İslam aleminde Yüce Peygamberimizin doğum tarihine atfen yadedilen Mevlid Kandili nedeni ile mesajlar yayımlanıyor ve kutlamalar yapılıyor.
Bu konudaki mesaj ve kutlamaları aşağıda okurlarımız ile paylaşıyoruz..
Uyandıysan sabah eğer,
Gerisini dert etme.
Yaşam devam ediyor öyleyse.
Kim varsa etrafında,
Önce onlara bir günaydın de.
Sonra herkese gülümse,
Ve derin bir nefes çek içine.
Yaşam devam ediyor deyip,
Takılma gerisine.
Kimseyi görünüşüne göre küçümseme,
İnsanları kırma, herkesi olduğu gibi kabul et, benimse
Dilmiş, dinmiş, ırkmış, renkmiş, zenginmiş, fakirmiş, önemseme.
Dertleri kafana takıp canına yazık etme.
Bak çevrene, tutuş insanlarla elele.
Sonra bir derin nefes daha alıp gerisini dert etme.
Uyandıysan sabah eğer,
Yaşam devam ediyor öyleyse.
İstesen de, istemesen de.
MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN
KADİR YÜCELBAŞ
Rahmet elçisi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Dünya’ya teşriflerini ifade eden Mevlid Kandili, hayatımızı onun ahlakıyla güzelleştireceğimiz bir günü ifade eder. Bu vesileyle Mevlid Kandilinizi kutlar, en iyi günlerin sizlerle olmasını Cenab-ı Allahtan temenni ederim.
ATİK Genel Başkanı
Aziz Şahin
Hava Elbiz
DİTİB Genel Başkanı Türkmen’den Mevlid Kandili mesajı
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s) dünyaya teşriflerinin yıldönümü dolayısıyla Mevlid Kandili mesajı yayımladı.
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, Mevlid Kandili mesajında, “Yarın akşam (17 Ekim 2021) Mevlid Kandili. Efendimiz (s.a.s)’in dünyamızı teşrif ettikleri gece. Hazreti Peygamber 1450 yaşında.”dedi.
Tüm İslam aleminin Mevlid Kandili’ni tebrik eden DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, mesajında şunları kaydetti:
Şüphesiz her doğum önemlidir, ancak tarihte hiçbir doğum, Sevgili Peygamberimiz’in dünyayı teşrifleri kadar büyük bir değişime ve inkılaba yol açmadı. O’nun doğumuyla üst üste yığılı sıradan bir duvar insanlığın yeni kıblesi oldu. O’nun doğumuyla, o olmasaydı adı bile bilenemeyecek Ebubekir’ler, Ömer’ler, Osman’lar insanlığın ufkuna birer yıldız gibi doğdu. Ebu Cehil’ler bile O’na olan düşmanlıklarıyla nam ve şöhret kazandı. O, unutulmuş coğrafyayı tarihsel dinamiğin en önemli aktörü yaptı; medeniyet ırmağı O’nunla dünyanın en kurak yerlerine cansuyu oldu.
Varlığını ahlakî değerlerin yeniden hayat bulmasına adayan Allah’ın Elçisi, insanlığın son öğretmeni oldu. Barışta ve savaşta, sevinçte ve kederde, varlıkta ve yoklukta, birlikte ve yalnızlıkta ahlakî değerlere bağlı kalarak yaşamanın en güzel ve unutulmaz örneklerini sundu. Kendi aleyhine de olsa adalet ve hakkaniyetin, sadakat ve ahde vefanın yaşayan değerler olabileceğini gösterdi.
Yüce Kur’an’ın yeminlerle övdüğü ahlakı ile O, 1450 yıl sonra bile bir kutup yıldızı gibi insanlığa yol gösteriyor. En mahrem hayatını insanlığın gözü önüne sererek açıklık ve şeffaflığın, “haksızlık ettiğim kim varsa gelsin, çıplak sırtıma vurarak beni cezalandırsın!” diyerek hesap verebilirliğin en temel İslamî değerlerden olduğunu öğretti.
Yurdunu terk ederek sığındığı Medine’de toplumun bütün kesimleriyle ahde vefa ekseninde birlikte yaşamanın ve farklılıklara saygılı olmanın, ancak toplumsal bir sözleşme ile mümkün olabileceğini ortaya koydu.
Öğrettiği bütün ahlakî değerleri ve yaşayışıyla Hazreti Muhammed (s.a.s) hala insanlığın en önemli gündem maddesi olmaya devam ediyor. İklim krizi, savaş, terör ve yoksulluk gibi yerel ya da küresel sorunlardan kurtulabilmenin yolunun, savaşa bile ahlak ve hukuk değerleri katan Allah’ın Elçisi’nin mesajına kulak vermekten geçtiğini insanlık ne zaman anlayacak?
İnsanlık, ama öncelikle müslümanlar, bu nebevî çağrıya kulak vermeli. Kuzeyden güneye, doğudan batıya bütün insanlık ailesinin yekvücut bir “Vefa Toplumu” olmasını sağlayacak şey işte budur.
Kandiliniz mübarek olsun.