Almanya’nın Sesi, ülkücülerle ilgili girişimlerin başını çeken Alman Yeşiller Partisi milletvekili Cem Özdemir ile görüştü.
Cem Özdemir, Devlet Bahçeli‘nin, Kemal Kılıçdaroğlu‘nu tehdit eden Alaattin Çakıcı’ya sahip çıkmasını “Türkiye’nin otoriter bir mafya devletine dönüşmesinin de bir diğer göstergesidir. Bu da bize Federal Meclis’te aldığımız kararın ne kadar gerekli ve önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.” diye konuştu!
Meclis’te aldıkları karar ise Alman hükümetine, ülkücülerin yasaklanmasına yönelik tavsiye kararıydı.
Cem Özdemir sorulara cevap verirken, “MHP’nin kurucusu ve ebedi lideri sayılan Alparslan Türkeş bir Hitler sempatizanıydı… Türkiye’de Erdoğan hala Cumhurbaşkanı ise bu MHP’nin sayesinde… Bu nedenle Erdoğan ve AKP’lilerin Almanya’da da devamlı Bozkurt işareti yaparken görülmeleri hiç şaşırtıcı değil.” diyerek, asıl hareket noktasının nasıl bir ideolojik düşmanlık olduğunu göstermiş oldu.
Özdemir, ülkücülerin derneklerinin yasaklanmasını yeterli olmayacağını, İnternet dahil bütün mecralarda takip altına alınmaları gerektiğini, Bozkurtların hedef aldığı kişi ve gruplarla dayanışma içine girmeyi hedeflediklerini söyleyerek, nasıl bir psikoloji içinde bulunduğunu da sergilemiş oldu.
Hani, önceki gün vefat eden Avrupa şampiyonu güreşçimiz Reşit Karabacak bir şampiyonada elenince çok ağır eleştirilere maruz kalmış ve dayanamayıp, “Fırıncılara söyleyin, ekmek de vermesinler” demişti ya… Üstelik Avrupa’nın ülkücülere dar edilmesini isteyen Cem Özdemir, insan haklarından bahsediyor!
***
BBC’nin Yusuf Özkan imzalı haberinde ise “Fransa ve Almanya’dan sonra Hollanda da Ülkü Ocakları’nın faaliyetlerinin Avrupa Birliği çapında yasaklanmasını ve bu kuruluşun AB’nin yaptırımlar listesine alınmasını talep etti. Meclis’te kabul edilen önerge hükümet tarafından incelendikten sonra bir kez daha oylanacak.” denildi.
Haberde, DENK Partisi Arnhem İl Başkanı Yıldırım Usta‘nın, karara gösterdiği tepkiye de yer verildi.
Hollanda’da “Türk karşıtı duyguların altın çağını yaşadığını” savunan Usta, “Modern bir engizisyonda, resmi olarak var olmayan bir kuruluşu yasaklayarak, Türkofobik cadı avına devam edildiğini” söyledi.
***
AKP iktidarına karşı sert eleştirileriyle de tanınan, Hollanda Türkleri Konseyi Başkanı, sosyal antropolog ve etnolog Sefa Yürükel ise bu gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
“Avrupa’da hemen hemen her ülkede, MHP’nin yurt dışı örgütlenmesi olan Türk Federasyon’a bağlı ülkücü derneklere ve camilere yasaklama getiriliyor. Arkasından yasaklamaların daha hangi kurumlara ve nelere getirileceği de yavaş yavaş belli oluyor. Bunlar, çoğu Erdoğan‘cı olmuş Milli Görüş Vakfı’na bağlı dernekler ve camiler, yine Diyanet Vakıfları, ona bağlı dernekler ve camiler ile AKP yurtdışı yapılanması UİD ve onun yönlendirdiği dernekler ve vakıflardır.
Kısacası, şu anda Türkiye’de iktidardaki koalisyona ve koalisyonun Avrupa’daki birimleri olan dernekler, camiler ve vakıflar, lider kadrolar, Avrupa ülke yönetimlerinin ve siyasi güçlerinin hedef tahtasındadır. Avrupa devletleri, hükümetleri, parlamentoları ve siyasi güçleri, bu birimlerin, daha doğrusu, AKP ve MHP’nin, Avrupa Türkleri içindeki etkisini kırmak ve bitirmek için çok sistemli ve ortak bir operasyon yapıyor. Konu bu… Bunun sonuçlarını ve etkilerini önümüzdeki ay ve yıllarda, sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik olarak hep birlikte göreceğiz.”
NOT: “Sıra geldi akıllı bileklik takmaya” başlıklı yazımı hatırlarsınız; Sağlık Bakanlığı’nın yeni korona virüs tedbirleri kapsamında evde tedavi gören hastaların izolasyon sürecinde takibini kolaylaştırmak amacıyla “elektronik bileklik” uygulamasına pilot il Kırıkkale’de başlandı.
Arslan Bulut/Yeniçağ Gazetesi
