CHP(Cumhuriyet Halk Partisi) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet davutoğlu’na ” geçmiş olsun” ziyaretinde bulundu.
Ziyaret sonrası iki parti genel başkanı ortak basın toplantısı düzenlediler ve önemli açıklamalarda bulundular.
Kılıçdaroğlu Davutoğlu’nu ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, “1970’li yılları iyi biliyorum. Türkiye aynı kaosun içine sokulabilir” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun görüşme sonrası yaptığı açıklama şöyle:
Hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kimin doğru yaptığına, kimin yanlış yaptığına vartandaş karar verecektir. İktidar olanların ilk yapması gereken vatandaşın güvenliğini sağlamaktır. Eğer bir genel başkan yardımcısı saldırıya uğruyorsa, talimat vermeleri gerekiyor.
1970’li yılları iyi biliyorum. Türkiye aynı kaosun içine sokulabilir. Öyle amaçları olabilir. türkiye hepimiz 70-80 öncesine dönmek istemiyoruz.
Vatandaşlar önce Allah’a, sonra kendine güvensin. Biz yeni bir yol çizmek zorundayız. Tansiyonu yükseltebilirler ama bizi halkın gündeminden koparmak istiyorlarsa biz buna gelmeyeceğiz.
Davutoğlu: Ülkemiz son derece kritik bir yerden geçiyor
Davutoğlu ise şunları söyledi:
Ülkemiz son derece kritik bir yerden geçiyor. Siyasi ve gazetecilere dönük fiili saldırılara doğru giden saldırılar yaşıyoruz. Selçuk Özdağ’a yapılan saldırı sadece Selçuk Özdağ’a, hatta Gelecek Partisi’ne yapılmış bir saldırı değil. Bizim buradan mesajımız açıktır. Eğer Türkiye’de nir korku oluşturmak istiyorlarsa bizi korkutamazlar. Bir adım bile geri gitmeyiz. Selçuk beyin kanı döküldü. Ama aynı dirayetli devam ediyor. Bu bir ülke meselesidir. Gazetecilere de böyle bir saldırı yapılması ne anlama geldiğini gösteriyor. Bir genel başkan yardımcısına saldırıyı medya görmedi bile.
Gazetecilerle ne alıp veremediğiniz var?
Sayın Bahçeli’nin unuttuğu bir diyar var. Uygurlar. Bahçeli kınamıyor, aksine MHP’ye dönük mesajlar veriyor. Biz hiçbir siyasi partinin tabanını encide edecek söz söylemeyiz. Bahçeli’ye dilinden dolayı çeki düzen vermesi gerekiyor. Bizi hedef gösteriyorsunuz. Gazetecilerle ne alıp veremediğiniz var? Onları da mı susturmak istiyorsunuz?