil Mandalinin tam zamanı. Mert Gökalp ve ekibi balıkları Bodrum Mandalini ile pişirmeyi denedi. Müthiş sonuçlar çıktı. Çok hoşlarına gitti. Festivalde bunları da uygulamalı olarak gösterdik.
Çünkü bizim için yeşil örtü de önemli. Balık festivalinde, ‘plajlarda deniz çayırlarını lütfen sökmeyin’ çağrısı yaptık.
Ayağımıza değiyor, rahatsız oluyoruz diyerek o çayırları kazımayın. Bunlar, denizlerinizi temizleyen unsurlar. Karbonu tutan, oksijeni salan unsurlar.
Bodrum’u Bodrum yapan Erman Aras’ın da söylediği gibi Bodrum’un güzel insanlarıdır…
Emin VAROL yazıyor
