Marmaris Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı başladı. Çalıştay’da konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, “Binlerce gazetecinin basın kartı, iktidarın istediği haberleri yapmadıkları için İletişim Başkanlığı tarafından iptal edildi. Yüzlerce basın kartı da ‘incelemede’ denerek ellerinde tutulmakta” ifadelerini kullandı.
Yerel medyanın sorunları ve çözüm önerilerinin masaya yatırılacağı kısa adı “Anadolu Buluşması-Yerel Medya 2021” olan çalıştay, Marmaris Belediyesi öncülüğünde başladı.
Muğla’nın Marmaris ilçesinde 15-17 Ekim tarihleri arasında “Anadolu Buluşması-Yerel Medyanın Sorunları ve Çözüm Önerileri Yuvarlak Masa Toplantısı” isimli çalıştaya CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılması bekleniyor.
60 ŞEHİRDEN 300’E YAKIN GAZETECİ
Marmaris Belediyesinden yapılan açıklamada, basın meslek örgütlerinin katkılarıyla Belediyenin ev sahipliğinde düzenlenecek “Anadolu Buluşması-Yerel Medya 2021” çalıştayına, 60 şehirden 300’e yakın gazetecinin kayıt yaptırdığı belirtilmişti.
Çalıştayda ilk konuşmayı ev sahibi sıfatı ile Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay yaptı. Oktay, Marmaris’in bu yaz yaşadığı büyük yangın felaketine dikkat çekerek, iddiaların aksine bu alanları imara açacak her türlü girişimin önünde çok sert bir şekilde duracaklarını söyledi. Oktay, büyük yangın felaketinin bütün yönleriyle Türkiye ve dünyaya aktarılmasında büyük katkı sağlayan basın mensuplarına da teşekkür etti.
ÖZKAN: GELECEĞE DAHA GÜVENLE BAKACAĞIMIZA İNANIYORUZ
Sorunların ve çözüm önerilerinin ele alınacağı bir çalıştay olacağını ifade ede CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise “Sorunlarımızı yerelde çözebilmek amacıyla bir araya geldik. 2 yıl önce 2018 yılında bu konuda bir çalıştay daha yapmıştık. Şimdi sorunlarımızın hangi aşamaya geldiğini burada göreceğiz. İnsan oranında akciğer hangi görevi görüyorsa; medya ülkelerde o görevi görür. Yani nefes almamamızı, denetlememizi ve toplumu şekillendirirken kaynaklarının nasıl harcandığını görebilmemizi sağlar biz medyanın sesine, özgürlüğüne olan inancımız var. Bu çalıştayda geleceğe daha güvenle bakacağımızı, daha umutla bakacağımıza inanıyoruz. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Hep beraber olacağız. Türkiye’yi güzel umutlar, hepimiz için yerelde özgürlüğümüzü büyütecek çözüm önerilerini sunacağınıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
‘MARMARİS’TEKİ YANGININ DUYURULMASI DAHİ SUÇ’
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazeteciliğin zor zamanlardan geçiyor sözünü gölgesi altında toplantı yapıldığını hatırlatarak, “Burada yaşana her sorunun evrensel gazetecilik sorunları olduğunu biliyoruz. Marmaris’teki yangının duyurulmasının dahi suç sayıldığı dönemde gazetecilik yapıyoruz” dedi.
Güneş; basının işsizlik, yasaklar gibi sorunlarla karşılaştığını hatırlatarak, “İçinde bulunduğumuz bu durum dünyanın diğer ülkeleri arasında kıskanılacak bir durum olmadığını ortaya koyuyor” diye vurguladı. Güneş, şunları söyledi:
“İktidarın basın sektörünün yüzde 90’ına hakim olduğu ülkemizde, gazetecilik hala güçlü bir damara sahip. Meslektaşlarımız görevlerini yapma uğraşındalar, bunu yaparken de büyük bedeller ödüyorlar. Basın sektöründe 12 bine yakın işsiz meslektaşımız var. Halkın haber alma ve bilgilenme hakkını sağlamaya çalışırken, yoksulluk sınırındaki maaşlarla mücadele ediyorlar. Gazeteciler dönemlerinin tanığıdır, tarihe not düşerler. Bu nedenle ısrarla, gazeteciliğin suç olmadığını söylüyoruz. Gazetecilik, bütün bu güç koşullara rağmen hala ayaktadır, ayakta kalmaya da devam edecektir. Meslektaşlarımız, bedeller ödeseler de kamuoyunu aydınlatmaktan geri durmayacaklardır.”
