Yaşasın Cumhuriyet!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar,
Bugün 29 Ekim 2021..
Bu tarih bize yabancı değil..
Ya, 28 Ekim 1923..
O tarihte, “ Efendiler Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” diyen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu veciz sözünü hatırladınız mı?
O tarih dediğim elbette 29 Ekim 1923’tür..
Şimdiye kadar hepimiz,”yarın” kelimesiyle başlayan milyonlarca cümle kurmuşuzdur. Ama hiç biri bu kadar anlamlı olmadı, olamazdı.
Yıl;28 Ekim 1923
Yer; Çankaya Köşkü
Ve Mavi gözlü adam seslendi:
“Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!”
Evet Cumhuriyetin ilanından bu yana tam tamına 98 Yıl geçti..
Birinci kuşak Cumhuriyet neslinden çok azı aramızda..
Bizim kuşak ve bir önceki kuşak hala Cumhuriyet’in nimetlerinden yararlanmaya devam ediyor..
CUMHURİYET’İN ÇOCUKLARI..
Bizler Cumhuriyet’in çocukları, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrencileri olduk..
Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten çok şey öğrendik, hala da çok şey öğrenmeye ne kadar ihtiyacımız olduğu gerçeği ortada değil midir?
O yılları anlamak, okumak, idrak etmek için mutlaka Osmanlı tarihini, hele de son dönemi ve Cumhuriyet’e giden yolda Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının mücadelesini okuyup, anlamalıyız..
98 Yıl sonra Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyal, siyasi, ekonomik ve sportif durum sizleri aldatmasın?
Evet, Cumhuriyet ile Türkiye Cumhuriyeti gelişti, serpildi, bağımsızlık, özgürlük tadı ile serbest ticarette ve diğer alanlarda büyük başarılar yakaladı..
Yoksul Türkiye’den, nüfusu 85 Milyona dayanan, ekonomisi ile insan gücü ile bilim insanlarıyla, ticaret erbabı ve spor camiası ile Türkiye bugünlere geldi..
Bunda elbette Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının büyük payı ve rehberliği var..
Dile kolay, Cumhuriyet kurulalı 98 Yıl olmuş..
CUMHURİYET VE ATATÜRK TAKINTILARI
Ama aklımıza Atatürk heykellerine saldırılar takılı kaldı..
Atatürk adının önemli tesislerimizden çıkarılmasını unutmadık..
Bazı üniversitelerimize asılan Atatürk posterlerinin ters çevrilmesi ise kuşkularımızı hala artıyor..
Ya büyük tesislerimizden Türkiye Cumhuriyeti’nin baş harfleri olan “T.C”nin silinmesine ne dersiniz?
Eğitimdeki o yaz, boz tahtası durum ve okullarımızın “imamlaştırılması” sizlere ne anlatıyor?
“Egemenliğin kayıtsız, şartsız Milletindir” olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ( TBMM ) işlevinin asgariye indirgenmesi, “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” adı altında “Tek Adam”, “Tek Parti” rejimine adım atılması, gelecek endişelerimizi haklı kılmıyor mu?
“Biz seçildik, seçilmişiz” baskın söylemi altında, siyasi iradenin yaptığı bu değişikliklere hepimiz seyirci kalırken, geldiğimiz nokta sizleri ne kadar ilgilendiriyor, ne kadar gelecek adına umut var kılıyor?
Elbette, herkesin bir siyasi duruşu, bakışı ve anlayışı vardır.. Bizler siyasilere destek verirken, onları seçerken, dikkat ettiğimiz en önemli husus ”hizmet noktasında” düğümlenmektedir.. Onlara rejimi değiştirme, ülkede geleneksel yapıları alt-üst etme hakkını kesinlikle vermiyoruz..
Öyleyse, vatandaşın oy tercihini siyasilerin, kendi siyasi düşüncelerine malzeme yapması hoş görülemez!
TÜRK MİLLETİ TERCİHİNİ YAPMIŞ!
Bu Millet, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile tercihini yapmış, Cumhuriyet’i ilan etmiş, bugünlere getirmiş, Cumhuriyet Bayrağını baş tacı etmiş, içine sindirmiştir..
Bu manada yapılan anayasal değişiklikler, yapılan referandum, yani halk iradesine başvurulması noktasında da, siyasi ayak oyunlarının öne çıkarılması ve bu büyük oylamaları oldu-bittiye getirmenin sancılarını bugünlerde daha fazla çekmeye başlamamız, bizleri gelecek adına ürkütmektedir..
Siyasetin, bu kadar kirli bir itiş-kakış içinde olması, siyasette kullanılan dilin bu kadar acımasız ve seviyesizliği kadar, tehditkar açıklamalar, eriştiğimiz bu yıllarda korku kaynağımızı oluşturmaktadır..
Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde hiç görülmediği kadar, içte ve dışta savrulmuş, ülke imkan ve kabiliyetlerini eşe, dosta dağıtmış, insanımız ile birlikte borç batağına sokulmuş durumdadır..
Elbette Cumhuriyet rejimi içinde bunun çıkış yolu bellidir..
Ama ya “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”, demem o ki, “tek adam rejimi” içindeki bir yol kazası bizi nereye götürebilir, hiç düşündünüz mü?
Düşünmek bile istemiyorum!..
AMERİKALI DEĞİLSE KİMLER?
TÜGVA(Türkiye Gençlik Vakfı) taraftarlarının Bilal Erdoğan başkanlığında söylediği o komando marşı bizi gerçekten ürkütmeye yetti?
Kim bunlar?
Amerikalılar değilse kimler?
Ne yapmak istiyorlar?
Kime karşı örgütlendiler?
Daha benzer birçok soru cevap beklerken, Türkiye’nin “Son elçiler istemi” ile bir başka girdapta debelenmesine şahit olmak,bizleri ziyadesiyle üzdü!..
Hedefi Atatürk ile “Yurtta sulh, dünyada sulh” olarak belirlenen Türkiye Cumhuriyeti’ni, Suriye’de, Irak’ta, Akdeniz’de, Ege’de, Kıbrıs’ta, Avrupa’da, Balkanlarda, Kafkaslarda nelerin beklediğini bilen var mı?
Cumhuriyet Bayramı’nın kutladığımız bu günlerde, ana muhalefet partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı tehditkâr bu video, hangi amaç ve proje ile televizyonlara servis edildi ki?
Cumhuriyet’in kuruluşunun bu yıldönümünde, bu çıkışlar, bu sataşmalar, bu çirkin dil ve üslup yakışıyor mu?
Cumhuriyet birilerine saltanat sürsün diye mi ilan edildi?
Cumhuriyet birilerini zengin etmek için mi ilan edildi?
YAŞASIN TÜRK MİLLETİ!
Cumhuriyet, eşitlikçi, özgürlükçü, barışçı, paylaşımcı anlayışlarından uzaklaştırılırken, bizler neden sessiz kalırız ki?
Demek ki, Cumhuriyet adına daha yapacaklarımız var!
Gelecek nesillere Cumhuriyet’i, Cumhuriyet’i kuranları, İstiklal Mücadelesi’ni, Sakarya boylarında düşmanı dize getirenleri, Sakaryalı Kuvayı Milliyecileri, vatan savunması için cepheye koşan kadını, erkeği ile Türk Milleti’nin daha iyi ve kapsamlı anlatmamız gerekiyor!
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti
Yaşasın Türk Milleti..
Yusuf Cinal yazıyor, 29 Ekim 2021 Brüksel, www.bizimsakarya.com.tr

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yaşasın Cumhuriyet!