Sevgili okurlar,
Ülke gündemi malumunuz!
Şimdilerde Covid 19(Korona) salgın endişelerinden “varyantlara” geçtik…
Ne bela salgın ile karşı, karşıya olduğumuzun farkında mısınız?
“Dostlar hastanedeyim..En kısa zamanda buluşmak üzere”diye kendi özel sayfasında bir not düştükten sonra, Akyazı Lisesi emekli Tarih öğretmenlerinden Necmettin Özgürsoy’un(Ot) vefat haberi, bizleri gerçekten derin bir üzüntüye sevk etti..
61 Yaşında evli ve çocuklu öğretmenimiz Necmettin Özgürsoy, Akyazı’da olduğu kadar, yurdun her yerinde çok seveni dostu vardı..Ani ölümü gerçekten bizleri üzdü, etkiledi..
Çevresine, ülkesine, insanına duyarlı, haksızlıklara baş kaldıran, hukuksuzlukları dile getiren, korkmadan görüş ve düşüncelerini paylaş anlardandı Necmettin Özgürsoy..
Pısırıklığa, neme lazımcılığa pabuç bırakmayanlar dandı..
Söyleyeceğini söyler, kimseden çekinmez ve adresine yazılarını yazmaktan geri durmazdı..
Çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde sevgili Öğretmenimiz Necmettin Özgürsoy’u kaybettik..
Allah gani, gani rahmet, cennet-mekan eylesin..Ailesi ve sevenlerinin başı sağ olsun!
Unutmak olmaz!
***
Sevgili okurlar,
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin Bizim Sakarya’da bir açıklaması manşetten paylaşıldı.
“Oto Yoldan yeni bağlantıdan” söz eden Büyükşehir Belediye Başkanı Erme Yüce, “Sakarya’nın ticaretin dudağı olacağını ve marka şehir” iddialarında bulundu..
Temenni bu ya, bu “marka şehir” iddiası ardından, panolarda, skorbordlarda Ekrem Yüce fotoğraflarını görünce, aklıma “mütevazilik, hoşgörülük, alçak gönüllülük” geliyor..
Başkan Ekrem Yüce, elindeki tüm imkanlara rağmen, “Sakarya’ya ne kazandırdı” diye sorma gereğini duydum..
Acaba birkaç yerden maaş alanlardan mı?
Fabrikası satılan, topraklarının bir bölümü belli bir siyasi anlayış ile birilerine peşkeş çekilen( CHP Milletvekili ve Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un tanımı) Sakarya’da siz eğer “kültür yatırımı” yapamıyorsanız, geçmiş olsun!
Bu nedenle, “Sakarya’yı ticaret durağı” yapsanız, Sakarya’nın adından sıkça söz edilse ne olur?
Belli bir zihniyete hizmetten öte, başka bir şey düşünülmeyen ülkemizde, bir tek Sakarya’da hamleler yapmak neyi kurır ki?
Hamleler de, hamle ise tabii ki?
“Her gün cinayet, kaza, kavga, hırsızlık, boğulma, uyuşturucu, tarikat istismarı..” gibi benzeri haberlerin gazetelerimizde yer aldığı yetmiyormuş gibi, “iş kazaları, yangınlar, patlamalar ve diğer usulsüzlüklerle” ilgili süren davalardan yansımaları da,” kulak arkası” eden bir ilde, “gelecekten” nasıl söz edebiliriz ki?
Evet, önce insanımızı eğitmemiz, gelecek nesillere modern yaşamın icaplarını öğretemedikten sonra, geleceğe sadece “İmam Hatip “okullarından mezun ettikleriniz ile yön veremezsiniz!
Önceki gün Sapanca’daydım..
Kent merkezinde yürüyorum..
Yaşlı bir amca elindeki pet şişeden su içti, kapağını kapattı yol kenarına fırlattı..
Durdum,” Amca yaptığın yanlış!..Madem su dolu pet şişeyi atacaksın..Bari içindeki suyu şu ağacın dibine boşalt, kapağını kapat..Şu çöp kutusuna atı ver “dedim..
Eğildi, yarı su dolu pet şişeyi mahcubiyetle aldı, ağacın dibine boşalttı.. “İnşallah işe yarar”diyerek, sağına soluna bakındı..
Teşekkür edip, elindeki pet şişeyi alıp, kent belediye parkı yanındaki çöp kutusuna attım..
Uyardığım için bana kızmadı..
Aksine teşekkür etti..
Bu da bir başka güzellik elbette, ama yeter mi?
Dikkat ettim, Sapanca’da böyle çöpler için, çöp kutuları göremedim..
Acaba neden?
İşte Sevgili Ekrem Yüce Başkanım, ilçeleri, köyleri, beldeleri gezerken, bu eksiklikleri görme imkanınız olmuyor mu?
Asıl olan Sakarya’da, bu anlayışı yıkmak, yeni bir çevre ve yaşam bilinci oluşturmak zorundayız!..
Öyle skorbordlara fotoğraf asmak işi halletmiyor!?
