Türkiye hakkında hazırlanan 2021 yılı raporu, 67’ye karşı 448 oyla kabul edildi. Raporda, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve temel haklar gibi konularda endişelerin sürdüğü kaydedildi.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor tarafından hazırlanan ve Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında değerler ve standartlar konusunda mesafe bulunduğunu savunan 2021 Türkiye Raporu, Genel Kurul’da oylandı. Hukukun üstünlüğü ve temel haklarla ilgili AB’nin endişelerinin Türkiye’nin katılım sürecini etkilediği görüşünü savunan söz konusu rapora ilişkin oylamada, 107 milletvekili çekimser oy kullandı. Rapor, 67’ye karşı 448 oyla kabul edildi. Parlamentonun, Türkiye’nin katılım müzakerelerinin devamını öngörmediği ifade edildi. AA’nın haberine göre; Genel anlamda AB-Türkiye ilişkilerinde son bir yılda ve özellikle son aylarda az da olsa bir iyileşme olduğu kaydedilen raporda, “AP, mevcut zorlukların aşılması ve bunların yerine daha sürdürülebilir, gerçek bir olumlu dinamik koyulması ümidini ifade etmektedir.” denildi.
‘Türkiye AB ve NATO için hayati bir müttefik’
Öte yandan raporda, AB ile Türkiye arasında 2021’de iklim değişikliği, göç ve güvenlik, kamu sağlığı konularında yüksek düzeyli diyalog toplantılarının yapılmasından duyulan memnuniyet dile getirildi. Türkiye’nin 2021-2023 dönemi için ulusal eylem planını güncellediği, çeşitli alanlarda AB müktesebatıyla daha yakınlaştığı hatırlatıldı. Raporda, Türkiye’nin stratejik öneme sahip bir ülke olduğu, geniş bölgesinde istikrar için kilit önem taşıyan bir ortak konumunda bulunduğu, NATO içinde AB ülkeleri için hayati önemdeki bir müttefik olduğu ifade edildi. Raporda, AB’nin, Türkiye ile ilişkilerini diyalog, saygı ve karşılıklı güven temelinde düzeltmeye devam etmek istediği kaydedildi. Bu çerçevede, Türk yetkililerin AB üyeliğine bağlılık taahhütlerini ifade eden açıklamalarından memnuniyet duyulduğu, söylemlerin eyleme geçirilmesinin beklendiği belirtildi.
AB-Türkiye Ortaklık Konseyi’nin yeniden yapılması istendi
AP’nin raporunda AB Konseyine çağrı yapılarak askıya alınan yüksek düzeyli siyasi diyalog ile ekonomi, enerji, ulaştırma alanındaki yüksek düzeyli sektörel diyaloğun yeniden kurulması, ayrıca temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü ile ilgili duruma bağlı olarak AB-Türkiye Ortaklık Konseyi’nin yeniden yapılması istendi. Türk ekonomisinin durumundan endişe duyulduğu belirtilen raporda, AB ile daha güçlü ve yakın ilişkiler sayesinde zorlukların bazılarının hafifleyebileceği dile getirildi.
“AİHM kararları uygulanmalı”
Raporda, ‘Hukukun üstünlüğü ve temel haklar’ başlığı altında Türkiye’ye eleştiriler sıralandı. Bu konuların AB ile ilişkilerden ayrı tutulamayacağı, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulaması gerektiği değerlendirmesi yapıldı. AP milletvekilleri ayrıca Türkiye’de ifade ve gösteri özgürlüğü ile gazetecileri engelleyen bazı tedbirler uygulandığını savundu. Milletvekilleri, bunlardan endişe duyulduğunu kaydetti.
“Seçim barajı hala yüksek”
Türkiye’nin 4. ve 5. yargı paketlerinin doğru yönde adımlar içerdiği ancak bunların ana endişeleri gidermeyeceği, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı gibi alanlarda AB’nin endişelerinin sürdüğü ifade edildi. Raporda Anayasa Mahkemesine hak ihlalleriyle ilgili açılan davaların arttığı, bundan endişe duyulduğu dile getirilerek, muhalefet partilerine yönelik baskı olduğu, bunun da endişe yarattığı öne sürüldü. Seçim yasasında değişiklik yapıldığı hatırlatılan raporda, yüzde 7’ye indirilen seçim barajının hala yüksek olduğu, il seçim kurullarının belirlenmesi prosedürünün endişe verici olduğu ileri sürüldü.
“Türkiye’nin güvenlik endişeleri meşru”
Raporda Türkiye’nin meşru güvenlik endişeleri bulunduğu, terörle mücadele hakkına sahip olduğu, PKK ve DEAŞ terörünün kınandığı vurgulanarak, Türkiye’nin AB ile terörle mücadele, kara para aklama ve terörün finansmanı konularında daha yakın iş birliği geliştirmesi istendi.
