Türkiye’de 30 000 000 insanın başlarını sokacak bir evi yok!
Türkiye’deki 12 000 000 çalışanın aldığı ücret 3 000 liranın altında!
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için 2 000 liraya ihtiyacı var, yani bu miktar ”AÇLIK SINIRI”dır!
Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı, diğer giderleriyle birlikte,6 500 liradır!
Bu otuz milyonluk nüfusu 5 kişilik birer aile olarak hesaplasak 6 000 000 aile eder!
İnsanlar neden mi intihar ediyor?
Hayret, böyle ”kıskanılası bir ülkede böyle imanlı ve dindar bir ülkede” hiç de anlaşılır şey değil! Üstelik abdestli adamlar yönetiyor bizi! Hem yerli ve milli uçaklar yapacaktık, ÖSO kardeşimizdir, MÖSO kardeş, İŞİD öfkeli çocuklarımız ve Kürtlerle bir sorunumuz yok, Suriye’yi dümdüz edelim abi, Emevi caminde namaz icra edelim, Kerkük de bizim aslında, dize getirdik dünyayı, falan fistan!
Değil mi?
****
Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık!.
İslamcıların yıllar yılı biriktirdiği iktidar arzusunun sonucu yaşanmakta.. Son on beş yıldır, iktidar olana dek neyi bastırmışlarsa ve iktidar olduktan sonra neleri palazlanmışsa onu açığa vuruyorlar.
Şimdi bu arzuyu milliyetçiler biriktiriyor. İktidar arzusu çok lanet bir şey, çok pis bir şey, insanı sefilleştirdiği gibi iktidar da edebiliyor akabinde; aşağılık kompleksinden ve bastırılmaktan geliyor bu; zira bu sebeple AKP’liler ve türevleri ile milliyetçi ve türevleri arasında birçok benzerlikler kahramanlık, şehitlik, milliyetçilik, devletçilik, lidere tapınma, yabancı düşmanlığı vb. gözlemlenebiliyor.
Yani Türkiye’de, yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal!. Sosyalistler, anarşistler, feministleri de zaten iki kesim İslamcı ve milliyetçi akım birleşip bastırıyor.
****
Bazı kamu kurumları ne iş yapar hep merak ederim?.
Misal, Türk dil kurumunda çalışan onca görevli sabah uyanıp ‘hanım çabuk kahvaltıyı hazırla işe geç kaldım” dedikten sonra, koşar adım kuruma gidip masa başına oturup, diğer memurlara seslenerek;
”çabuk şu haşlanmış gergedan kıçına bir isim bulmamız lazım. Millet perişan bir halde bizi bekliyor” mu diyor?..
****
Trump, Hilal Kaplan’a “iktidar gazetecisi” göndermesi yaparken , ABD’li senatör Lindsey Graham, yanındaki Amerikalı gazeteciye dönüp, “zaten başka türlüsü kalmadı” demiş!?.
Türk medyasının hali!
***
Kim olursa olsun.
Seveyim ya da sevmeyeyim.
Düşüncelerine katılayım ya da katılmayayım.
En nefret ettiğim, karşı olduğum birileri bile olsa.
Yargısız infaz edilmelerine karşıyım.
Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayanların yanındayım.
Kendime adalet istiyorsam ki, istiyorum..
Bunun için öncelikli olarak, benden olmayanlar için istemeliyim ve istiyorum.
Kendinden olmayanlar için adalet istemeyenlerin, adaleti olmayan muktedirlerle aynı safta buluşmaları anlaşılacak gibi değil.
En azından ben anlayamıyorum.
Anlayabileceğimi de sanmıyorum.
Böyle bir ikiyüzlülüğü, kendi adıma asla kabul etmiyorum, etmeyeceğim de.Yasaların herkes için eşit,adil ve adaletli uygulandığı bir dünya dileğiyle selamlar olsun herkese..
Zuhal Kayhan yazıyor
