Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, CHP Belçika Birliği’nin davetlisi olarak Brüksel’de “ Türkiye’de Basın Özgürlüğü ve Siyaset” konulu bir konferans verdi.
CHP Belçika Birliği’nin davetlisi olarak Belçika’ya gelen Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Brüksel’de
“ Türkiye’de Basın Özgürlüğü ve Siyaset” konulu bir konferans verdi.
Saygı duruşu ve birlikte İstiklal Marşı’nın söylenmesi ile kısa bir açış konuşması yapan CHP Belçika Birliği Başkanı Derya Bulduk,” CHP Belçika Birliği olarak halkımızı bilgilendirmeye, Türkiye’de ve dünyada olup bitenleri, üyelerimize ve vatandaşlarımıza anlatmaya büyük enim veriyoruz, özen gösteriyoruz” diyerek, TGF Başkanı Yılmaz Karaca’ya davetlerini kırmayarak Brüksel’e geldiği için teşekkür etti…
EN İLKEL ŞEKİLDE GAZETELER HAZIRLADIK!
Yazar ve CHP Belçika Birliği Kurucu yöneticilerinden Erdinç Utku’nun moderatörlüğünde gerçekleşen konferansta, TGF Başkanı Yılmaz Karaca’nın yaşam kesitleri ve çalışmaları önce paylaşıldı.
Gerek basın ve gerekse siyasi kişiliği yanında sosyal kültürel faaliyetlerde dolu, dolu çalışmalar yapan TGF Başkanı Yılmaz Karaca,” Aslında geçen yıl Nisan ayında davetliydim. Bir pasaport sıkıntısı nedeni ile geçen yıl buraya gelmemiz mümkün olmadı..Aile büyüklerimiz vasıtası ile basına bulaştık..En ilkel şartlarda gazeteler hazırladık.İnsanımızı bilgilendirdik ve bu mesleğe gönül verdik. Bugünlere geldik şükür..Ama şunu söyleyeyim ki,basın mensupları olarak hiç bu kadar zorlu bir dönem geçirmedik.. TGF 70 Meslek örgütünden oluşan bir meslek örgütü..Azerbaycan(4) ve KKTC’de(3) de örgüt konumdayız. 25 Bin üyemiz var..Bizler ne yapıyoruz? Bizler önce kendi sorunlarımız,bunun yanında da ülkemizin sorunlarına odaklanıyoruz..Ayrıca her ilde de “konsey” toplantıları yapıyoruz..Türk dünyası Basın Şurası toplantılarını gerçekleştiriyoruz..
BAZEN SOLCU,BAZEN FETÖ’CÜ OLDUK!
TGF Başkanı ve yöneticileri ile tarafsız bir kurum,ama yinede Türkiye’de hep önümüze bir engel çıkarılıyor.. bazen FETÖ, bazen solcu, bazen de HDP ile ilişkilendiriliyoruz!
Sivas’ta bir toplantı düzenlemeye karar verdik..Sonra Valimiz bu toplantıyı iptal ettirdi..Gerekçe ise içimizde HDP’li varmış.. Sonra gerekli mercilerle görüştük..”Biz o toplantıyı orada yapacağız..Ve Bize atılan iftirayı da kamu ile paylaşacağız “dedi..
Sonra yanlıştan dönüldü..Toplantıyı gerçekleştirdik.. Basın özgürlüğü tamamda yalan ile iftira ile karşı karşıyayız..Hep ötelendik..Ötelenmeye devam ediyoruz.. Yanlarında değilseniz,yandınız..
BİR YIL SONRA BASIN KARTIMI ALDIM
Türkiye’de bir basın kartı olayı var..Ben Basın kartı Komisyonunda on yıl boyunca görev yaptım.. Beş yıl önceydi..Basın Kartı toplantısında önümüze Ethem Sançak ile ilgili bir basın kartı istemi geldi..Bu istemi orada,Ethem Sançak ile ilgili başvuruyu 8-2 oylama ile reddettik.. Yönetmenliklere göre Ethem Sançak kartı alamaz dediler..Sonra bizi görevden aldılar..Aslında yasalara aykırı bir durum ama, burası Türkiye!
