1. Haberler
  2. Avrupa
  3. Avrupalı Türkler, seçimlere mi hazırlanıyor?

Avrupalı Türkler, seçimlere mi hazırlanıyor?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

WELT GAZETESİ: “Erdoğan’ın Almanya’dan gelen DITIB, UID, Bozkurtlar ile Ankara’da zirve toplantısı”

Almanya’nın ünlü gazetesi Welt, Ankara’daki kritik zirveyi manşetlerine taşıdı!  Almanya’da Türkiye Araştırmalar Merkezi çalışanı Siyaset Bilimci Burak Çopur’un beğenelim beğenmeyelim eleştirilerini Almanca dilinde herkes okudu. Peki nedir eleştirilen noktalar  ?

lmanya’nın ünlü ve etkili Welt Gazetesi’nin Almanca dilindeki bu haberini herkes okudu! Tüm Almanya’nın etkili siyasi, bürokrat ve medyası dahil! Konu Türkiye ve başta Almanya ve Avrupa’daki Türkiye göçmenleri! Ne yazdıklarını yorum katmadan birebir tercüme ile bilmek hakkınız! Aslında başta Almanya ve Avusturya olmak üzere AB ülkelerinde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı 2023 Genel Seçimleri veya 2022 Yıldırım Seçimi çoktan başladı. Bu Avrupa’daki Türkiye göçmenlerinin başının yine belaya girmesi demek değil mi? Neyse. Yorum sonra başka bir sayfada.
BERLİN- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’daki bazı Türk sivil toplum kuruluşu temsilcilerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti ve bu ziyaretin fotoğrafları hükümet tarafından internette paylaşıldı.

Avrupa’da büyük yankı uyandıran bu zirveye, Köln merkezli İslam Cemaati Milli Görüş Başkanı Kemal Ergün, Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım,Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Köksal Kuş, Avrupa Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Şentürk Doğruyol ve daha birçok isim katıldı.
Tüm Avrupa basınında yer alan bu kritik zirve üzerine birçok analiz yapıldı; Welt Gazetesi’nin Türkiye Araştırmacısı ve Siyaset Bilimci Burak Çopur ile gerçekleştirdiği bu röportaj ise gündeme bomba gibi düştü.
Siyaset Bilimci Çopur’un, “Bu kritik zirve, Türk iktidar partisi AKP’nin, Almanya’daki Türk toplumunu etkileme çabaları hakkında çok şey ortaya koyuyor.” yorumu ve „Korkmamız gerekiyor“ uyarısı ise dikkat çekti.
Bu çarpıcı haberin ayrıntıları ve Uzman Burak Çopur’un dikkat çeken kritikleri nelerdir? İşte Welt’in Almanca haberinin yorumsuz birebir tercümesi:
Welt: “Yeni bir boyutu var”- Türkiye Uzmanı, Erdoğan lobisinin zirvesini eleştirdi
İslami dernekler DITIB ve Milli Görüş ile AKP’ye bağlı diğer örgütler üzerindeki baskı giderek artıyor. Birkaç grubun temsilcileri şimdi Türkiye’ye seyahat etti. Uzman Burak Çopur, Erdoğan’la orada yapılan görüşmenin ayrıntılarının Almanya’da sonuçları olabileceği konusunda uyarıyor.
Herkes Türkiye Cumhurbaşkanı ile kişisel fotoğrafını çektirdi ve Sosyal Medya´da herkes duysun dercesine paylaşıldı.  Köln merkezli İslam Cemaati Milli Görüş Başkanı Kemal Ergün, Türk dini çatı örgütü olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, aşırı sağcı Bozkurt çatı örgütü Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım ve Avrupa AKP lobi organizasyonu Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) yeni Genel Başkanı Köksal Kuş.
Hepsi ve Alman-Türk kuruluşlarının diğer temsilcileri bu hafta Ankara’ya gelerek Recep Tayyip Erdoğan ve Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından kabul edildi. Türk hükümeti toplantının fotoğraflarını internette paylaştı. Görüşmelerin içeriği kamuoyuna açıklanmadı.
