Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Dr Hasan Ulusoy, 15 Temmuz nedeni ile bir mesaj yayımladı..
Ulusoy,“Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sinsi bir planla yıllar içinde sızdırdığı mensuplarının demokrasimizi ve anayasal düzenimizi hedef alan kanlı darbe girişiminin üzerinden tam 5 yıl geçti.
15 Temmuz gecesi demokrasimizi hedef alan bu hain darbe girişimi Türk toplumunun bütün kesimlerinin kararlı duruşu ve mücadelesiyle bertaraf edildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, halkımızın ve devletimizin demokrasiyi koruma yönünde sergilediği ortak kararlılık ve canı pahasına kahramanca direnişiyle büyük bir demokrasi destanı yazıldı. 106 sene önce işgal güçlerine “Çanakkale Geçilmez” diyen Milletimizin 15 Temmuz 2016’da darbeci teröristlere cevabı “Türkiye Geçilmez” oldu. Demokrasimiz uğruna yaşamlarını yitiren aziz Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Gazilerimize minnet duygularımızı sunuyoruz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından, ulusun yaşamına tehdit oluşturan bir kamusal acil durum olarak tanımlanan hain darbe girişiminin sorumlularının adalet önünde hesap vermeleri sağlanmış olup, bu süreç devam etmektedir. Aynı zamanda, FETÖ’nün devlet kurumlarına yıllar içerisinde sinsice yerleştirdiği şebeke deşifre edilerek, “paralel devlet yapılanması” çökertilmiş; basından ekonomiye, geniş bir yelpazeye yayılan paravan oluşumları da ortadan kaldırılmıştır.
Darbe girişiminin ardındaki FETÖ yapılanmasıyla mücadele kanuni çerçevede, hukuk devleti prensiplerine uygun şekilde ve özgürlük-güvenlik dengesi gözetilerek titizlikle sürdürülmektedir. Alınan kararlara karşı iç hukuk yolları ve idari başvuru mekanizmaları açıktır. Bu süreç, başta kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi olmak üzere, ilgili uluslararası örgüt ve mekanizmalarla düzenli işbirliği içinde yürütülmektedir. Darbenin planlayıcısı olduğu bütün delilleriyle ve mahkeme kararlarıyla ortaya konan, Fetullah Gülen ve terör şebekesi FETÖ’yle, diğer organize suç ve terör örgütleriyle olduğu gibi, devletimizin mücadelesi aralıksız ve kararlılıkla sürmektedir.
Yurtdışında farklı oluşumlar altında faaliyetini sürdüren FETÖ, kurduğu uluslararası şebeke marifetiyle faal olduğu ülkelerde devlet kademelerine sızmaya, küresel ekonomik ve siyasi etki alanı sağlamaya ve ülkemiz karşıtı faaliyetlerini bulunduğu ülkelerde devam ettirmeye gayret etmektedir.
Bu süreçte, dost ve müttefik ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplumdan beklentimiz, FETÖ’nün gerçek yüzünün ortaya konması ve ortak değerlerimize tehdit oluşturan bu terör örgütüne karşı işbirliğinin küresel çapta güçlendirilmesi olmaya devam etmektedir.
Giderek artan sayıda ülkedeki FETÖ okullarının ve derneklerinin kapatılması, FETÖ mensuplarının Türkiye’ye sınırdışı edilmeleri veya oturum izinlerinin iptal edilmesi ve bu ülkelerdeki FETÖ yapılanmalarına karşı yargılama süreçlerinin başlatılması kayda değer gelişmelerdir. Bununla birlikte, darbeci askerlerin ve FETÖ destekçilerinin bazı müttefik ülkelere yaptıkları iltica başvurularına uluslararası hukuk ve adli işbirliği prensipleri hilafına olumlu yanıt verilmeye devam edildiği de üzülerek gözlenmektedir.
Dış kamuoyunda sempati toplamak ve gerçek gündemini perdelemek için sosyal yardımlaşma, dinler ve kültürlerarası diyalog gibi söylemler kullanan FETÖ yapılanması, sadece ülkemiz için değil, aynı zamanda mensup ve işbirlikçileriyle faaliyette bulunduğu diğer bu ülkeler için tehdit oluşturmaya devam etmektedir. FETÖ destekli sözde sivil toplum örgütleri ve okullar, bulundukları ülkelerin koşullarını suistimal etmekte ve genç dimağları zehirleyerek o ülkenin kamu düzeni ve geleceği için en büyük tehlikeyi teşkil etmektedir. Belçika’daki sosyal, ekonomik ve siyasi hayata önemli katkılar sağlayan ve Covid-19 pandemisi boyunca sergilediği dayanışmayla birlikte yaşama kültürüne iyi bir örnek teşkil eden vatandaşlarımızın bu durumun bilincinde olarak gerekli duyarlılığı göstereceklerinden eminim.
Bu düşüncelerle, büyük çoğunluğu aynı zamanda Belçika vatandaşı olan ve ülkemiz ile Belçika arasında sarsılmaz bir dostluk köprüsü oluşturan Belçika Türk toplumuna en iyi dileklerimi sunuyorum”dedi.
