Topluma anlatmak istediğim?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Okuduklarım, gördüklerim ve yaşadıklarım düşüncelerimi çok farklı yönde değiştirdi ve geliştirdi.
Özellikle Hollanda, Danimarka, İsveç, Norveç ve Finlandiya halklarını tanıdıkça bizlerin çok eksik insan olduğumuzu ve hedeflerimizin çok yanlış olduğunu gördüm.
Yaşam değişiyor ama insanımız buna ayak asla uyduramıyor. Marka elbiseler, arabalar, lüks yaşamlar bile bu değişime olanak vermiyor. Doğan görünümlü şahinler olarak yaşıyoruz. Beyinler yanık ve güdük kalmış. Her düşünce yelpazesinde aynı sorun var. Çok aydınım diyenin yaşantı ve davranışlarına bakıyorsun; adeta ortaçağ’da, muhafazakar ve dogmacılar ilkçağda solcular ise 1917’de yaşıyor.
Bir kesim var ki, bu dünyaya ait değil.
Taliban ve IŞİD seviyesinde.
Plansız programsız yapılmış şehirler, binalar, yollar. Kuralsızlığın oluşturduğu bize ait yeni kaos trafik kuralları, çevre düşmanlığı, pislik vs ne ararsanız var.
Adeta büyük bir deliler kampına dönüştük, ama farkında bile değiliz.
İçerde sağlıklı kalmanın olanağı yok.
Bu yüzden ülke hastane doldu.
Yine de yetmiyor.
Eğitim ortaçağın seviyesinde bile değil. Halk okumuyor. Okuduğunu da anlamıyor. Çünkü küçük yaşta edindiği dogmalar okudukları ve gördüklerini içselleştirmesine engel olamıyor. Çağdaş insan olmanın önündeki perdeyi yırtamıyor.
Adalet ve hukuk bitmiş.
Adeta kuvvetlinin kazandığı vahşi Afrika otlaklarında kıçımızı kurtarmaya çalışan zebra gibiyiz.
Kaliteli insanlar göçüyor.
Galiba Anadolu’da bir medeniyet daha çöküyor.
Benim anlatmak istediğim konu; İsveç, Danimarka, Finlandiya gibi ülkelerde sık sık Kur’an yakılması ve buna aşırı tepki veren ülkelerin dünyaya bakışı.
Şahsen bir kitabı yakmanın ,o inancı yok edeceği düşüncesine katılmıyorum. Bu sadece tutucu dindar kesimin aşırı tepkisine neden olabilir.
Amaç da zaten budur.
Kitabı yaktıysa onun sahibi var. Kişiye cezasını verir.
Allah kendi kitabını yakan birini affetmez sanırım.
Son kitap yakan kişiye bir bakın. Irak’lı bir Arap.
Daha önce de İranlı Salman Rüşdi Kuran aleyhine kitaplar yazmış, saldırıya uğramıştı.
İskandinav ülke Anayasalarında sınırsız düşünce özgürlüğü vardır.
İsterseniz tüm kitapları alıp yakın, polis sadece zarar görmeyin diye etrafınızda güvenlik tedbiri alır. Şiddete dönüşmeden protestonuzu yapar gidersiniz.
Devlet başkanları vs bu işle ilgilenmez.
Halk izlemez bile.
Ama tepkiler, özellikle demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan tek adam rejimlerinden gelir.
Olayı siyasi gösteriye dönüştürürler.
Örneğin Putin.
O bir diktatör.
Ülkede farklı düşüncelere izin vermez. Tüm seçimleri oyunlarla kazanır. Nüfusunun büyük bölümü Müslüman olduğu için onlara tatlı gelen demeçler verir. Çünkü ülke insanı mutlu değildir. Onları din ve milliyetçilik söylemleri ile mutlu etmek en ucuz politikadır.
Şimdi İslam Ülkeleri Fedarsyonu toplantıya çağırıldı.
Ne mi olacak? İ
sveç kınanır.
Sonuç sıfır.
Çünkü bu liderlerin dünyada karşılığı yok.
Kimse ciddiye almaz.
Arap ve diğer despot ülke liderleri önce ülkelerinde insan hakları ve uygarlık yolunda ilerlemeler kaydetmeli. Demokrasi anlayışını geliştirmeli. Kendi insanına saygı ve sevgi duymayan, onları sömürü aracı olarak gören yönetimler böyle salakça olayları sadece iç politika malzemesi yapar.
Allah güçlüdür.
Kitabını ve dinini korur.
Onun siyasi korumacılara gereksinimi yoktur.
Baskıcı ailelerde sevgisiz büyütülen kişilerin idare ettiği bir dünyada, sürünerek yaşıyoruz!
Erdal Bıçakcı yazıyor

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Topluma anlatmak istediğim?