“ Hey hey hey
Kenardan geçeyim aman aman
Yol sizin olsun bir tanem aman
Amanın gel gel gel
Aslan Mustafa’m aman
Haydi gel gel
Garip başlı yârim vay vay. “
CHP SİLİFKE Belediye Başkanı adayı Dr. Mustafa Turgut, seçim çalışmalarını Silifke Türkülerinin doğduğu Saraydın Köyünde başlattı.
Geçtiğimiz hafta sonu Cumartesi günü Mara, Saraydın, Kavak, Çatak, Kıca ve Pazar günü ise Kargıcak, İmambekirli, Senir, Nuru, Pelitpınarı, Gökbelen köylerinde köylülerle buluştu. 5 yıllık hasret giderildi. Yola tekrar koyuldu. Onlarla sıcak kahve odalarında, ya da güneşin vurduğu kahve önlerinde onlarla kucaklaştı.
Bu kez Silifke ve Mersin Büyük Şehir belediyesi birlikte çalışma olanağı için yetki istedi.
“Yetki kargaşası bitsin “ dedi.
Beş yıl boyunca köylerle Mersin Büyük Şehir belediyesin katkılarını, Köylere özellikle tarımsal destek gidince, katılaşmış siyaset yeni dostluklara kucak açmış onu görüyorsunuz.
Tohumluk buğday desteği, küçük baş, büyükbaş hayvan desteği, su borusu desteği. Her şeyden öte fidan , buğdayı olan köylere hamur yoğurma makinası. Hazır balık yerine balık tutmayı öğretmek. Üretim yapılması için küçük bir dokunuş. İşte sosyal belediyecilik yeni bir safha ile üretim belediyeciliğine dönüşüyor.
Köylerde yol, ama ille de su talebi. Toprak var, su da olursa ekmeye, üretmeye hazır köylüler var. Bu ülkenin de üretime gereksinimi var. Bolca üretim, hakça tüketim, Sosyal belediyecilik.
Üretenler bu kez Pazar desteği istiyor. Üretim ve tüketim kooperatiflerini desteklemek.
İzmir Tire de başarılı bir Süt Üreticileri Kooperatifi var. Onun benzeri DR. Mustafa Turgut’un döneminde kurulmuştu. Yer hazır , ortaklar hazır. Fabrika temeli atılacak. Sonra köylerden keçi süetleri toplanacak, Silifke ‘nin yoğurdu, peyniri, tere yağı pazara girecek.
Dr. Mustafa Turgut, gittiği köylerde onun müjdesini verdi.
“ o Süt Fabrikası açılacak, Yörüklerimizin sütü değer kazanacak. “
Sol belediyeciliğin farkı burada yatıyor. Sosyal Belediyecilik, Üretene Destek Veren Belediyecilik; Köylünün inek güttüğü meraların satılması değil, onların hizmetine verilmesi.
Satılan meralarda artık inekler yayılmıyor. Şimdi o meralarda birileri çiftlikler kuruyor.
Belediyenin park alanları birilerine satılıp , beton yığınları yapmak rant belediyeciliğine giriyor. Oysa yeni yeşil alanı yaratmak, halka ucuz konut üretim dağıtmak. Bu başka bir belediyecilik anlayışı.
Toplum şöyle bakıp, seçeneğini bulacak. Rantçı belediyecilik yerine, sosyal belediyecilik, üretici belediyeciliği tercih edecek.
Bu bir sınav. Aklı selim davranmak. Halka beraber, halkça bir düzen kurmak. Zor bir olay değil, bunun tercihini halk yapacak. Silifke Halkı, Mersin halkı hep beraber bunu başaracak.
Celal Necati Üçyıldız