“Ay’a gidiyoruz” projesi, Türkiye’de alay konusu oldu..

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye,AK Parti’nin “Uzay Projesi” ile çalkalanıyor.. “Çalkalanıyor” demek yerine “yıkılıyor” demek daha doğru..Gerek muhalefet ve gerekse vatandaşlar, “Ay’a gidiyoruz” diye açıklanan ve tarih olarak 2023 olarak gösterilen hedefle ilgili olarak uzatılan mikrofonlara kahkahalar ile ” Allah aşkına alay mı ediyorsunuz? Bu işsizlik,bu yoksulluk,bu acı tablo, tamtakır hazine ile nereye gidiyoruz?
Millet soğanı, biberi, domatesi, patatesi tane ile almaya başladı” diyerek, bu hayal projesinin ancak,AK Parti’ye gönül vermiş olanların inanabileceklerinin altını çiziyor..
Ey Millet Ay’a gidiyoruz!
Duyduk,duymadık demeyiniz!
Öte yandan “Ay’a gidiyoruz” projesi ile ilgili karikatürler,animasyon videolar,gırgır,şamata sanal alemi sallıyor..
VE İSİM ÖNERİLERİ
Cacabey önerisine Nagehan Alçı’dan katkı: Turkonota, Cacahanım

HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin astronot ismi önerisine atıfta bulunarak “Cacahanım”ı önerdi.

Nagehan Alçı HaberTürk’te “Cacabey değil, Cacahanım olmaz mı?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Alçı yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Malum dünden beri en renkli ve en heyecanlı konumuz Türk astronot. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın astronotlara yerli bir  isim bulma çağrısına şimdilik tek somut öneri Devlet Bahçeli’den geldi. Devlet Bey, “Bizimkiler Cacabey olsun” dedi.
Selçuklular döneminde Kırşehir emiri olan zatmış Cibril Bin Cacabey. 1200’lerde astronomi ile ilgilenmiş, bir rasathane kurdurmuş.
Ancak madem astronotumuzun bir kadın olması hedefleniyor, Cacabey’in hatırasına atıfla Cacahanım demek daha doğru olmaz mı? Bilmem Sayın Bahçeli bu önerime nasıl bakar? Ben müstakbel ilk Turkonota Cacahanım demeyi teklif ediyorum.”

Fatih Altaylı: Ya bir de Ay’a bir camii isteseydi?!

HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, ‘uzay macerasını’ yazdı.

HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, “Aslında milletimizin uzay merakı yeni bir şey değil” dediği yazısında, AKP’nin ilk iktidar döneminde açıkladığı uzay programını ve Diyanet Vakıf-Sen Başkanı’nın Uzay’dan Dünya’ya yönelik ezan yayını yapmasını önermesini ele aldı.
Altaylı’nın yazısının ilgili kısmı:
“Oldukça gösterişli bir törenle ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bir planetarium’a dönüştürülerek yapılan bir toplantı ile açıklanan Türkiye’nin uzay programı iki gündür Türkiye’nin gündemi ve beklenmedik anda gelen bu “Uzay yolculuğu” açıklaması herkeste belirli bir şaşkınlık yarattı.
Aslında milletimizin uzay merakı yeni bir şey değil. Daha önce de yazdım, 1990’ların başında, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması sonrasında, ünlü Baykonur Uzay Üssü, Kazakistan’ın elinde kalmıştı. Turgut Özal da o sıralarda Kazakistan’a bu üssü Türkiye’ye kiralamasını teklif etmişti. Hedef uzaydı.
Ak Parti iktidarı açısından da bu ilk “Uzay macerası” değil. İktidar partisi epey bir zamandır gözünü uzaya dikmiş vaziyette. İktidarın ilk yallarından beri uzay söylemi var. AK Parti’nin ilk iktidar döneminde de bir uzay programı açıklanmıştı.
Bu programa göre;

  • 2008’de Türk yüksek irtifa uçağı geliştirilmiş olacaktı.
  • 2008’de Türk astronot yetiştirme programı başlayacaktı.
  • 2009’da ulusal fırlatma sistemi geliştirilmiş olacak ve düşük maliyetli roketlerin geliştirilmesine başlanacaktı.
  • 2013’te kuyruklu yıldız taramalarına başlanacaktı.
  • 2014’te kuyruklu yıldız bulunacaktı.
  • 2014’te yerli bir roketle milli araştırma uydusu Dünya’ya en yakın gezegenlerden birine, Ay veya Mars’a gönderilecekti.
  • 2015’te Türk bir astronotun uzaya gönderilmesi sağlanacaktı.
  • 2020’de yerli ve milli uzay gemisi tasarımı ve imalatına yönelik çalışmalara start verilecekti.

Bunların hiçbiri gerçekleşmedi bildiğiniz üzere. Doğu Anadolu Gözlemevi projesi ise sürüyor. Antalya’daki Ulusal Gözlemevi’nden sonra ikinci gözlemevimiz olacak ve Türkiye’nin en büyük teleskopu buraya yerleştirilecek. Hem kızılötesi hem de 4 metrelik aynaya sahip optik bir teleskopu olacak gözlemevi 3 bin metreden daha yüksek rakımdaki yerleşkesi ile Dünya’nın en yükseğe kurulu optik teleskopu da olacak. Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin yürüttüğü bu projedeki imalat gecikmeli de olsa yürüyor. Türkiye elbette uzaya da gidebilir, uydu da yollayabilir.
Ama bu işler için 2021 bütçesinde sadece ve sadece “5 milyon TL” yani yaklaşık 700 bin dolar koyulması ilginç. Bu para ile uzaya gidilmez ama yeni bir zırhlı makam aracı alınabilir. Kim bilir belki de bütçeyi hazırlarlarken uzaya gitmek hesapta yoktu. Sonradan akıllarına geldi.

“Ya bir de Ay’a bir camii isteseydi”

Dünkü yazımda biraz da gırgır olsun diye “Amaç ne, Uzay’da namaz kılmaya mı gideceksiniz” diye sordum ve 30 yıl önce bu işin yapıldığını ilk Türk ve Müslüman kozmonotun 1991’de uzaya giderken yanında bir de Kuran götürdüğünü anlattım.
Ve beklediğimiz talep Diyanet Vakıf-Sen Başkanı’ndan geldi. Beyefendi, Uzay’dan Dünya’ya yönelik ezan yayını yapmasını önerdi “Cacabey”imizin. Oysa bildiğimiz, daha doğrusu bize anlatılan kadarı ile Uzay’da zaten ezan okunuyordu ve aya ayak basan ilk insan olan Neil Armstrong uzayda ezan sesi duyduğunu söylemişti. Burada bir yenilikçilik yok.
Yine de şükretmek lazım. Beyefendi izanlı ve muhafazakar davranmış. Ya bir de Ay’a bir camii isteseydi.  Sükûnet Denizi’nin tam ortasına şöyle güzel bir “Süleymaniye” kopyası. ”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“Ay’a gidiyoruz” projesi, Türkiye’de alay konusu oldu..