Türk asıllı Belçikalı politikacılara sormak istediğim sorular :
- Geldiğiniz mevkilere Türk kökenli seçmenlerin oyları ile seçildiğinizin bilinci içinde misiniz ?
- Buna rağmen, mensubu bulunduğunuz Belçika toplumuna, Belçika Krallığına ve onun kanunlarına , tarihsel, geleneksel , dinsel gerçeklerine moral ve gerçek bir biçimde uymak zorunda olduğunuzu biliyor musunuz ?
- Bütün bunlara rağmen neden sadece Türkiye boyutlu olarak hareket ediyorsunuz ? Örneğin neden sadece Türk resmi, dinsel ve özel bayramlarına ve etkenliklerine katılıyor ve T.C. temsilciliklerinde nutuklar atıyorsunuz ? Seçilme yerlerinizde Türk asıllı Belçikalılar ve Belçikalılar yanı sıra pek çok Arab ve Afrika kökenli hemşehirliniz var. Ancak bunların temsilciliklerinde veya etkenliklerinde sizi görmek çok ender !
- Neden sadece Türkiye’den gelen politik, kültürel , vs nitelikli ziyaretçileri kabul edip onlarla, Belçika’nın çıkarlarını, politikalarını ve diğer resmi ve diğer temel yaklaşımlarını ve tutumlarını göz önüne almadan görüşmeler yapıyorsunuz ?
- Niçin sadece sık, sık Türkiye’ye ( hatta Belçika’nın resmen tanımadığı T.C. dışındaki yönetim bölgelerine ) giderek oradaki yerel makamlarla -Belçika Hükümeti’nin, kamu oyunun ve seçmenlerinizin haberi ve onayı olmadan- görüşmeler yapıp T.C politikalarına karışıyorsunuz ?
- Niçin mensubu bulunduğunuz Belçika siyasal örgütlerinin ilkelerine, geleneksel yapılarına, tutum ve yaklaşımlarına uymadan, sadece Türk kökenli toplumun niteliklerine bağlı kalıyorsunuz ? Göçmen topluluklarının birbirini sıralı olarak izleyip geçirdikleri ‘ alışma ( familiarisation ) – uyum ( adaptation ) – bütünleşme ( intégration ) – erime (assimilation )‘ etaplarına ve tüm sürecine uymaktan neden mahrumsunuz ?
- Türkçe ve Belçika’nın üç resmi dili kapsamında dil bilginizi irdeleyip geliştirmeye gayret ediyor musunuz ? Buna paralel olarak; Belçika Krallığının tarihini, sosyal ve kültürel yapısını ve diğer gerçeklerini içeren genel kültür düzeyinizi hiç irdelediniz mi ? Adı geçen düzeyi devamlı olarak geliştirmeyi hiç denediniz mi ?
- Sizleri seçen Türk asıllı Belçika topluluğunun çıkarlarını
meşru ve demokratik yöntemlerle korumayı isterseniz
bunun Belçika düzeyinde ve diğer azınlıklar nezdinde ne ölçüde ve nasıl kabul edilip edilmeyeceğini hiç düşündünüz mü ?
- Oldukça olanak dışı ve fantazi olarak, örneğin Belçikalı bir
azınlık topluluğu Emirdağ’da bir katolik kilisesi açarsa Emirdağ halkı bunu acaba nasıl karşılar ?
Yukarıda sıralanan ve muhtemelen mevcut olan diğer hususları gözönüne almazsanız , ‘ İki patrona aynı zamanda hizmet verme ‘ durumunda kalacağınızın – ve eninde sonunda – Belçika politik , sosyal ve kültürel yapısından ve Belçika toplumundan dışlanacağınızın bilinci içinde misiniz ?
Dr. Economist Tunay Akoğlu,
Birleşmiş Milletler eski yöneticilerinden ve
AB nezdinde kayıtlı serbest danışman.
NOT: Sizlerinde görüş ve düşünceleri bizim için önemli..Bize yazınız.(yusufcinal@gmail.com) Susan değil, konuşan bir toplum için işte meydan!