Bununla birlikte, siyasi açıdan bomba etkisi olan ziyaret, Türk iktidar partisi AKP’nin Almanya’daki Türk toplumunu etkileme çabaları  ve muhalefetin başını belaya sokma ihtimali hakkında çok şey ortaya koyuyor. Essen Türkiye Araştırmacısı ve Siyaset Bilimci Burak Çopur buna en azından inanıyor.
WELT ile yaptığı röportajda Çopur, heyetin gezisinin „dikkate değer zamanlamasına“ vurgu yapıyor. Almanya’da Bozkurtlar ve AKP lobi örgütü UID hakkında yoğun tartışmaların olduğu bir zamana denk geliyor. Çopur, örgütler üzerindeki baskının şu anda arttığını belirtiyor. Dolayısıyla Ankara’daki görüşme, “Erdoğan’a bize yardım et çağrısı”na eşdeğer.
Uzmanlar yıllardır katılımcı kuruluşlar ile Türk hükümeti arasındaki yakın bağlara atıfta bulunuyorlar. Erdoğan’ın yine Bozkurt yelpazesinin bir parçası olan UID, DITIB, Milli Görüş, ATIB, Müstakil Sanayi ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) ve Almanya Türkiye Demokratik İdealist Dernekleri Federasyonu (ADÜTDF) temsilcileriyle görüşmesi „yeni bir boyut“taşıyor. „AKP ağında rütbesi ve adı olan bütün kurum ve kuruluşlar“ orada. Görünüşe göre „ortak bir stratejiye ihtiyaç olduğu“ sonucuna varılmış.
Görünüşe göre kuruluşlar krizden bir çıkış yolu arıyorlar. Çünkü Alman siyaseti, son zamanlarda AKP’ye bağlı lobi gruplarının ve Türk milliyetçilerinin faaliyetlerine daha net sözler buldu. Almanya’dan gelen heyetin ziyareti sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop şunları söyledi: „Ülkemizi, bayrağımızı, vatandaşlarımızı ve devlet mallarımızı hedef alan eylemler karşısında dik durmamız, birlik içinde kanun ve nizam çerçevesinde hareket etmemiz elzemdir.“ 
Geçen Kasım ayında Federal Meclis, CDU / CSU, SPD, FDP ve Yeşiller tarafından, federal hükümeti Bozkurt dernekleri üzerindeki yasağı Alman Parlamento‘ un da incelemeye çağıran bir başvuruyu onayladı. Ancak şimdiye kadar yüksek yasal engeller bunu engellemişti.Berlin’deki Amerikan Yahudi Komitesi tarafından yaptırılan bir araştırmaya göre , Bozkurtlar hareketin üyeliğini 18.500’ün biraz altına düşürdü. Bu, grubun Almanya’daki en fazla sayıda erkekle birlikte aşırı sağcı dernek olduğu anlamına geliyor. 2019 Anayasa Koruma Raporu’nda  Bozkurtlar hakkında şunlar yazıyor: „Farklı tezahürler, klasik ırkçılıktan İslamcılığın sınırlarına kadar uzanır.“
Federal hükümet UID’i „Almanya’daki siyasi karar alma sürecini AKP’nin çıkarları doğrultusunda etkilemeye“ çalışan, AKP görevlileri tarafından denetlenen bir lobi derneği olarak tanımlıyor ve İslami dernekler DITIB ve Milli Görüş’e yönelik eleştiriler sürüyor.
Çopur, eleştirelliği giderek artan kelimelere Ankara’dan tepki bekliyor. Siyaset Bilimci, „Toplantı aynı zamanda gelecekte Almanya’da Erdoğan’ı eleştirenlerle nasıl başa çıkılacağıyla da ilgiliydi.” diyor ve „Korkmamız gerekiyor“ diye uyarıyor.
