Sevgili okurlar,
Gündemi gerçekten yakalamak zor!..
Bir üflemelik zaman dilimi içinde, neler olup, bitiyor, tüm bunlara da kafa yormak gerçekten zor…
Her gün farklı bir açıklama ve bir gelişme ile sarsılıyoruz..
İşte son gelişmeden başlayarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den başlayalım..
Ülkücülerin Başbuğu merhum Alpaslan Türkeş’in koltuğuna bir oturdu, pir oturdu, oradan onu kimse indiremiyor!?..
“Yani “indiremiyor” diyorsam, demokratik temayüller gereği elbette!..
Tabii ki “indirmek” kimsenin de haddine değil, ama Türkiye’de maalesef bu önemli koltuklara gelenleri “indirmek” biraz güç ve biraz da zaman alıyor..
Bu “indirmek” konusunda yanlış yapan FETÖ’cü güruhun, ülkeye neye mal olduğunu hepimiz biliyoruz!..
Liderler bağlamında,” CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile MHP’li milletvekillerine” kurulan komploları unutmadık elbette..
O günleri hatırlayanlarınız var muhakkak..
“Savcı” olanlar,” avukat cübbesi” giyenler, “taraf “olanlar, “tarafsızlık” zırhına bürünenlerin açıklamaları, arşivlerde açıp bakabilirsiniz?..
Dün, gündeme iki önemli açıklama damga vurdu:
Birincisi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Fetullah Gülen Yapılanması ile ilgili Darbenin Siyasi Ayağının ortaya çıkarılması konusuydu..
Kısaca Bahçeli, bu işin “askeri, sivil” ayağı ortaya çıkarıldı..
Şimdi “Siyasi ayağının da” çıkarılması için gerekenin yapılması lazım..” diyor..
Bahçeli, elin de belge olanların gereğini yapmasını da istemeden geri durmadı!?
Bu durum zaten darbeden bu yana dillendirilen bir husus..
Ama kimse, elini taşın altına koyamıyor, koymaya da yanaşamıyor?
Neden acaba?
Bahçeli bunu da açıklasaydı iyi olurdu..Belli ki bildiği bir değil, çok şey var..O da gereğini yapmalı diye düşünenlerdenim..
Gelelim,i kinci hususa, Bahçeli CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu takibe alan bir komisyon için talimat vermişti..
Parti içinde oluşturulacak bir komisyon, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun işlediği suçları dosyalayacak ve hakkında suç duyurusunda” bulunacak..
Vay, vay!
İnsana sormazlar mı?
Ey Bahçeli, bu senin asli görevin mi?
Bu ülkenin bir anayasası var..
Bu anayasanın şemsiyesi altında kurulan, bu siyasi partileri, başkanlarını, milletvekillerini, “suç işlediler mi, işlemediler mi “ diye takip etme görevini nereden kendinizde buluyorsunuz?
Efendim, “HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’a türküler yakmış, tiyatrosuna “ gitmişler?…”
Daha neler, neler?
Kendi partisini bıraktı usta, bir başka partinin içişlerini takibe alıp, siyaset yapmak,buradan bir beklenti içinde olmak..?
Anlayan varsa, beri gelsin!?
Ülkede yasalar, geçerli hala”..
Varsa, yasalar!..
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, en önemli açıklamayı ise sona sakladı..
“Bu darbenin siyasi ayağını,ya bulsunlar, ya da biz buluruz” diyor!?
İşte bakınız, burası çok önemli ha!..
Bulunuz efendim, bulunuz, ballı kaymak iktidara dayanak olacağınıza bu işlere dayanak olunuz da millette, sizde, herkes rahatlasın..
Türkiye’de bu gelişmeler yaşanırken, Belçika’da Valon Sosyalist Partisi,kendi milletvekilleri,belediye başkanları Türk kökenli Emir Kır’ı ihraç ederek,büyük bir siyasi skandala imza attı..
