ASGD’den 10 Ocak Gazeteciler Günü Açıklaması:
GAZETECİLER İŞSİZ, DERNEKLER ‘YERSİZ YURTSUZ’ BIRAKILDI!
ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Bugün gelinen noktada gazeteciler işsiz, ASGD örneğinde olduğu gibi dernekler yersiz yurtsuz bırakılmışlardır” dedi.
Basın özgürlüğünün yok edilmesiyle gazetecilere adeta pranga vurulduğunu vurgulayan İbrahim Erdoğan, “Neredeyse tüm özlük haklarını yitiren meslektaşlarımız, sistemin acımasız çarkları içinde, her türlü güvenceden yoksun olarak ezim ezim ezilmektedir” şeklinde konuştu.
Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan’ın 10 Ocak konulu açıklaması aynen şöyle:
BAYRAMDI, YAS GÜNÜ OLDU!
“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, 1961 yılında çıkarılan 212 Sayılı Basın İş Yasası’nın gazetecilere kazandırdığı özlük haklar nedeniyle, başlangıçta, ‘Çalışan Gazeteciler Bayramı’ olarak kutlanmaktaydı. Ne yazık ki bugün neredeyse tüm hakların teker teker ortadan kaldırılmasıyla 10 Ocaklar adeta ‘Yas Günü’ne dönüşmüştür.
O nedenledir ki, meslektaşlarımız 10 Ocakları haklı olarak, ‘Dayanışma ve Mücadele Günü’ olarak kabul ederler.
Kaybedilmiş hakların yeniden kazanılması için yapılması gereken güç birliği koşullarının da oluşturulamamış olması, medyanın ve medya mensuplarının içinde bulunduğu krizi giderek daha da derinleştirmektedir.
EN GÜVENCESİZ MESLEK
Gazeteciler, son yıllarda, iyice yalnız bırakılmış ve özellikle de iş güvenceleri tamamen ortadan kaldırılmıştır. Asgari ücreti dahi güçlükle alabilen ve gerçekten zor şartlarda hayat mücadelelerini sürdüren basın emekçileri, bugün işlerine devam edip edemeyeceklerinden dahi emin değildirler.
Zaten iş güvencesinden yoksun olmanın sancısınını duyan gazeteciler; 30 yıllık dernek ASGD Tesisleri’nin, Bursa’da kamu gücü kullanılarak ‘sorgusuz sualsiz’ yıkım örneğinde olduğu gibi ‘yersiz yurtsuz’ bırakılarak da iyice yalnızlaştırılıyor.
Pandemi şartlarının daha da derinleştirdiği güçlüklerle boğuşan meslektaşlarımızın sorunlarının çözümü için meslekte güç birliği şarttır.
Bugünkü süreçte çalışabilen gazeteciler kendilerini şanslı hissetmeye başladı çünkü binlerce meslektaşının işsiz kaldığını ve hayat mücadelesinde ayakta kalabilmek için şansını çok daha farklı sektörlerde aramaya çalıştığını biliyor.
Oysa ki gazetecilik; halkın haber alma hakkının yerine getirildiği, kamu yararına yapılan bir görevdir ve bunu yerine getiren gerçek gazeteciler için de insani çalışma koşulları şarttır.
GAZETECİLİK KAMU GÖREVİDİR
Günümüzde özellikle yazılı basında çok sayıda gazete kapandı, binlerce gazeteci işsizlik sarmalına düştü. Medyada yaşanan bu dramatik gelişmeler, çileli meslektaşlarımız açısından ‘tarihsel bir sahipsizlik’ sonucunu ortaya çıkardı, ister istemez büyük travmalara neden oldu.
Bu arada geleneksel gazetecilik, teknolojik değişime kurban gitti, meslek etiği yok oldu, gerçek gazeteciler kaderleriyle baş başa bırakıldı.
Bu vesileyle bir kez daha önemle vurgulamak isteriz ki; gazetecilik sıradan bir iş değil, aslında korunup kollanması gereken ciddi bir kamu görevidir.
O nedenle de öncelikle iş güvencelerinin bir an önce tesis edilmesi gereklidir.
Çünkü bir ülkede halkın haber alma hakkının ve demokrasilerdeki özgürlük anlayışının en büyük güvencesi bağımsız gazeteciliktir. Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.”