“Ukrayna’ya yardımlar memnuniyet verici”
‘AB-Türkiye ilişkileri ve Türk dış politikası’ başlığında Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına verdiği destek takdirle karşılandı. NATO müttefiki ve ‘AB ile ortak ülke’ olarak bahsedilen Türkiye ile birçok ortak çıkar bulunduğu, Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi’nin takdirle karşılandığı, Ukrayna’ya yardımlarının memnuniyet verici olduğu kaydedildi. Türk hükümetinin Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk çabalarının memnuniyet verici olduğu ifade edilen raporda, Türkiye Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmaya davet edildi.
“Sığınmacı karşıtı söylemler endişe verici”
Raporda Türkiye’nin dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapmasına yönelik takdir ifadeleri yinelendi ve AB’nin sığınmacılara yönelik fonlarının devam etmesi memnuniyetle karşılandı. Ayrıca hem AB’nin hem Türkiye’nin 2016 Türkiye-AB Ortak Açıklaması ve Geri Kabul Anlaşmasına uymasının önemli olduğu ifade edildi. Türkiye’nin üzerindeki göç yükünün kabul edildiği raporda, yine de sığınmacıların ülkelerine geri dönüşlerinin gönüllü olması gerektiği, sığınmacı karşıtı söylemlerden endişe duyulduğu belirtildi.
AB Komisyonuna eleştiri
Şartlar sağlandığında Türk vatandaşları için vizelerin kaldırılmasına destek verileceği bildirilen raporda, AB Komisyonunda Komşuluk ve Genişleme Müzakereleri Genel Müdürlüğünde, sorumlu AB Komisyonu Üyesi Oliver Varhelyi tarafından yapılan değişiklikten üzüntü duyulduğu, Türkiye’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile ilgili birime kaydırılmasının siyasi bir hata olduğu vurgulandı.
“Türkiye ile iş birliği gerekli”
Raporda Türkiye-AB iş birliğinin dış politika ve güvenlik politikasında temel önemde olduğu görüşüne yer verilerek, “AB’nin özellikle de komşu bölgelerde gelecekteki güvenlik yapılarının etkili olabilmesi için Türkiye ile stratejik iş birliği ve iyileştirilmiş iletişim gerekmektedir. Avrupa Parlamentosu, Ukrayna ve Afganistan gibi çeşitli dış politika alanlarında daha fazla AB-Türkiye iş birliğinin sağlanabileceğine inanmaktadır.” denildi.
Dış politika yaklaşımı değişmedi
Türkiye’nin AB’ye aday ülke olarak dış politikasını AB ile uyumlu hale getirmesi istenen raporda, Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşma çabalarından duyulan memnuniyet dile getirildi. Doğu Akdeniz’de gerginliğin azalmasına rağmen bunun tersine dönebileceği, olumlu dinamiğin kolayca değişebileceği, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasının ve Türk tarafının iki devletli çözüm önerisinden vazgeçmesinin beklendiği belirtildi. AP’nin raporunda Türkiye’nin Suriye’deki askeri harekatlarının kınandığı, Türkiye’ye Libya’daki anlaşmazlıkların çözümüne barışçıl yaklaşma çağrısı yapıldığı kaydedildi. AP milletvekilleri, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine Türkiye’nin iyi niyetle yaklaşması çağrısını yaptı.
Diyalog sürsün, güven tesis edilsin
Raporun Türkiye-AB ilişkilerinde izlenecek yol başlığında ise, “Avrupa Parlamentosu, demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve özgürlükler şartlarına bağlı yenilenmiş, dengeli ve karşılıklı bir ortaklığa yeniden girmek için iki tarafı da ilişkilerdeki mevcut durumu kapsamlı bir yüksek düzeyli diyalogla yeniden değerlendirmeye, güncellenmiş Ortaklık Anlaşması gibi katılım sürecine paralel tamamlayıcı yolları araştırmaya teşvik etmektedir.” ifadesi yer aldı.
İlişkilerin mevcut halinin tatmin edici olmayan sonuçlar doğurmaya meyilli olduğu kaydedilen raporda, karşılıklı çıkara dayalı iş birliği için sağlam temeller kurulması, güvenin tesis edilmesi çağrısı yapıldı. Hem AB’nin hem Türkiye’nin diyaloğu sürdürmesi gerektiği görüşüne yer verilen raporda, her iki tarafın da saygılı bir dil kullanması, mevcut ön yargılarla mücadele etmesi istendi ve AB Komisyonunun Türk toplumundaki AB farkındalığını artırmak için iletişim politikası başlatması istendi.
(EnSonHaber)