Sevgili okurlar,
Türkiye, “Cumhurbaşkanını seçmek için”, sandık başındaydı..
Yurtdışındaki Türkler, bu görevi Türkiye’dekilerden önce yerine getirdiler..
“Vatandaşlık görevini”, Türkiye dışındakiler, sandık merkezlerine koşarak, ifa ettiler.
Sayı küçümsenecek gibi değil?
YSK(Yüksek Seçim Kurumu) verilerine göre, 1 Milyon 902 Bin kişi, yurtdışında oyunu kullandı..
Bu sayı önceki turda, 1 Milyon 600 Bin civarındaydı..
Artış, elbette sevindirici, ama yeterli değil?
Neden mi?
SANDIĞA GİTMEDİLER?
Zira, yurtdışındaki vatandaşlarımızın yüzde 40’ı bulan dilimi oylarını çeşitli nedenlerle kullanmadılar..
Elbette nedenlerini irdelemek, bizlere düşmez!
Ama, yüzde 40 oranı, büyük bir dilim!
“Bu konuya eğilmek, vatandaşlarımızın hangi gerekçeler ile oylarını kullanmadıklarına kafa yormak”, siyasetin işi olsa gerek?
Neyse?
Bir kere, seçim öncesi çalışmalar hakkında söylenecek, çok şey var..
YASAKLAR BİLE DİNLENMİYORSA?
Bir kere, “seçimin, eşit, adil bir ortamda yapılmadığını muhalefet cenahı”, her zaman, her durumda dile getirdi..
Bunlar, iktidar cenahı tarafından olduğu kadar, YSK tarafından da dikkate alınmadı!?
Üzücü elbette!
Seçim günü bile,” sahte broşürlerin, karalamaların, çirkin üslubun devam ettiğini hem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Millet İttifakı paydaşları”, dile getirdiler..
Kısacası, “YSK yasaklarını” bile, dinleyen olmad!ı..
Bir kesim, “bildiğini ve iktidar gücünü kullanmakta, bir beis görmüyor” nedense?
Hatta bu bağlamda, “milli silahlarımız bile propaganda amacı” ile kullanıldı..
EŞİTSİZLİK, ADALETSİZLİK?!
Bu silahlar, ne yazık ki, iktidara mal edildi!?
Seçimlere alet edildi!?
Bir yazar, bir vatandaş olarak, ülkede yapılan bu seçimler için “eşitsizliği, adaletsizliğe” dikkat çekmezsek, bizim de ağır bir vebal altında olduğumuzu söyleyenler haksız olamazlar..
Hele, seçimin bir maskotu vardı, adı “TOGG” idi..
Haydi TOGG’a binmeyen, el sürmeyen kalmasın!?
Vay be, ne Türkiye seçim günleri?
Devletin teşviki ve birkaç iş insanı tarafından üretimi gerçekleştirilen bu otomobil bile,” seçimin gözdeleri arasında, il, il, ilçe, ilçe” dolaştırıldı..
Neymiş bu TOGG?
Kapılarımızda ne zaman görürüz?
Satın almaya bütçemiz yeter mi?
Kimi önüne yattı, kimi dokundu, kimi içine binip hava attı, kimi, “ yaparsa, kim yaparmış” demeden, kendini alamadı!?
Ne seçim günleri, ne?
Vay be Türkiye?
Tarih bakalım, bu seçim günlerini nasıl yazacak?
İFADEYE BAK?
Millet İttifakı cenahından CHP’li Ali Şeker, Mahmut Tanal’ın sandık başında tartaklanması öyle geçiştirilecek olaylardan değil?
Görüntülere bile yansıdı:
“İstersen Avukat, istersen Allah olsan, buraya giremezsin..” tehditleri yurdun her köşesine yansıdı!..
Ne ayıp, ne acı bir durum!
Devlet nerede, güvenlik nerede?
Ellerinde kadınların ve köyde bulunmayanların nüfus kağıtları olan grup, toplu oy kullanmak isteği ile orada terör estiriyor, kan akıtıyor!..
Kim bunlar?
Buna nasıl tevessül ederler?
NEYİ PAY EDEMİYORUZ?
Allah vere ki, can kaybı yok, darp var!
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimi 2.Turu’nda bu gerginlikler maalesef yaşandı!..
Keşke, yaşanmasaydı?
İnşallah, “başka usulsüzlükler, gerginlikler, tartışmalar” yaşanmaz!
Ama şunu ifade edelim ki, bu seçimleri arkada bırakacağız..
Şu an, “kimin kazandığını, kimin kaybettiğini “söylemeye imkanımız yok..
İKİ ADAY?
Bir tarafta mevcut Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, diğer tarafta ise CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu..
Her iki lider ve adaydan da olumlu açıklamalar geldi..
“Sağduyu ve itidal” çağrılarına rağmen, yurdun birçok köşesinden bazı istenmeyen olayların, haberleri ekranlara yansımadı değil!..
Bu süreçte, şahit olduklarımız, yazılanlar, çizilenler, karalamalar, çirkinlikler, hakaretler, usulsüzlükler üzüntü kaynağımız olmadı değil..
KİM DAHA VATANSEVER?
Bir tarafından, kendini vatanın sahibi görmesi, iktidar gücü ile diğer tarafa nefret dolu gözler ile bakması, ürkütmesi, korkutması kabuledilemezdir..
Bu ülkenin her bir vatandaşı, bu ülkenin asıl sahibidir..
Kimsenin, kimseye üstünlüğü yoktur..
Kimse de, kimseye, “vatanseverlik” konusunda, üstünlük taslayamaz!
Herkesin bir oy hakkı olduğu gerçeğinden hareketle, “terör estirmek, karalamak, çirkin dil, tehdit, kaba kuvvet gösterisi” neyi halleder ki?
SEVGİ VE SAYGIDA BULUŞMAK!
Alt tarafı bir seçim ama, “eşitsizlikleri, adaletsizlikleri” sineye çekerek, “bu topraklarda birlikte yaşayacağımız gerçeği” unutulmamalıdır..
Sonuçta, “kazanını tebrik ederek, helalleşmek, geleceğe bakmak, sevgi ve saygıda buluşmak” şiarımız olmalı..
Önemli olan, ülkemizin, insanımız geleceğidir..
Bunun için fedakarlık yapan ve vatandaşlık görevi gereği, sandık başına gidip tercihini yapanlar, bu seçimin galipleridir..
Asıl onları tebrik etmek, gerekmez mi?
Milletimize, hayırlı uğurlu olsun!
Kazanan Türkiye, kazanan demokrasimiz olsun!
Bu vesile ile Mevla’m, “mutlu, refah, bölüşen, paylaşan, üreten, sevgi ve saygıda buluşan, bir Türkiye’ye uyanmamızı”, nasip etsin!
Yusuf Cinal yazıyor, 29 Mayıs 2023