Hemen bir komisyon oluşturup Ethem Sançak’ın basın kartını verdiler..Şu an Havuz Medyası dediğimiz basın temsilcilerinin elinde bu komisyonlarda..Başında da Şebnem Bursalı var..
Kartlı ise değişti..Eskiden sarı renkli bir basın kartı vardı..Bu gitti,kendi renklerini koydular..Yılların geleneksel sarı basın kartı gitti..Yerine bu geldi.. Benim sürekli basın kartımı bir yıl sonra verdiler..Hurriyet Gazetesi’nde bir haber çıkmasa,basın kartımı vermeyeceklerdi..40 Yıl sonra yaşadığımız bu durum bu!
Şu an basın özgürlüğü, basın kartı üzerinden vuruluyor,baskı altına alınıyor..
GAZETELER BİR,BİR KAPANDI!
Resmi ilanları da keserek,baskı uyguluyorlar..Daha açısı Anadolu’da bu mesleği yapan arkadaşlarımızın gördüğü baskıyı anlatmak mümkün değil..Haberleri yazarken, bile arkadaşlarımız başımıza ne gelir diye düşünmeden edemiyor.. Gazetecilere yapılan baskılara boyun eğmeden devam ediyoruz..Resmi ilan alan gazetelerin sayısı 2 Bin üzerindeydi..Şu an gazetelerin sayısı Bin 50’ye düştü.. Bir kısmını ilan vermeyerek kapanmasına neden oldular..Bir kısmını da kalite bağlamında birleşmeye zorladılar.. 2019 yılında 130 Gazete kapandı.. kontrol altına alamadıkları Anadolu Basını böyle bir baskı içinde..Ben gazetelere baktığımda utanıyorum.. Bir beyaz,nasıl olurda kara gösterilir..
BİR 15 TEMMUZ BAYRAMI?
Bir 15 Temmuz başımıza dert oldu..Milli Bayramlardan daha önemli hale getirildi.. 15 Temmuz kutlanıyor..
Ünlü merhum gazeteci, yazar Uğur Mumcu, ne demişti? “Tehlike geliyor” delişti.. Onun yazdıkları hep gerçek oldu..
Cumhurbaşkanı kalktı FETÖ’nün siyasi ayağı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu gösterdi.. İnanılır gibi değil..
Arkadaşlar Türkiye’de gazeteciler yazdıklarından dolayı hapiste..Şu an 68’e yakın gazeteci arkadaşımız adalet bekleniyor..Hatta daha haklarında iddianame hazırlanmamışlar var..
son Sözcü Gazetesi yazarlarına yapıştırılan FETÖ” suçlaması kabul edilir gibi değil..FETÖ ile mücadele edilenler bile bugün FETÖ’cü olarak suçlanıyor..
SİYASETİN YANLIŞ KARARLARI?
Siyasetin aldığı yanlış kararlar nedeni ile ülkemiz Suriyeli,Iraklı ve diğer ülke vatandaşları ile doldu..Kendi vatandaşlarımızdan bile daha fazla bunlar itibar görüyorlar..
Suriye’de şehit üstüne şehit veriyoruz..Askerlerimizin mevzilendiği gözetleme kuleleri Suriyeli güçler tarafından çevrilmiş,oradan çıkamıyoruz..Yani çok enteresan,nedendir bu düşmanlık? Suriye ile bir anlaşma sağlanmadığı takdirde,Türkiye olarak daha büyük tehlikeler içinde olacağımız görülüyor..Siyasette inatlaşma almaması lazım..Türkiye’nin komşuları ile düşmanca bir tavır içinde olması ne bizleri,ne komşularımızı huzurlu kılar!.. Amerika ve Rusya bizimle top oynar gibi oynuyor..
YENİ OLUŞUMLAR?
