CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali için Danıştay’a dava açtıklarını bildirdi.
Nazlıaka, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Nazlıaka’ya 81 ilden gelen CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Grup Başkanvekili Özgür Özel ile Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri eşlik etti. Nazlıaka, “İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi’nin TBMM iradesinin yok sayılarak feshedilmesi mümkün değildir” diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali için Danıştay’a başvurduklarını yaptıklarını duyuran Nazlıaka, Nazlıaka, şunları söyledi:
“Anlamsız şekilde çarpıtılarak kötülenen, hedef gösterilen İstanbul Sözleşmesi’nin yanındayız. Bizler fesih girişimini bir gece yarısı operasyonu ile öğrendik. Tek cümlelik karar ne gerekçe ne açıklama içeriyor. Erdoğan iktidarı döneminde en az 7 bin 500 kadın sırf kadın oldukları için katledildi. Tanımadığımız fesih kararı üzerinden 12 saat bile geçmeden 6 kız kardeşimiz daha yaşamdan koparıldı. İşte bu yüzden İstanbul Sözleşmesi, kadınların can simididir demesine devam edeceğiz.
‘Sözleşme eşcinselliği teşvik ediyor’ diyorlar. Sözleşmede eşcinsellikle ilgili hiçbir madde yoktur. Sözleşme mağdur hakkını güvence altına almaktadır. ‘Sözleşmeden büyük çoğunluk rahatsız’ diyorlar. Ağustos 2020’de yapılan araştırmaya göre bu oran yüzde 7. ‘Sözleşmeye dünyanın her yerinde tepkiler var’ diyorlar. Sadece Avrupa’da değil, dünya genelinde bu sözleşme ‘altın standart’ olarak kabul edilmektedir. ‘Sözleşme yüzünden kadının beyanı esastır diye erkekler hapse atılmaktadır’ diyorlar. Sözleşmede, kadının beyanı ile verilen tek karar tedbir kararıdır. Kadının beyanının tutarlılığı gibi birtakım kriterler göz önünde tutular. ‘Sözleşme boşanmaları artırıyor’ diyorlar. Sözleşmede evlenme ya da boşanmaları teşvik edici hiçbir madde bulunmamaktadır. ‘Sözleşme şiddeti artırdı’ diyorlar. Oysaki sözleşme şiddeti görünür kılmıştır. ‘Sözleşme geleneğe uymuyor’ diyorlar. Bu topraklarda kadına yönelik şiddet bir gelenek değildir, olamaz, olmamalıdır.
Erdoğan imzalı karara bir bakın lütfen… Kanun olmaksızın cumhurbaşkanı kararının bir değeri yoktur. Kanun ile katıldığımız bir sözleşmeden idari karar ile çekilebilir miyiz? Siz Anayasa’yı okudunuz mu, biliyor musunuz? Her gün bir kadın cinayetinin işlendiği ülkemizde ideolojik saplantınız ile kadın ve çocukları savunmasız bıraktınız. Bu sabah itibariyle Danıştay’a başvuruda bulunduğumuzu duyurmak isteriz. Biz Kadın Kolları olarak, Danıştay’a açtığımız bu dava ile hukuk devletinin işlerliğinin kanıtlanmasını bekliyor. Bu kararın ivedilikle iptal edilmesini bekliyoruz. İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi’nin TBMM iradesinin yok sayılarak feshedilmesi mümkün değildir. İstanbul Sözleşmesi temel alınarak hazırlanan 6284 sayılı kanun hala yürürlüktedir. Tüm yargı kurumlarından istediğimiz, is hukuktaki gerekliliğinin bundan sonra da kabul edilmesidir.”
İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali için Danıştay’a başvurduklarını yaptıklarını duyuran Nazlıaka, Nazlıaka, şunları söyledi:
“Anlamsız şekilde çarpıtılarak kötülenen, hedef gösterilen İstanbul Sözleşmesi’nin yanındayız. Bizler fesih girişimini bir gece yarısı operasyonu ile öğrendik. Tek cümlelik karar ne gerekçe ne açıklama içeriyor. Erdoğan iktidarı döneminde en az 7 bin 500 kadın sırf kadın oldukları için katledildi. Tanımadığımız fesih kararı üzerinden 12 saat bile geçmeden 6 kız kardeşimiz daha yaşamdan koparıldı. İşte bu yüzden İstanbul Sözleşmesi, kadınların can simididir demesine devam edeceğiz.
‘Sözleşme eşcinselliği teşvik ediyor’ diyorlar. Sözleşmede eşcinsellikle ilgili hiçbir madde yoktur. Sözleşme mağdur hakkını güvence altına almaktadır. ‘Sözleşmeden büyük çoğunluk rahatsız’ diyorlar. Ağustos 2020’de yapılan araştırmaya göre bu oran yüzde 7. ‘Sözleşmeye dünyanın her yerinde tepkiler var’ diyorlar. Sadece Avrupa’da değil, dünya genelinde bu sözleşme ‘altın standart’ olarak kabul edilmektedir. ‘Sözleşme yüzünden kadının beyanı esastır diye erkekler hapse atılmaktadır’ diyorlar. Sözleşmede, kadının beyanı ile verilen tek karar tedbir kararıdır. Kadının beyanının tutarlılığı gibi birtakım kriterler göz önünde tutular. ‘Sözleşme boşanmaları artırıyor’ diyorlar. Sözleşmede evlenme ya da boşanmaları teşvik edici hiçbir madde bulunmamaktadır. ‘Sözleşme şiddeti artırdı’ diyorlar. Oysaki sözleşme şiddeti görünür kılmıştır. ‘Sözleşme geleneğe uymuyor’ diyorlar. Bu topraklarda kadına yönelik şiddet bir gelenek değildir, olamaz, olmamalıdır.
Erdoğan imzalı karara bir bakın lütfen… Kanun olmaksızın cumhurbaşkanı kararının bir değeri yoktur. Kanun ile katıldığımız bir sözleşmeden idari karar ile çekilebilir miyiz? Siz Anayasa’yı okudunuz mu, biliyor musunuz? Her gün bir kadın cinayetinin işlendiği ülkemizde ideolojik saplantınız ile kadın ve çocukları savunmasız bıraktınız. Bu sabah itibariyle Danıştay’a başvuruda bulunduğumuzu duyurmak isteriz. Biz Kadın Kolları olarak, Danıştay’a açtığımız bu dava ile hukuk devletinin işlerliğinin kanıtlanmasını bekliyor. Bu kararın ivedilikle iptal edilmesini bekliyoruz. İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi’nin TBMM iradesinin yok sayılarak feshedilmesi mümkün değildir. İstanbul Sözleşmesi temel alınarak hazırlanan 6284 sayılı kanun hala yürürlüktedir. Tüm yargı kurumlarından istediğimiz, is hukuktaki gerekliliğinin bundan sonra da kabul edilmesidir.”