Bozkurtlar siyasete karışmaya devam ediyor
ADÜTDF Başkanı Şentürk Doğruyol, aşırı sağcı Türk partisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmenin fotoğrafını sosyal medyada yayınladı. Çopur fotoğraf konusunda endişeli: “Görünüşe göre orada dosyalar değiş tokuş edilmiş. Bu görüşmelerin Almanya’yı etkilemesini beklemeliyiz” dedi. Katılımcıların Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüşmesi de dikkat çekti. Çopur, „İslam Konferansı’nda dolaylı olarak masada duran dernekler Türk Savunma Bakanı ile ne arıyor?“ diye soruyor.

Avrupa’da büyük yankı uyandıran bu zirveye, Köln merkezli İslam Cemaati Milli Görüş Başkanı Kemal Ergün, Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım,Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Köksal Kuş, Avrupa Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Şentürk Doğruyol ve daha birçok isim katıldı.
Tüm Avrupa basınında yer alan bu kritik zirve üzerine birçok analiz yapıldı; Welt Gazetesi’nin Türkiye Araştırmacısı ve Siyaset Bilimci Burak Çopur ile gerçekleştirdiği bu röportaj ise gündeme bomba gibi düştü.
Siyaset Bilimci Çopur’un, “Bu kritik zirve, Türk iktidar partisi AKP’nin, Almanya’daki Türk toplumunu etkileme çabaları hakkında çok şey ortaya koyuyor.” yorumu ve „Korkmamız gerekiyor“ uyarısı ise dikkat çekti.
Bu çarpıcı haberin ayrıntıları ve Uzman Burak Çopur’un dikkat çeken kritikleri nelerdir? İşte Welt’in Almanca haberinin yorumsuz birebir tercümesi:
Welt: “Yeni bir boyutu var”- Türkiye Uzmanı, Erdoğan lobisinin zirvesini eleştirdi
İslami dernekler DITIB ve Milli Görüş ile AKP’ye bağlı diğer örgütler üzerindeki baskı giderek artıyor. Birkaç grubun temsilcileri şimdi Türkiye’ye seyahat etti. Uzman Burak Çopur, Erdoğan’la orada yapılan görüşmenin ayrıntılarının Almanya’da sonuçları olabileceği konusunda uyarıyor.
Herkes Türkiye Cumhurbaşkanı ile kişisel fotoğrafını çektirdi ve Sosyal Medya´da herkes duysun dercesine paylaşıldı.  Köln merkezli İslam Cemaati Milli Görüş Başkanı Kemal Ergün, Türk dini çatı örgütü olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, aşırı sağcı Bozkurt çatı örgütü Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım ve Avrupa AKP lobi organizasyonu Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) yeni Genel Başkanı Köksal Kuş.
Hepsi ve Alman-Türk kuruluşlarının diğer temsilcileri bu hafta Ankara’ya gelerek Recep Tayyip Erdoğan ve Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından kabul edildi. Türk hükümeti toplantının fotoğraflarını internette paylaştı. Görüşmelerin içeriği kamuoyuna açıklanmadı.
Bununla birlikte, siyasi açıdan bomba etkisi olan ziyaret, Türk iktidar partisi AKP’nin Almanya’daki Türk toplumunu etkileme çabaları  ve muhalefetin başını belaya sokma ihtimali hakkında çok şey ortaya koyuyor. Essen Türkiye Araştırmacısı ve Siyaset Bilimci Burak Çopur buna en azından inanıyor.
WELT ile yaptığı röportajda Çopur, heyetin gezisinin „dikkate değer zamanlamasına“ vurgu yapıyor. Almanya’da Bozkurtlar ve AKP lobi örgütü UID hakkında yoğun tartışmaların olduğu bir zamana denk geliyor. Çopur, örgütler üzerindeki baskının şu anda arttığını belirtiyor. Dolayısıyla Ankara’daki görüşme, “Erdoğan’a bize yardım et çağrısı”na eşdeğer.