Yine Sapanca’da muntazam eski bir yapı, “Halk Kütüphanesi” binasına gözüm ilişti..
Ne acıdır ki, kapı açık, içi mezbelelik ve camlar kırık..
Öyle atıl, kent ortasında yatıyor!..
Tarih ile iç içe olan Sapanca’da acaba bu binadan yararlanmak, buradaki kütüphaneyi işler hale getirmek düşünülmemiş mi?
Böyle onarım,ilgi bekleyen birçok tarihi eserin,değerin olduğunu biliyorum..
Haset ve neme lazımcılığa kurban bu eserler, bir kültür eli bekliyor..
Neyse, az ötede tarihi Rüstempaşa Camii onarılmış ve minaresi ile ayakta..
Ve yıllara meydan okuyor..
Ne güzellik..
Böyle eserleri yaşatmak, onarmak, insanımızın hizmetine sunmak ne güzellik!..
Halkın meydanlarına öyle iğreti, satış kulübeleri dikmek, ticaret erbabı ile rekabete girmek neyin nesi?
Belediyeler ticarete soyunacaksa, daha adil çözümler üretmeli..
Öyle meydanları, alanları kullanmak, çirkin yapılar ile donatmak çözüm değildir!
Sapanca’dan söz ediyorduk ya, bu binanın böyle atıl bir şekilde bırakılmasının sebebi ne ola ki?
Biri, birileri bizi bilgilendirirse iyi olur!
Sakarya’nnın “Millet bahçelerinden” önce, kendi öz tarihi değerlerine sahip çıkılması ve insanımızın hizmetine sunulması daha önemlidir..
Zira Yüce Mevla’m Sakarya’ya tüm doğal güzellikleri vermiş..
Milletin parasını har-cur etmenin alemi yok!
Yapılacaksa, bu kente “dumanı tüten bacalı fabrikalar yapmak” daha önemli..
Yine Başkan Yüce’nin müjdeleri arısında yer alan “enerji yatırımları” elbette çok önemli..
Ama ne hikmettir ki, yapılan tüm bu yatırımlardan sonra,”enerji, su, taşıma ve diğer belediye hizmet bedellerinin yansıması” yüksek oluyor!?..
Sohbette bulunduğum bir arkadaşım, enerji zamlarına dikkat çekerek, artık televizyonu bile açmaktan imtina ettiğini söyledi..
Şaşırdım!..
Karanlığa mahkumiyet bu ya?
Acaba gaz lambasına mı geri dönsek?
Gaz da ucuz değil hani!
***
Sevgili okurlar,
Bir kentin spor hafızası, kültürü çok önemlidir..
Özellikle bisiklet sporu ile ilgili yenilikleri yakından takip ediyoruz..
”Bisiklet Vadisi” etkinliklerini ilgi ile takip ediyorum..
Futbolda ise Sakaryaspor yine play-of maçından hüzünlü ayrıldı..
Ancak Hendekspor’un 3.Lig ile tanışması fevkalade bir olaydır..
Başta Sakaryaspor, Karadenizspor, Akyazıspor, Sapancaspor’dan sonra Hendekspor’un da ulusal liglere yükselmesi sevindiricidir..
Bir dostum, final maçında Hendekli milletvekilleri ile Başkan Yüce’nin maça gelmemesini değerlendirdi ve eleştirdi..
Mutlaka ajanda meselesi de?
Hendek İlçe Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu’nun tek başına final maçında olduğundan söz edildi..
“Spor bir kültürdür, bir yaşam biçimidir, bir tutkudur..”
Spor kulüplerimiz, sporcularımız, başarıları ile temsiliyetleri ile bir ilin marka değerleridirler de..
Sosyal bir birliktelik ve buluşmadır..
Keşke bu maça sayın milletvekilleri icabet edebilselerdi?..
Fırsat elbette kaçmadı!..
Hem Sakaryaspor’un, hem de Hendekspor’un rakipleri belli oldu..Zorlu gruplara düştü temsilcilerimiz..
İnşallah Sakarya, Sakaryalılar takımlarına sahip çıkar ve ekiplerimiz hak ettikleri yerlere gelirler..
Tebrikler Hendekspor!
***
Sevgili okurlar,
Son olarak Sakarya Barosu seçimlerinden başarı ile çıkan genç Av. İlknur Ebiz Yıldız’ı tebrik ediyorum.. Sayın Av.Yıldız’ın, “kuru tebrikler ve çiçekler” yerine, “Türkiye çöl olmasın”diyerek TEMA vakfına bağış yapılmasını işaret etmesi, çok anlamlı ve manalıdır..
Yukarıda sözünü ettiğimiz “Kültür kenti Sakarya” için kadınlarımızın öncülük ve önderliği çok önemli ve anlamlı olacaktır..
Yeter ki onlara gereken önemi, değeri verelim!
Unutmayınız ki kadın eli, sevgisi her kapıyı açar!..
Yeter ki, gerekli desteği verelim!
Yusuf Cinal yazıyor,14 Temmuz 2021 Sakarya, www.bizimsakarya.com.tr