Camiler, adeta küçük bir AVM’ye dönüştürülmüştür!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Biz Türkler şehir kurmasını, yapı yapmasını dün bilmiyorduk, bugün de bilmiyoruz.
Yaptığımız şehirlerin dünyada yaşanabilir şehir sıralamasının sonlarında yer alması bunun en büyük kanıtıdır.
Ülkemizde sanat eseri olarak ortaya koyduklarımız da bizden önceki medeniyetlere ait olanlardır. Roma, Bizans, Hititler, Frigyalılar, Ermenilerden kalanlar.
Osmanlı dönemine ait olanlar da bir devşirme olan Mimar Sinan a ait olan bir kaç cami ve köprüdür.
Bunlar bile bugün yapılanlardan çok kalitelidir.
Benim dikkat çekmek istediğim en önemli konu ise, yaptığımız camilerin mimarileri ile ilgilidir. Genelde camiler yaşlı kimselerin ibadet yaptıkları yerleridir.
İnsanoğlu yaşlandıkça ölümü daha fazla düşünür, biraz da ölüm korkusu ile ibadete yönelir. Bundan dolayı camilerde genelde yaşlı kesim vardır.
Ama bizim rantiyeci dindarlar, cami yaptırma dernekleri aracılığı ile yaptırdıkları camilerde, huzur içinde ibadet yapmayı değil, taraftarlarına çıkar sağlamayı hedefler.
Mutlaka caminin altına iş yerleri yapıp yandaşlarına kiraya verirler.
Adeta camiler küçük blr AVM’ye dönüştürülmüştür.
Altta dükkanlar, üstte ibadethane.

Bu dükkanlardan çevreye yayılan çöpler ve ses kirliliği; ibadetin kalitesini de bozmaktadır.
Oysa beğenmediğimiz Hristiyanlar’da kilise çevresinde genelde trafik akışına bile izin verilmez. Sessizlik korunup, ibadete saygı gösterilir.
İşin en kötü yanı neresidir biliyor musunuz?
Camilerin altına iş yeri yapılınca, ibadet için gelenlere merdivenleri tırmanmak.
Oysa yaşlanan kişinin en büyük problemi diz ve eklem ağrılarıdır.
Merdiven çıkmak onlar için oldukça zordur. Hatta bazıları için imkansızdır da.
Sadece gençler o merdivenleri kolaylıkla tırmanabilir. Bunları inşa edenlerin amacı ibadet olsaydı, bu yapıları bu şekilde inşa etmezlerdi!
Camiler düz ayak, ve sessiz ortamlarda olmalıdır.
Cami veya ibadethane yapımı ile ilgili yetkili makamda olsaydım; tüm ülkeye örnek mimarisi olan camiler yaptırırdım.
Düz ayak, bahçeli, otoparklı, fakirler için aşevi olan estetik güzelliği olan camiler. Bu ülkede gerçek inananı bulmak çok zor.
Sorsanız herkes dindar, ama beyinler şeytan!.
Bunları halka anlatıyorum.
Ama aradan çıkan bazı örümcek kafalılar, beni dinsizlikle suçluyor.
Çünkü doğruları söylemek, dümenlerini bozuluyor!
Elimde yetki olsa, ülkemizdeki camilerin % 98 ini yıkardım!
Ne sanat var, ne mimari?
Ne de insana saygı?
Yurt dışı gezilerimde görüyorum. Ziyaretçilerin ilk gittikleri yer; o şehrin en büyük ibadethanesidir.
Biz de Osmanlı dışında ziyaret edecek cami yoktur.
Son yapılanların önemi yoktur.
Çünkü çağının özelliğini yansıtmamaktadırlar.
15. Yüzyılın mimarisi ile 21.yy da cami yapmak cehalettir.
Erdal Bıçakcı yazıyor

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Camiler, adeta küçük bir AVM’ye dönüştürülmüştür!