Deniz,deniz Karadeniz!
Uzun süreden beri yapmak istediğim birşeyvardı.Yarım kalan birşeydi..Brüksel’de uzunyıllar birlikte çalıştığım Gazeteci Ağabeyim,hocam,Yusuf Cinal Hocamın ziyaretinegidecektim.Türkiye’de olduğunubiliyordum.Turlardan zamanım pek olmadığıiçin ancak sıcak bir temmuz günü Adapazarınınyolunu tuttum. Kilometreleri bir çırpıda aldım.Beni eskicoşkusuyla kendine has tavrıyla pek candankarşıladı.Sanki on küsür sene geçmemiş aynıbıraktığımız yerden devam ettik.İçimizde zerrekadar dostluğumuza gölge getirecek birşeyyoktu. Geçirdiği ağır ameliyatına rağmen sağlıklı veneşesi yerindeydi. Yılların verdiği alışkanlıkla gene o bitmektükenmek bilmeyen Gazeteci refleksiyle hemensahil kasabası olan Karasu’ya gidelimdedi.Hemen yola düştük. Araba’da eski günleri yad ettik ..Kaldığımızyerden devam ettik.Sanki onca yıllar geçmemişsanki dün konuşmuş gibiaynı samimiyet veönyargısız sahbetimize devam ederkenKarasu’ya doğru devam ederken bana rehberlikediyor bölgeyi anlatıyordu. Söz ‘ İpsiz Recep’tenaçıldı.Özellikle Karadeniz turlarında İpsizRecep,Bahri Kaptan ve Topal Osman’danbahsemeden onları rahmetle anmadangeçemezdim.Nitekim de aynı şekilde Akyazı’dangeçip Kivi tarlaları ve Karadeniz’in bereketliFındık tarlalarının bir çırpıda aştık. Karasu’nunsahiline vardığımızda karşımıza çıkan İpsizRecep Caddesi sanki birkaç dakika evvel ‘ Benim adımdan bahsettiniz !İşte ben buradayım! Diyordu.. Nutkum tutuldu. Teffekkür mü bilemem amailahi güçler bu eşsiz kahramandan bahsettiğimizisanki duymuş ve şimdi orada onu yad etmemiziistiyor gibiydi.Karşımda duran kırmızı paslı birtabelada yazan ‘ İpsiz Recep Reis’in’ adı yerine bir heykelinin bulunmamasını yadırgamıştım. Size ondan biraz bahsetmek istiyorum. Bir sürü isimsiz kahramanlar ‘Milli Mücadele’dehizmet vermiştir. Ama İpsiz recep’in ya da RecepReis’in yeri bambaşkadır. İpsiz Recep Kuva-yı Milliye’nin önemli MilisLiderlerinden biridir. Kuva– yı Milliye’nin önemli milis liderlerindenolan İpsiz Recep’in 1862 yılında Rize’dedoğduğu ifade edilse de yaşıtlarınınbeyanlarına göre onun doğum tarihi 1855’tir. Sülale adı “Abdullah Emiralioğlu”dur. Hüseyin Bey ve Cemile Hanım’ın dörtçocuğunun ikincisidir. Kabadayı, mücadelecive dinine bağlı bir şahsiyet olarak bilinirdi.Ayrıca nişancılığının iyi olduğu ve yoksullaraher daim yardım ettiğine dair bilgilermevcuttur. ‘İpsiz” lakabıyla ilgili farklıanlatımlar vardır. En yaygın olanı, Rize’dekimalını satıp bir kısmını cezaevinde sıkıntıçeken arkadaşlarına, kalan kısmını da camiye hibe ettiği ve bu nedenle malı mülkükalmadığından kendisine bu lakabıntakıldığıdır. Bu lakap dışında özellikle MilliMücadele yıllarında yaşının büyüklüğünedeniyle kendisi daha çok“emice” diyeanılmıştır. Kara Mürsel Alp, Turgut Reis ve Oruç Reis gibi bir denizci beyi olan Recep Reis, müfrezesi ile birlikte Kocaeli yarımadasındaKefken, Karasu, Kandıra, Sarıyer, Şile, Beykoz, Ereğli ve Zonguldak havalisindevatanı işgal eden İngiliz, Fransız veYunanlılara karşı savaşmış ve kahramanlıkdestanları yazmıştır. Kocaeli’nde MilliMücadele dönemi açısından oldukça önemarz eden ve bölgede iz bırakan bu çetereisinin Kocaeli için önemi ve bölgedekifaaliyetleri gözardı edilemez. Recep Reis bölgedeki isyancıların da korkuunsuruydu. Ekim 1920’de İzmit ve civarıylaKarasu yerlilerinden 1500 Rum, 300 kadaryerli hainle birlikte İzmit’ten Karasu’yagelerek yağma ve soyguna girişmişler, Belediye Başkanının evini yakarak 20 kadarmasum sivili öldürmüşler, ayrıca halktan5000 lira istemişlerdi. Recep Reis bu sıradaAkçakoca’daydı. Halk arasındaki “İpsizRecep geliyor” şayiası bile hainlerin henüzparayı alamadan kaçıp gitmeleri için yeterliolmuştu. Recep Reisin ünü işgalci Yunanaskerlerini de ürkütmekten geri kalmamıştı.Çatalca’da halka her türlü zulmü yapan 200 kadar Yunan askeri, İpsiz Recep adında 30 kadar adamı olan Laz çetesinin yöreyegeldiğini öğrenince daha basiretlidavranmaya başlamışlardı....