SARI BASIN KARTI ÇAĞRISI
Çalıştayın açılış bölümünde konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi de yerel basının ekonomik sorunlarına dikkat çekti. Gappi, sarı basın kartının de geri getirilmesi çağrısı yaptı.
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de açılış konuşmasında 2018 yılında yapılan ilk çalıştaya dikkat çekerek, “İlk çalıştaydan bu yana maalesef Anadolu basınının sorunları azalmadı aksine arttı. Biz özgür bir basın istiyoruz. Basın ifade özgürlüğünün tam olduğu bir Türkiye istiyoruz” dedi.
SERTEL: ÖZGÜR BASIN İSTİYORUZ
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de, “2018’den 2021’e gelinceye kadar Türk basın dünyasının, gazetecilerin, Anadolu basınının sorunlarının eksilmediğini, arttığını görüyoruz. Sizlerin bize sunacağı çözüm yolları inşallah CHP iktidarında basından sorumlu milletvekili arkadaşlarımız ve iktidarımızla bizim çalışmalarımıza ışık tutacaktır. Biz özgür bir basın istiyoruz. Biz siyasi görüşleri nedeniyle birbirine öteleyen, ötekileştiren ve sadece yanında olduğu için var olan gazeteci değil; karşıt da olsa bütün düşüncelerini söylese de özgürce Türkiye’de gezebilen, can ve mal güvenliğinin olduğu basın ve ifade özgürlüğünün tam olduğu bir ülke istiyoruz” açıklamalarında bulundu.
KARACA: ANADOLU BASINI YANGIN YERİ
Güneş’in ardından söz alan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca ise Anadolu basınının içinde bulunduğu zor durumu anlattı. Anadolu’da basın kuruluşlarının birer birer yok olduğuna dikkati çeken Başkan Karaca, “Anadolu bitiyor, yok oluyor. Ancak bunu duyması ve sorunlara çözüm bulması gereken İletişim Dairesi Başkanlığı adeta yok; kulakları duymuyor, gözleri görmüyor. Anadolu’da bin 800 olan resmi gazete sayısı 900’e düştü.100 civarındaki uydu televizyonu 50’ye düştü, bir kısmı internete döndü bir kısmı ekranlarını kararttı. Anadolu’da sorunlar gerçekten çok büyük. Anadolu’da şu an asgari ücretli gazeteci sayısı yüzde 50 yoktur. Gazete sahipleri çaresiz… Bir internet furyası devam ediyor, meslek dışında 300 liraya alan alanlar siyasetçiyi, belediye başkanını tehdit ediyor. Bunun engellenmesi için Meclis’e müracaat ediyoruz; CHP’li milletvekilleri birçok öneri verdi ama özellikle İnternet Yasası’nın çıkarılmaması için inat ediyorlar. Anadolu’nu basınının yok olması için ellerinden gelen çabayı sarf ediyorlar. Bir satırla kamuda belediye başkanlarının kafasını karıştırarak aboneliklerin ve ilan verilmesini engelliyorlar. Anadolu basınını bitirmeye, küçültmeye, kendi emirleri altına almaya çalışıyorlar. Temenni ediyorum ki sorunlarımız bir an evvel çözülsün” açıklamalarında bulundu.
BASIN SERMAYESİNE DİKKAT!