Uzmanlar yıllardır katılımcı kuruluşlar ile Türk hükümeti arasındaki yakın bağlara atıfta bulunuyorlar. Erdoğan’ın yine Bozkurt yelpazesinin bir parçası olan UID, DITIB, Milli Görüş, ATIB, Müstakil Sanayi ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) ve Almanya Türkiye Demokratik İdealist Dernekleri Federasyonu (ADÜTDF) temsilcileriyle görüşmesi „yeni bir boyut“taşıyor. „AKP ağında rütbesi ve adı olan bütün kurum ve kuruluşlar“ orada. Görünüşe göre „ortak bir stratejiye ihtiyaç olduğu“ sonucuna varılmış.
Görünüşe göre kuruluşlar krizden bir çıkış yolu arıyorlar. Çünkü Alman siyaseti, son zamanlarda AKP’ye bağlı lobi gruplarının ve Türk milliyetçilerinin faaliyetlerine daha net sözler buldu. Almanya’dan gelen heyetin ziyareti sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop şunları söyledi: „Ülkemizi, bayrağımızı, vatandaşlarımızı ve devlet mallarımızı hedef alan eylemler karşısında dik durmamız, birlik içinde kanun ve nizam çerçevesinde hareket etmemiz elzemdir.“ 
Geçen Kasım ayında Federal Meclis, CDU / CSU, SPD, FDP ve Yeşiller tarafından, federal hükümeti Bozkurt dernekleri üzerindeki yasağı Alman Parlamento‘ un da incelemeye çağıran bir başvuruyu onayladı. Ancak şimdiye kadar yüksek yasal engeller bunu engellemişti.Berlin’deki Amerikan Yahudi Komitesi tarafından yaptırılan bir araştırmaya göre , Bozkurtlar hareketin üyeliğini 18.500’ün biraz altına düşürdü. Bu, grubun Almanya’daki en fazla sayıda erkekle birlikte aşırı sağcı dernek olduğu anlamına geliyor. 2019 Anayasa Koruma Raporu’nda  Bozkurtlar hakkında şunlar yazıyor: „Farklı tezahürler, klasik ırkçılıktan İslamcılığın sınırlarına kadar uzanır.“
Federal hükümet UID’i „Almanya’daki siyasi karar alma sürecini AKP’nin çıkarları doğrultusunda etkilemeye“ çalışan, AKP görevlileri tarafından denetlenen bir lobi derneği olarak tanımlıyor ve İslami dernekler DITIB ve Milli Görüş’e yönelik eleştiriler sürüyor.
Çopur, eleştirelliği giderek artan kelimelere Ankara’dan tepki bekliyor. Siyaset Bilimci, „Toplantı aynı zamanda gelecekte Almanya’da Erdoğan’ı eleştirenlerle nasıl başa çıkılacağıyla da ilgiliydi.” diyor ve „Korkmamız gerekiyor“ diye uyarıyor.
Bozkurtlar siyasete karışmaya devam ediyor
ADÜTDF Başkanı Şentürk Doğruyol, aşırı sağcı Türk partisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmenin fotoğrafını sosyal medyada yayınladı. Çopur fotoğraf konusunda endişeli: “Görünüşe göre orada dosyalar değiş tokuş edilmiş. Bu görüşmelerin Almanya’yı etkilemesini beklemeliyiz” dedi. Katılımcıların Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüşmesi de dikkat çekti. Çopur, „İslam Konferansı’nda dolaylı olarak masada duran dernekler Türk Savunma Bakanı ile ne arıyor?“ diye soruyor.

ATIB, Müslümanların Merkez Konseyi’nin en büyük üye derneğidir ve bu nedenle de Alman devletinin İslam Konferansı üyesidir. Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin son raporunda, ATIB’in „Türklüğün abartılmasını temsil eden ve diğer etnik grupların veya dinlerin, özellikle Kürtlerin ve Yahudiliğin sistematik olarak değersizleştirilmesine yol açan belirgin bir dost-düşman düşüncesi ile karakterize edilen“ bir ideolojiye sahip olduğu kanıtlandı.
