Yazıklar Olsun! Neden Bu Nefret ve Kin!?

Xurshidbanu Natavan
Xurshidbanu Natavan
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Henüz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlandığı günlerde bizi derinden sarsan bir olay yaşandı!
Belçika’nın Waterlo İlçesi’nde Azerbaycan-Türk tarihinde önemli bir yer edinmiş kadınlardan olan Karabağ Hanı’nın kızı Xurşudbanu Natavan’ın heykeli kimliği belirsiz kişilerce boya ile kirletildi!!
Bu ne terbiyesizlik, bu ne öfke, bu ne kin!?
Bunu kimlerin yaptığını biliyorsunuz değil mi?
Şimdi belediye yetkilileri temizliyor boyayı..
Peki içi pislenmiş, nefret ve kin ile kalbi küf ve yosun tutmuş bu zihniyeti kim temizleyebilir?
Her nefret hareketi değerlerimize, tarihimize daha sıkı sarılmayı öğretiyor bize.
Daha da savunuyor daha da inanıyor olacağız!
Yazıklar Olsun!


Xurşudbanu Natavan Kimdir?
Hurşidbanu, 1832’de Şuşa’da dünyaya geldi. Babası, Karabağ’ın sonuncu egemen hanı Mehdikulu Han; annesi ise Gence hanlarının neslinden olan Uğurlu Bey’in kızı Bedircihan idi. Ailenin yegâne evladı ve Karabağ Hanlığının mirasçısı olduğundan sarayda “Dürr-i yekta” (Tek inci), halk arasında ise Han Kızı adıyla tanınmıştı.[2] “Natevan“, kendisi için seçtiği mahlastır, “kimsesiz, muhtaç” anlamına gelir. (kaynak:wikipedia)
Babasının 1845’te ölümünden sonra Karabağ Hanlığı’nın meşrû vârisi olarak hanlığı yönetmeye başladı. Hanlığın toprakları babasının ölümünden sonra Rus İmparatorluğu’nun idaresine geçtiğinden Tiflis’teki Rus yöneticilerin gözetiminde yaşadı ve 1850’de Ruslar’ın hizmetinde bir general olan Dağıstanlı Hasay Han Üsmiyev’le evlendirildi.
Azerbaycan’ın öncü ve lider kadınlardan biri olarak Natevan akla gelmektedir. XIX. yüzyıl Azerbaycan’ında Fuzûlî mektebinin en tanınmış temsilcisi olarak kabul edilir.[1] Şiirlerinin çoğu kaybolmuş; ancak devrinde bazıları bestelenmiş ve bu besteler klasik Azerbaycan mûsikisinin en güzel örnekleri arasında yer almıştır. Karabağ hanlığının son varisi olarak
başladığı hayat yolculuğunda almış olduğu eğitimin ve sanatsal yeteneğinin katkısıyla, gerek siyasi gerekse de kültürel alanda büyük bir birikime sahip olan Natevan, yaşamış
olduğu çeşitli zorluklara karşın Azerbaycan’da “güçlü kadın imgesi”nin sembolü olarak kabul edilmektedir.
Tarihte yaşadığı zorlukların üstesinden gelebilmiş ender kadınlardan birisidir Natevan. O, kadınların aşağı görüldüğü ezildiği bir dönemde  gösterdiği fedakarlıklarla, başarılarla gerek kendi devre gerek kendinden sonraki devre ilham olmuş yüce bir şahsiyet. Anne olarak acılar çekmiş, gerektiğinde güçlü liderlik sergilemiş, şiirleriyle halkını etkilemiştir.
Natevan, yaşamı boyunca maarifin, kültürün yayılmasına yardım etmiş; sosyal-kültürel etkinliklere aktif olarak katılmıştır. Yol-köprü kurulmasına, okullar açılmasına yıllık gelirden özel fon ayırmıştır. Uzak kentlerde okuyan Azerbaycanlı öğrencilere maddi açıdan yardım eden Natevan, bilim adamlarına, şairlere ve esnaflara özel önem vermiştir. Yalnızca Karabağ’la sınırlı
olmayan bir yardımseverliğe sahip olan Natevan, Kafkasya’daki tüm şair ve sanatçılara destek olmuştur. Döneminde 18 köy ve birkaç yayla ve fabrikaya sahip olan Natevan, sahip olduğu mal varlığının belirli bir kısmını hayır işleri için harcamıştır.
Halkın refahı, kadın ve insan haklarının korunması için mücadele veren Natevan bu amaçla Çar memurları ile karşı karşıya gelmekten korkmamıştır. Halkının gelişmesi ve uluslararası alanda tanınmasını sağlamak isteyen Natevan toplumda “erkek işi” olarak tabir edilen işleri büyük bir başarı ile gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda at yetiştiriciliği ile uğraşan Natevan atları ile ünlü olan Karabağ’ın birçok ödül kazanmasını sağlamıştır. Döneminde oldukça saygı duyulan ve sözü geçen bir kadın olması nedeniyle Natevan, liderlerle çeşitli zamanlarda da bir araya gelmiş, siyasi görüşmeler yapmıştır.1850’den itibaren şiir yazdığı bilinen Hurşid Banu, 1872’de Şuşa’da “Meclis-i Üns” adı altında şairler birliği kurdu ve yirmi yıldan fazla bu birliğin yöneticisi ve mali destekleyicisi oldu.
Şiirin yanı sıra hat, tezhip ve resimle de uğraştı. Azerbaycan El Yazmaları Enstitüsü’nde onun kendi elinden çıkmış “Gül Defteri” (1886) adıyla bilinen bir albüm bulunur. Yaptığı iğne işleri de Azerbaycan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi’nde saklanmaktadır. 1858’de Kafkasya’yı ziyaret eden Fransız yazarı Alexandre Dumas’ya hazırladığı el işlerini hediye etmiş, Dumas da kendisine bir satranç takımı vermiştir. Mir Abbas adlı oğlunun (1885) ve ikinci eşinin beklenmedik ölümleri ile sarsıldı. Fuzûlî tarzı gazelleri bir tarafa bırakarak mersiyeler kaleme aldı. 2 Ekim 1897 yılında çok sevdiği Şuşa’da yaşamını yitiren Hurşid Bânû Natevan’ın ölümü şiir meclislerinde “güneşin batması” olarak tasvir edilmiştir. Kendisi Ağdam’da İmaret adı verilen aile mezarlığına defnedildi.
1960’ta Bakü’de heykeli dikilen Hurşid Bânû hakkında birçok eser kaleme alınmıştır. Bunlar arasında İlyas Efendiyev’in Hurşîd Bânû Nâtevan (1978) adlı dramı birçok defa sahnelenmiştir. 2006 yılı yapımı “Xarı Bülbüllər” filmi Hurşidbanu Natevan’nın hayatı hakkındadır.
Son Durum:
Belediye olaya hemen müdahale etti ve heykel temizlendi ama heykelin bazı bölümleri zarar gördü. Karabağ yazan yer kırılmış. Belediye’ye anlayışından ötürü teşekkür ederiz.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yazıklar Olsun! Neden Bu Nefret ve Kin!?