Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma etkinliğinde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle yad ediyoruz.
Türkiye bir asır önce başlattığı İstiklal Harbi’ni yeniden ve daha güçlü sürdürdüğü için alçakça kuşatmaya maruz kaldı.
Ülkenin imkanlarını küçük bir azınlığın çıkarları yerine milletin ihtiyaçları için seferber ettik.
Kendilerini devletin sahibi, Batı’nın kölesi olarak gören vesayetçi anlayışla çarpışa çarpışa ülkemizi cihanşümul hedefleriyle buluşturduk.
Millet vatan ve medeniyet merkezli bu tarihi mücadele elbette kolay olmadı.
Yıllarca bu ülkeyi siyasi-ekonomik bir avuç elit eliyle adeta babalarının malı gibi kullanmaya alışmış olanlar her yolu ve yöntemi deneyerek üzerimize geldiler.
Kendilerine içeride imtiyazlarını kaybetmenin vermiş olduğu kin ve nefret dolu mankurtlar bulmakta da zorlanmadılar.
Allah şahittir ki, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, millet bölünmeyecek, vatan parçalanmayacak, ülkemiz büyüyecek, devletimiz güçlenecek derken hep samimiydik.
Milletimize verdiğimiz her sözü yürekten inanarak ifade ettik.
Bugün Türkiye sınırları dışında da güç ve umut kaynağı ise bunu milletimizle verdiğimiz mücadeleye borçluyuz.
Temel göstergelere baktığımızda nasıl mesafe katettiğimizi daha iyi anlıyoruz.
Ülkemizdeki toplam yabancı sermaye yatırımları 223 milyar dolara ulaştı.
Enerji üretimimizdeki yerlilik oranı yüzde 62’yi geçmiştir.
Bölgesel ve küresel her meselede sözü dinlenen, tarafı ağırlık kazanan bir ülke konumuna yükseldik.
Sıkıntılarımız elbette var. Hiçbiri üstesinden gelinmeyecek hususlar değil.
Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarının notlarının objektif kriterlere göre verildiğini söyleyecek kimse çıkamaz.
Batı basınında ülkemize yönelik eleştirilerin gerçek ve samimi temellere dayandığını söyleyecek kimse çıkamaz.
Doğu Akdeniz’de somut örneğini gördüğümüz üzere, Türkiye’ye karşı haksız hukuksuz, adaletsiz girişimlerde bulunanların kayıtsız şartsız desteklenmesinin gerekçesini söyleyecek kimse çıkamaz.
(Kırgızistan’daki) Seçimlerden sonraki olaylarda ilk boy gösteren FETÖ’cüler oldu. Halk bunu gördü ve meydanlardan FETÖ’cüleri attı.
Böyle bir iklimde ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim iddia edebilir?
Dünyada zaten yaşanmakta olan genel ekonomik sıkıntılar koronavirüs salgını nedeniyle daha da ağırlaşırken, Türkiye en az kayıpla süreci yönetmeyi başarmıştır.
Gazi Mustafa Kemal’in Cumhuriyet’in en büyük hizmetlerinden biri tüm baskılara, tehditlere rağmen kapitülasyonları kaldırmak olmuştur.
2013 mayısında tuttuk IMF’e olan borcumuzu sıfırladık ve artık IMF ile borç noktasında en ufak bir ilişkimiz kalmadı.
O gün kapitülasyon bu defa IMF.
Türkiye’yi faiz, kur, enflasyon prangası ile modern kapitülasyonlara mahkum etmek isteyenlere şimdi de tarihi bir mücadele veriyoruz.
Tüm gücümüzle çalışıyoruz. Üretim, yatırım, büyüme, ihracat odaklı bir anlayışla önümüze çıkarılan siyasi engelleri birer birer aşarak yolumuza devam ediyoruz.
Ekonomide dünyanın ilk 10’una girmeyi başaracağız. Bunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e en büyük armağan olacağına inanıyorum.”