Türkiye Gazetecileri Federasyonu’na karşı Bülent Arınç döneminde bir konfederasyon kuruldu..Arınç gitti,dernek bitti.. Şimdi ise yine bize karşı bir “Konsey” kuruldu.. Hiç bu güne kadar böyle bir şey görmedim.. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun direktifi, Havuz Medyası yetkililerin kurucu üyesi olması ve Cumhurbaşkanının onayı ile kuruldu..Böyle bir şeye ilk defa rastlıyoruz böyle bir duruma..İki etkinlik yapıldı..Buraya büyük bir para akıtıldı..
Işık görünüyor mu? Işık görünmüyor diye mücadeleyi bırakmıyoruz.. Biz Anadolu Basın mensupları olarak çok mağdur durumdayız.. Maalesef bu mücadeleyi bazı büyük dernekler yapamıyor..
Yazdığından dolayı saldırıya uğrayan,dövülen gazeteciler var..Anadolu’da bir gazeteci saldırıya uğradığı zaman hiçbiri ortada yok..Sadece Ankara ve İstanbul’da çalışanlar için mi varsınız dedim..60 Yakın arkadaşımız saldırıya uğradı..Onların yanında olan yok..Kendi imkanlarımız ile karşı koymaya çalışıyoruz..
CHP bünyesinde bey gazeteci arkadaşımız var.. Atilla Sertel olmak üzere, bizim sorunlarımız gündeme taşıyorlar..Onlara teşekkür ederiz..
BİZİM SİYASİ GÖRÜŞÜMÜZ YOK!
Bizim bir siyasi bir görüşümüz yok..Bizi bir başka partide davet etse,gelir görüş ve düşüncelerimizi paylaşırız.. Doğru bildiğimizi ülkemizin refaha kavuşması için söyleriz..Ben geri kalmam..Ama çoğu meslektaşımız köşesine çekildi ve işi umursamıyorlar? Yıllardan bu yana her gelen iktidar,her dönem içinde verilen söz “Basının önü açılacak” derler, ancak bir gram ileri gidilmez.. İktidarın umursamadığı,muhalefetin sözünün geçmediği yerde ne söyleyebilir,ne bekleyebiliriz.. Bir toplantıda Cumhurbaşkanımız “Bizim dönemimizde basının önü açıldı,büyük imkanlar yaratıldı” dedi..Hayretler içinde kaldım..
“ŞİMDİ ÜLKEYİ KARALADI” DİYECEKLER?
Şimdi bizim içinde TGF Başkanı gitti Brüksel’de Türkiye’yi karaladı derler..Bunu havuz medyası hep yapar.. Bizim görevimiz mesleğimize sahip çıkmak, sorunlarımızı paylaşmak..
Televizyon olayları daha enteresan, karasal yayın yapan televizyonlarımız birden uyduya çıkmaya başladı..150 kadar televizyonu, bal ve şeker satan 40 televizyon da buna katıldı..Büyük paralara mal olan bu yayınlar arkadaşımız Atilla Sertel’in girişimi ile 15 Bin Dolara düşürüldü..Sonra bu TL’ye çevrildi..Bu nedenle televizyonların sayısı 65’e düştü..Bursa’nın en önemli televizyonlarından Olay TV kapandı..Gaziantep ve Adana’da televizyonlar kepenk kapattı.. Uydu ve maliyet bedeli nedeni ile televizyonlar internet yayıncılığına başlamak zorunda kaldılar..
DEVLET SANSÜR UYGULUYOR?
Burada da devlet bir sansür uyguluyor..Bu gidişat böyle devam ediyor..Bunun sonucu olarak ortada 15 televizyon kalacak gibi..TV’ler bir ara büyük paralar ile satılıyordu..Şimdi ne alan var,ne de televizyonlara yan bakan..Hatta gazetelerde satılıyor ama kimse bu gazeteleri alacak durumda değil.. Bedava versen gazete alan yok..Artık gazetecilik mesleğine başkaları girdi..İş adamlarının gazete satın almasına,televizyon kurmasına karşı değiliz ama, adam gibi yayıncılık yapılmalı,sadece ihale takibi için yayıncılık yapılamaz..