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü ise, medyanın içinde bulunduğu durum ve yaşadığı sorunlarla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Bazı konular vardır ki anlatılması hem kolay hem de zordur. Dolayısıyla herkes soruna ilişkin belirli bir bilgi düzeyine sahiptir. Kanıksanması, sıradanlaştırılması söz konusudur. Gazetecilerin sorunları ve sorunlara çözüm geliştirme durumu ne yazık ki bu tehlike ile karşı karşıyadır. Gazetecilerin sorunları halkın büyük bir kesimi tarafından artık ne yazık ki kanıksanmaya başladı. Bu sorunlara karşı birçok mecrada mücadele verdiğimiz de bir gerçek. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak 43 yıl önce çıktığımız bu yolda asıl gündemimiz olan ve kamuoyunun gündemine taşıdığımız konuların başında basın sermayesi geliyor. 1980’lerden itibaren gazeteci kökenli olmayan ve devlet ihaleleri başta olmak üzere işlerini kamu ihalelerine göre düzenleyen kişi ve grupların gazetecilik meslek koluna istilaya başlaması 1990’lı yıllarda liberalleşme rüzgarlarıyla olağanlaştı. Türkiye medya sermayesi sil baştan ele alınmalı. Medya faaliyetleri gösterenler devlet ihalelerine katılmamalı, katılması yasaklanmalı” dedi.
‘YALNIZ KALIYORUZ’
Son olarak, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi de, “Yerel medyanın birçok sorunu var biz bunlarla boğuşuyoruz. Salondaki herkes bu sorunları çok iyi biliyor. O kadar çok sorun var ki gittikçe azalan gelirlerden tutun da mesleki itibara kadar. Ama bunların üzerinde bir şey var. Lisanssızlık. Bu mesleğin bir lisansı yok. Önüne gelen yapabiliyor
Siyasi zemin zorlaştıkça, demokrasiden uzaklaşıldıkça medyanın üzerindeki baskının katmerleştiğini hepimiz yaşayarak görüyoruz. Üst üste maliyet artışları var. Yerel basın yaşamakta zorlanıyor. Dolar kuru 10 TL’yi geçiyor. Pazartesi günü ilk arayan bizim gazetemizi basan matbaa sahibi olacak. Zamlar üzerimize fırtına gibi üzerimize geliyor. Ama üzerine ne yapılıyor? Yerel basına zarar veren düzenlemelerle uğraşıyoruz biz. Tasarruf genelgesi karşımıza çıkabiliyor. Bir anda lojmanlarla, arabalarla bizi bir tutuyorlar. Yerel gazete alınmayacak, abone olunmayacak denilebiliniyor. Ben CHP’nin iktidar olduğu bir ketten geliyorum. Biz tasarruf genelgesi karşısında hayal kırıklığı yaşadık. Cesur diye bilinen bazı topuklu efeler ilk iş olarak yerel basına olan aboneliklerini iptal etti, ilanları kesti. İzmir Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer ise destek verdi. Demokrasi adına, kamu adına, halk adına gazetecilik mesleği dört yandan kuşatılsa da hiçbir zaman değerini yitirmeyecek. Biz sorunları biliyorsak çözüm önerilerini de ortaya koyacağız. Birlikte tek yumruk olacağız. Tek çözüm de bu. 12 Eylül döneminde bile 31 gazeteci yargılanmıştı 2020 yılında 179 gazeteci tutuklandı, gözaltına alındı. Bunlar bizim gerçeklerimiz” dedi.
“Dijitalleşmeyi göz ardı edemeyiz” diyerek sözlerini sürdüren Gappi, “Bizim elimizdeki gazeteler güven unsurudur, ikisini birleştireceğiz. Bizler güçlü olmayı, sesimiz daha fazla çıkarmayı bileceğiz. İzmir’de uluslararası basın akademisi kurduk. Çünkü İGC olarak hem AB projesi hem de Hollanda projesi yürütüyoruz. Bütün bunlar Büyükşehir Belediyemizle bizi işbirliğine götürdü. Meslektaşlarımızı göğsümüzü gere gere ağırlayabileceğimiz bir uluslararası basın akademisi kavuşmak üzereyiz. Çünkü istiyoruz ki meslek her yönüyle kendini daha doğru yansıtabilsin. Burada genç arkadaşlarımız donanımlarını artırabilsin” ifadelerini kullandı.