Uzman Çopur, bu nedenle Federal İçişleri Bakanlığı’nı (BMI) sorumlu tuttu. Çopur, „Federal İçişleri Bakanlığı, ATIB gibi aşırı sağcı bir örgütün Türkiye’de Erdoğan’la birlikte siyaset yaparken Almanya’daki İslam Konferansı’na katılmasına nasıl izin verilebileceğini kendine sormalıdır.“ diye eleştirdi. (WELT GAZETESİ)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Avrupa’da dernekler kanunlarından yararlanarak sanki Sivil Toplum Kuruluşu gibi 1980 yıllardan sonra kurulan ancak aslen Türkiye’deki siyasi bir parti veya devlet kuruluşunun Avrupa’da de facto uzantısı olan ve şu anda Avrupa’da en fazla camii teşkilatları olmakla övünen ve ünlenen bazı STK temsilcilerini Ankara’da makamında kabul etmesi, “din siyasete alet edildi”eleştirilerine neden oldu.
„Avrupa’da Cumhurbaşkanlığı 2023 seçimleri çoktan başladı“
„Avrupa’daki Türkiye göçmenlerinin arasına partizanca nifak tohumların atılması başta olmak üzere, Türkiye siyasetinin, Türkiye Cumhuriyeti hazinesinden akan paralar ile Avrupa sokaklarına çekilmesi ve zaten en son Türkiye’deki referandum başta olmak üzere cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yapılan hatalar nedeniyle hala inim inim inleyen Avrupa’daki Türklerin sorunlarına bir tanesi daha eklenecek“ diyen bağımsız Türk Sivil Toplum Örgütleri’nin şu ifadeleri dikkat çekti:
   „En geç 2023 yılında vuku bulacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm olanak ve temsilciliklerinin AK Parti için Avrupa’da bariz bir şekilde kullanılması hoş değil. Avrupa’daki bağımsız gerçek Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olarak, Avrupa’da başta Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika ve Fransa’da 2023’te vuku bulacak olan Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri adına yapılan propaganda ve çalışmalar nedeniyle Avrupa’daki Türkiye göçmenleri arasında baş gösterecek olan sorunlara dair çok derin korkularımız var. Ayrıca bu kişi ve kurumların, Türkiye’nin kendi ciddi sorunları etrafında birleşerek çözüm bulmak yerine daha çok partizanca ve küstahça maddi manevi kazanç amaçlı Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin yurtdışındaki temsilciliklerinin olanak ve forsunu parti temsilcisi olarak dibine kadar kullanmasından ve bu yolla kendi partisinden olmayan kişileri nefretle, şantajla, ölümle hatta “iç savaş çıkar, bizleri seçmezseniz sizlere iftira atarak Türkiye gümrüklerinde tutuklatırız” tehditleriyle sindirmelerinden ve tüm bu sorunların Avrupa sokaklarına dökülmesi başta olmak Avrupa’da Türkiye ve Türklerin imaj ve resmini kötü etkilemesinden yana endişelerimiz de var. Kabul edilen dernek ve federasyonlar arasında, neden bir tane dahi siyasi bir parti emrinde olmayan gerçek bağımsız bir Sivil Toplum Örgütü yani „Non Government Organization“ yok? Avrupa’ya Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Milletvekili seçimlerini ve propagandasını getirecekler. Bunun hazırlığı içindeler ve bu haksız rekabetle yine yeniden Avrupa’da yaşayan Türklerin başını belaya sokacak olmaları oldukça düşündürücü.“
Kaynak: https://www.welt.de/politik/deutschland/article230775615/Ditib-UID-Graue-Woelfe-Gipfeltreffen-der-Erdogan-Lobby-in-Ankara.html
İlgili link: https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskani-erdogan-avrupadaki-bazi-turk-sivil-toplum-kurulusu-temsilcilerini-kabul-etti

ATIB, Müslümanların Merkez Konseyi’nin en büyük üye derneğidir ve bu nedenle de Alman devletinin İslam Konferansı üyesidir. Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin son raporunda, ATIB’in „Türklüğün abartılmasını temsil eden ve diğer etnik grupların veya dinlerin, özellikle Kürtlerin ve Yahudiliğin sistematik olarak değersizleştirilmesine yol açan belirgin bir dost-düşman düşüncesi ile karakterize edilen“ bir ideolojiye sahip olduğu kanıtlandı.