Belediyeler bile dikkatli yaz,destek al baskısı yapıyor..
DESTEK KESİLDİ,GAZETELER KAPANDI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2,2,5 Milyon TL yardım yapılıyordu.Bu kesilince televizyon ve gazeteleri kapandı..Büyükşehir kapısı onlar için büyük bir gelir kapısıydı..İktidar yanlısı isen, Vakıf Bank,Halk Bankası,THY’den büyük destek var. En son bir ödül töreninde büyük bir sponsorluk sağlandı.Burada Cumhurbaşkanı plaket dağıtıyor..Her şey alt-üst oldu.. 25 Kişiye kendisi bilhassa katılıyor ve plaket dağıtıyor..
Ergenekon, Balyoz, kafes tutuklamaları ve göz altıları döneminde Silivri Cezaevine gidip, geldik..Haksız yere içeri alınanların hakkını savunduk..
Bize her an,her zaman bir yazı geliyor ve yasak bilgisi geliyor..Yani habere yayın yasağı konuyor..Haber alma özgürlüğü keyfi bir tutum ile engelleniyor..Bu arada sosyal medya var..Burada yasaklar deliniyor, ama orada da yasaklar bazen can yakıyor..
İNTERNET YASASI ÇIKARILMALI
Bir an önce bir internet yasası çıkarılmalı ve kimin bu alanda yayın yaptığı belirlenmeli ve kurala bağlanmalı..Ancak bu alanda çok iyi yayın yapanlar var.Onları tenzih ederiz.. 250 TL’ye bir alan alıyorsunuz, hiçbir sorumluluğu yok..AA’da bir kıyak yapıyor..Abone oluyorsunuz, ver iş adamına tehdidi,ver siyasetçiye tehdidi.. Yasası çıkarılmıyor..Buradan da faydalanılıyor..Yasa komisyonlarda bekliyor, bir türlü çıkmıyor..Özellikle çıkarılmıyor..Bu kargaşadan yararlandıklarını düşünüyorum. Bazı internet sayfalarında ne tehditler,ne kötü haberler yer alıyor.. Hakareti yapanın yanına kar kalıyor..Cezası da yok..Böyle bir keşmekeş durum var..Ama zülfü yare dokundular mı,kanunlar, yasalar harekete geçiriliyor..
SAHİBİNİN SESİ GAZETELER?
Gazetelerin yüzde 70’i sahibinin sesi konumunda..Bir doğru haberi,ters yüz edip sunabiliyorlar..Zaman içinde yok olacaklar ama,tepkileri göstermemiz lazım.. basının bu kadar suistimal edilmesi,rencide edilmesi karşısında boş durmuyoruz.Anlatıyoruz,dinleyenler hayretler içinde kalıyor..Halkın bu durumu,bu şartları yaratanlara bir ders vereceğine inancımız tam.. Bunlar inanın kaçacaklar..Ülkeyi terk edecekler eminim..”diyerek, Türkiye’de basın özgürlüğü ve siyaset konusunda yaşadıklarını, konferansı takip edenlerle paylaştı..
Konferans sonrası CHP Belçika Birliği Başkanı Derya Bulduk,TGF Başkanı Yılmaz karaca’ya tekrar teşekkür etti.Karşılıklı hediyeler verildi,resimler çektirildi ve birlikte yemeğe geçildi..
Konferansı eski CHP Belçika Birliği başkanları Hasan Eryürük, İsmet Yılmaz, Yazar Ahmet Aytaç, Marmara Afyon Dernekleri Federasyonu Başkanı Taner Bayrak, İCC Dialog Derneği Başkanı Okyay Karataş, Belçika Rumeli Dernekleri Başkanı Turan Türe ve vatandaşlar ,üyeler takip etti..
YUSUF CİNAL/BRÜKSEL
