Inter-Media Bruxelles Yayınları görsel programı ‘Brüksel Gündemi’ gazeteci, yazar Yusuf Cinal’ın moderatörlüğünde siyasetçi ve ressam kişiliğiyle Mehmet Aydoğdu ve Yönetici İsmail Balkayan’ı konuk etti.
Stajyer gazeteciler Gizem Yavuz ile Can Evcimen’in sorularına muhatap olan Mehmet Aydoğdu ve İsmail Balkayan’ın yanı sıra gazeteci, yazar Yusuf Cinal, önemli yaşanmışlık tecrübelerini paylaşarak, bugüne önemli mesajlarını verdiler.
SİYASETİN HEP İÇİNDE OLDUM!
Belçika’da yaşayan 50 Ressamdan biri olarak tanımlanan ve Liege Belediye meclisi üyesi olan Mehmet Aydoğdu ”Orta çağdan modern çağlara kadar sanatçılar her zaman siyaset yapmışlardır… Kapitalist sistemin getirmiş olduğu anlayışta sanatçılar yalnızca atölyelerine dönmek isterken yalnızca üretim birimi olarak çalışmaya mecbur edildi, ben buna karşı olan bir insanım.. Ben 1990 Yılından beri, Sosyalist Partinin(PS) Liege Federasyonu Üyesiyim… Kabiliyetli bir insan olabilirsiniz, potansiyeliniz yüksek olabilir ama o köprüyü kurmadıkça, dışarıya hizmet veremezsiniz..” diyerek görüşlerini paylaştı.
KARTON VALİZLE GELDİK, KARBON VALİZLE DÖNECEĞİZ!
Belçika’da doğup büyüyen spor gençliğinin örgütlenmesinde rol alan Brüksel Marmaraspor Kulübü sporcu ve yöneticisi olarak büyük bir kurumun tepe noktasına kadar gelen İsmail Balkayan, Gizem Yavuz ve Can Evcimen’in sorularını yanıtlarken sık sık kendisini ve açıklamalarını Gazeteci, yazar Yusuf Cinal’a onaylatması gözlerden kaçmadı.
İsmail Balkayan ‘Buraya karton valizle geldik, karbon valizle döneceğiz’ diyerek Belçika’daki yaşam kesitlerinden örnekler verdi ve ailesinin kendisine sıkça tembihlediği, ‘çantanı sakın bırakma oğlum’ öğretisini paylaşarak ‘;
başarı hiçbir zaman kendiliğinden gelmez, başarıya kilitlenmeniz gerekir, başarıyı mutlaka yakalamak için çalışmak, peşinde koşmak ve geleceğinizi başarıda aramak zorundasınız.. Ben de öyle yaptım, başarının hep peşinde koştum. Çalıştım sorumluluklarımı bildim, üstlendiğim görevi eksiksiz, hatasız yerine getirmeye büyük özen gösterdim. Bugün şartlar zor, korona salgını, iflaslar, maaşı kaybetme korkusu ensemizde!. Belçika’da bu dönemde 7 Bin 800 Kişi işini kaybetti, 4bin 800 işyeri kepenkleri kapattı, yani iş, aş aslanın ağzında değil, midesinde!.. Buna bağlı olarak siyasi rüzgarlar gelecek için endişe ve kaygı yaratıyor. Aşırı sağcılar, ırkçıların ayak sesleri duyulmaya başlandı!. Bizler, yarınlara hangi siyasi platformda hazırlanacağız, bizim seçtiklerimiz görev verdiklerimiz nerede?
Niye bu programa bağlanmazlar, korku ve endişeleri nedir? Gençlerimiz bulundukları ortamı şartları iyi değerlendirmeli. Ülkenin anadilini ikinci bir dili konuşmalı, yeteneklerini iyi bir iş ve diploma için artırmalıdırlar. Sınırların kalktığı bu dijital ortamda buna büyük bir ihtiyaç var. Bunları yapmadığımız zaman gelecekteki mutlu yaşamdan söz edemeyiz’ diyerek görüş ve düşüncelerini Brüksel Gündemi programında paylaştı ve stajyer öğrencilere rol model oldu.
BELÇİKA İÇİN ÇALIŞMALIYIZ!
Program sonunda gazeteci yazar Yusuf Cinal özellikle, kulağı, aklı Türkiye’de olanlara seslenerek, ‘yaşadığımız ülke Belçika’ya uyum sağlayarak buradaki imkanlardan yararlanıp ülkeye katma değer katmaya devam etmeliyiz. Artık bunu gördük ki buradaki kazanımların Türkiye’ye taşınmasında bizim hiçbir menfaatimiz yok!. Burayı ikinci vatan olarak kabul etmişsek, artık cenazelerimizi burada defnediyorsak başka bir söze de gerek yok. Belçika için bizim de yapacaklarımız olmalıdır’ dedi.
Gizem Yavuz, Can Evcimen/ Brüksel
