“İnsanlar yeter ki kitap okusun?!”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
“İnsanlar yeterki kitap okusun” dediğim de ;s”iz okuyorsunuz , başkalarının kitap okuması şart mı”diye bir sürü mesaj atan arkadaşlara!!?
Evet ben bir kitap severim ve çok okurum;ama asla kitap fetişisti değilim!.
Hayatı hiç kitap okumadan kitap gibi okuyan insanlar da bulunduğunu çok iyi bilir ve onlara büyük değer veririm ..
Elbette ki okumak çok şeydir; Fakat binlerce kitap hatmetse de okuduklarını özümseyerek kendi özgün fikirlerini üretemeyenler bilginin sadece hamalıdırlar..
Çehov’un da dediği gibi,”Kimi insanlar vardır; kitaplardan değil tarlalardan,ormanlardan ırmak kıyılarından
bir şeyler öğrenmişlerdir.
Yanı başlarında öten kuşlar, batarken bıraktığı kızıllıkla güneş kendi hallerindeki ağaçlar ve yaban otları öğretmenleri olmuştur…
“Tıpkı Âşık Veysel ya da eskinin deniz derya köy bilgeleri gibi…
Ne var ki doğanın bilgeleştirdiği bu nadide varlıklarda asla özenti, yalan, riyâ, maske,
ötekileştirme, hedef gösterme, sırttan vurma, ayak kaydırma, linççilik, iftiracılık gibi insana dair en düşük hallerin gölgesini göremezsiniz..
Sosyal medyada, o kadar çok “ben hayatı kitaplardan öğrenmedim”diye kurumlanarak, anlatımım da tariflenen “doğal bilgelerden” olduğunu söylemeye getiren insana rastlıyorum ki aklım şaşıyor.
Merak edip ,ne öğrenmiş acaba diye bakıyorsun,
gördüğün manzara karşısında aklın biraz daha şaşıyor.
Ya hu elli sene sistemin en uyumlu sıra neferi bir ot gibi yaşayıp, sosyal medyayla birlikte yırtık dondan çıkarcasına ortaya çıkan; gizli gizli dinlediği öğretmenin konuşmalarını köy meydanında kendi fikirleri gibi satan;köyün herkesten bilge meczubunu
“deli” diye taşlatan;genç köylü kızların görüntülerini ortalığa peşkeş çekip,
“Ohşş türbanlı bacımız yeaaah!” diye uçkur kaldırtan; okuduğu tek yazılı neşriyat olan ucuz sosyal gelişim kitaplarından ya da gerçek yazın emekçilerinin sosyal medya paylaşımlarından tırtıkladıklarıyla köylüye ermişlik taslayan; söylemi karşı dağlarda eylemi kurak bağlarda sürünen zübüklerden “doğal bilge” olabilir mi?
Elbette ki olamaz!.
Onlar bilge değil, zihinlerini çorbaya çevirerek yozlaştırdıkları cahil kitlelerin üzerine tıpkı üfürükçü hocalar gibi çökmüş olan kara gölgelerdir.Aslında bundandır benim de bu kadar dert edinmem onları…
O şarlatanlar ki hakiki düşünce insanlarının iğneyle kuyu kazar gibi bir emek ve sabırla yarattıkları farkındalıkları kolaycı, yoz, ilkesiz erdemsiz, tutarsız laf ebelikleriyle dejenere ederek, toplumun daima yerinde saymasına yol açan şark çıbanlarıdır.
Elbette ki kimi insanlar vardır, okuma yazma bile bilmeden evrenin sırlarını çözmüş birer mucizedir onlar; ama nesilleri bitti bitecek…
Kalanlar da asla ortalığa düşmüyorlar.
O yüzden siz siz olun, bin yıllık ağaçların altında uzanmış,
doğanın büyülü ritmini dinleyerek ermeye çalışırken kitap da okuyun.
Doğa iyidir, kitap da öyle…
Bi zahmet ikisini harman eyleyin..!!

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“İnsanlar yeter ki kitap okusun?!”