Bu kadar çalışkan ve parti içinde tırnakları ile kazarak bir yere gelen Federal milletvekili ve Avrupa’daki ilk Türk kökenli belediye başkanlarımızdan biri olan Emir Kır’ı niye partiden ihraç etmişti ki?
İşte burası MHP Lideri Sayın Bahçeli’yi çok ilgilendiriyor..
Bakınız Başkan Emir Kır, partinizin iki seçilmiş belediye başkanını Brüksel’de ağırladı ve bir belediye başkanınızı da Emirdağ İlçesi’nde ziyaret etti diye PS Disiplin Kurulu’na verdi ve buradan ihraç kararı çıkarttı?
Niye ki?
Evet niye ki?
Avrupa’da partiniz ile algı çok kötü!
Üzülerek söylüyorum, bu Belçika’da Almanya’da ve Hollanda ile diğer ülkelerde böyle..
Burada dilim söylemeye el vermiyor..
Lütfen Avrupa’daki örgütlenmeleriniz ile partinizin bu “kötü imajına” karşı da bir şeyler yapsanız!?..
Yani partinizi dışa açsanız,diğer ülke siyasi partileri ile ilişkilerinizi geliştirseniz, yeni bir imaj vurgusu yapsanız iyi olmaz mı?
Kimse alınmasın ama, gerçek bu!
Gerçekler ise, Belçika’da bir daha su üstüne çıktı..
Daha önce de MHP’nin fikri ve zikri gündeme taşınarak,eleştirilmiş, toplantılar engellenmiş ve çirkin karalamalarda bulunulmuştu..
Bunlar ne çabuk unutuldu?
Şimdi gelelim darbenin şifrelerine..
Bakalım, bu “darbenin siyasi ayağında kimler var”, yok görelim..
Hakkını teslim edelim, “Bülent Arınç, Kadir Topbaş, Melih Gökçek ve FETÖ güruhu yanında beleşten yazan, çizen, parayı götürenler bu işin içinde kesin yoktur..
Vallahi damatlar, heç yoktur!
İlahi Nasreddin Hoca’mız aklıma düştü..
Bir gün eşi Hocaya sorar:
“-Emret Hocam, kime görüneyim, kime görünmeyeyim” der?
Hoca bu, eşine bakar ve cevabı verir:
“- Hanım bana görünmede, kime görünürsen görün”
Türkiye’de siyasetin geldiği nokta burasıdır..
Yani ,”elmalar ile armutlar, çöple saman” birbirine iyice karışmıştır..
Kimin, kime görüneceği, görünmeyeceği de bu alaca karanlıkta pek belli olmuyor?
Neden mi?
Herkes rolünü, bir güzel oynuyor!..
Ve gazeteler yazıyor:
“Kanal İstanbul var, Kanal İstanbul…
Recep Tayyip Erdoğan var, Recep Tayyip Erdoğan..
Biraz da, Kemal Kılıçdaroğlu..
Şimdi gündem, Devlet Bahçeli..
Ara sıra Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş..
Öte yanda hep aynı ses:
Sizi gidi, siziler, bunlar köprüye de, baraja da, hava alanın da karşı çıkmadılar mı?
Haydi şimdi Libyaya’ya?
Ulan kerkenez, Suriye ve Irak’ı unuttun mu?
Dağlar bizimdir, kahrolsun PKK!
Şehitler Ölmez, vatan bölünmez!
Bunlar HDP ile pardon terör ile işbirliği yapıyorlar?
Sizi gidi hinler?
Aklıma bu sefer merhum sanatçı Barış Manço düştü..
Patates, biber, patlıcan!
Neleri unutmadık ki ey dost, can?
En iyisi mi?
“Karakaş gözlerin elmas
Bu güzellik sende de kalmaz
Pişman olursun kimseler almaz
Annene bak gör halini..”
Haydi bana eyvallah!
Yusuf Cinal yazıyor/17 Ocak 2020 Brüksel
KARİKATÜRLER: Yasin Halaç
