Yıllar önce Brüksel’de 5/ 6 arkadaş aynı kahveye çıkıyoruz.. Muhabbeti o günün gündemi belirliyor.. Yalnız içimizde biri var, onun ki değişik.. O evinin bodrum katında bir pencere varmış, kiracı koyacağı için pencereyi büyütüyormuş.. Her gün geldiğinde onun muhabbeti pencere 80×80 yerine 100×100 yaptığından bahsediyor .
Bir gün böyle iki gün böyle derken içimizde bir büyüğümüz vardi. Ona dedi ki, “beri bak arkadaş, bir kısrak ahıra girer. Bir küheylan ( gunnar) doğurur, ama kimsenin haberi olmaz.. O küheylan büyür yarış ati olur yine kimsenin haberi olmaz.. Ama bir tavuk yumurtlayacağı vakit bütün mahalleyi ayağa kaldırır.. Senin bu pencere muhabbetin ona benziyor! başka muhabbetin yok mu senin”dedi?..
Şimdi gelelim esas meseleye!?
Bati Avrupa’da yasayanlar bilir, sağlık sigortasına, her üç ayda 40€. ek bir pirim ödersen, yurt dışına gittiğinde başına bir şey gelirse, o ambulans uçak gelir, seni bulunduğun yerden alır ve götürür. Bu Bati Avrupa’da olağan şeyler yeter ki zamanında o küçük pirimi öde!. .
Şimdi gelelim Belçika’dan bana, cevap yazan arkadaşlara; ne yaptı size Belçika?
Her sokağa, bir cami açtınız, açma mı dedi?
Hatta elektrik ve su paranızı da ödedi!
Bir Avrupalı gelse, buraya sokaklara kilise açmaya çalışsa, bir araba sopa atarız! ………..
2000 Yılına kadar okular kapanırken çift çocuk parası ödedi mi, ödedi?! Neden ödedi?
“Çocuklar tatil yapsın” diye!
Peki okular açılırken, yine çift çocuk parası verdi mi, verdi!
“Çocuklar, okul kırtasiyelerini alsın” diye!
5 Çocuğa, 25 bin,iki katı 50 bin, yani yalnız iki aylık çocuk parası 100 bin frank..
Peki biz ne yaptık bu paraları?
Arsa aldık, tarla aldık..
Bak simdi bir işe yaramıyor!?..
İsmini bile yazamayana Belçika kimliği verdi.
Bütün dünyayı vizesiz gezebiliyorsun ……..
Seçme seçilme hakki verdi.. b
Bugün Belçika Fedaral Parlamentosunda millet vekili çocuklarımız var..Bölge Parlamentosunda milletvekili çocuklarımız var..
Belediye başkanımız var..
Bütün bakanlıklarda çalışan pırıl,pırıl gençlerimiz var..
Şöyle bitireyim, bir büyüğümüze sormuşlar; “cennet neredir”diye? “Yobazın ayağının değmediği her yer cennettir”demiş..
Hoşça kalın!
Rüstem Çekiç yazıyor
