Adalara geleneksel ulaşım aracı feribot. İnsan, hayvan, otomobil , motosiklet, sebze -meyve, malzeme taşıyor feribotlar.
Buna ek olarak, turistleri taşıyan büyük gemiler, adaların çevrelerinde ve adalar arasında turist gezdiren irili ufaklı tekneler var.
Adalardaki oteller genellikle bir veya iki katlı.
Eskiden, feribotlar adalara haftanın belli günlerinde yolcu getirir, gelen turistler hemen iskelede kalacak yerlerini bulurlardı.
Evlerinin bir-iki odasını turistlere kiraya veren adalılar, ellerinde; “Zimmer frei”=boş oda yazan parkartlarla turistleri alıp evlerine götürürlerdi.
KİTLE TURİZMİNİN SONU MU?
Şimdi, adalılar yine feribotun gelişini iskelede bekliyor. Müşterilerini karşılıyorlar. Ama, müşterilerini Booking ve B&B gibi şirketler aracılığıyla buluyorlar.
Turizm piyasasında bu şirketler tekel kurmuş durumda.
Ama, yine de Yunanlı esnaf turizmden istihdam ve gelir sağlıyor.
TÜRKİYE’DE TURİZMDEN BİZ KAZANMIYORUZ!
Türkiye’ye gelen turistlere de otelleri uluslararası tur operatörleri ve bir-iki internet şirketi satılır.
Ama halk, Yunanistan ‘daki gibi turizm gelirlerinden yararlanamıyor. Çünkü turistler, herşey dahil otellerde kalıyor. Esnaf turistlere su bile satamıyor.
Üstelik bu büyük oteller, halkın vergilerinden toplanan paralarla yapıldı. Türkiye’ye döviz gelecek diye, devasa oteller için sıfır faizli krediler verildi.
Şimdi; yabancı şirketler, bu otellerden kazanılan paraları paketleyip yurtdışına götürüyor…
Sabri Bay yazıyor