Uzman Çopur, bu nedenle Federal İçişleri Bakanlığı’nı (BMI) sorumlu tuttu. Çopur, „Federal İçişleri Bakanlığı, ATIB gibi aşırı sağcı bir örgütün Türkiye’de Erdoğan’la birlikte siyaset yaparken Almanya’daki İslam Konferansı’na katılmasına nasıl izin verilebileceğini kendine sormalıdır.“ diye eleştirdi. (WELT GAZETESİ)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Avrupa’da dernekler kanunlarından yararlanarak sanki Sivil Toplum Kuruluşu gibi 1980 yıllardan sonra kurulan ancak aslen Türkiye’deki siyasi bir parti veya devlet kuruluşunun Avrupa’da de facto uzantısı olan ve şu anda Avrupa’da en fazla camii teşkilatları olmakla övünen ve ünlenen bazı STK temsilcilerini Ankara’da makamında kabul etmesi, “din siyasete alet edildi”eleştirilerine neden oldu.
„Avrupa’da Cumhurbaşkanlığı 2023 seçimleri çoktan başladı“
„Avrupa’daki Türkiye göçmenlerinin arasına partizanca nifak tohumların atılması başta olmak üzere, Türkiye siyasetinin, Türkiye Cumhuriyeti hazinesinden akan paralar ile Avrupa sokaklarına çekilmesi ve zaten en son Türkiye’deki referandum başta olmak üzere cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yapılan hatalar nedeniyle hala inim inim inleyen Avrupa’daki Türklerin sorunlarına bir tanesi daha eklenecek“ diyen bağımsız Türk Sivil Toplum Örgütleri’nin şu ifadeleri dikkat çekti:
   „En geç 2023 yılında vuku bulacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm olanak ve temsilciliklerinin AK Parti için Avrupa’da bariz bir şekilde kullanılması hoş değil. Avrupa’daki bağımsız gerçek Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olarak, Avrupa’da başta Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika ve Fransa’da 2023’te vuku bulacak olan Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri adına yapılan propaganda ve çalışmalar nedeniyle Avrupa’daki Türkiye göçmenleri arasında baş gösterecek olan sorunlara dair çok derin korkularımız var. Ayrıca bu kişi ve kurumların, Türkiye’nin kendi ciddi sorunları etrafında birleşerek çözüm bulmak yerine daha çok partizanca ve küstahça maddi manevi kazanç amaçlı Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin yurtdışındaki temsilciliklerinin olanak ve forsunu parti temsilcisi olarak dibine kadar kullanmasından ve bu yolla kendi partisinden olmayan kişileri nefretle, şantajla, ölümle hatta “iç savaş çıkar, bizleri seçmezseniz sizlere iftira atarak Türkiye gümrüklerinde tutuklatırız” tehditleriyle sindirmelerinden ve tüm bu sorunların Avrupa sokaklarına dökülmesi başta olmak Avrupa’da Türkiye ve Türklerin imaj ve resmini kötü etkilemesinden yana endişelerimiz de var. Kabul edilen dernek ve federasyonlar arasında, neden bir tane dahi siyasi bir parti emrinde olmayan gerçek bağımsız bir Sivil Toplum Örgütü yani „Non Government Organization“ yok? Avrupa’ya Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Milletvekili seçimlerini ve propagandasını getirecekler. Bunun hazırlığı içindeler ve bu haksız rekabetle yine yeniden Avrupa’da yaşayan Türklerin başını belaya sokacak olmaları oldukça düşündürücü.“
Kaynak: https://www.welt.de/politik/deutschland/article230775615/Ditib-UID-Graue-Woelfe-Gipfeltreffen-der-Erdogan-Lobby-in-Ankara.html
İlgili link: https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskani-erdogan-avrupadaki-bazi-turk-sivil-toplum-kurulusu-temsilcilerini-kabul-etti

 
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Avrupalı Türkler, seçimlere mi hazırlanıyor?
Yorum Yap