Yeşil sahalardan Meclis’e taşınan öfke ve şiddet; AKP’li Alpay Özalan’ın hikayesi!?
AK Parti saflarında, milletine yumruk atan bir vekil! Boş çuval bir vekil! Hiçbir iş yapmadan, meclise gelmeden maaş alan bir hiç!
Yeşil sahalardan Meclis’e uzanan bir hayat onunki… Çıkardığı kavgalara bakarsak, Meclis’e ilk adım attığı günkü sözünü hep tutmaya çalıştı. Zaten başka da bir şey yapmadı…
GERÇEK GÜNDEM – SAMİ MENTEŞ
TBMM Genel Kurulu’nda dün gece Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesi ve 2020 yılı kesin hesapları görüşüldü.
Görüşmelerde yapılan konuşmalar, Meclis’in atmosferini sertleştirdi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in sözlerinin ardından sahneye, AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan çıktı. Meclis tarihine geçecek bir fotoğraf karesini yaratan Özalan, CHP’li milletvekillerine yumruk salladı.
AKP’li Özalan’ın bu ilk vukuatı değildi. Belli ki son da olmayacak… Türkiye’de daha çok konuşulacak olan Alpay Özalan’ın bir portresini el altında tutmak, sonraki tartışmalar için ufuk açıcı olabilir…
FUTBOLDA DA BÖYLEYDİ
Alpay Özalan’ı Türkiye futbolcuyken tanıdı. Sert oyunu, gereksiz yerlerde kırmızı kart görmesi eleştirilerin odağı oldu.
Öyle ki, “yakın arkadaşım” dediği Hakan Şükür’ün burnunu iki kez kırdı! 1998’de Beşiktaş-Gaziantepspor maçında hakem Ali Uluyol, Alpay Özalan’a kırmızı kart gösterince Özalan hakemin üzerine yürüdü, küfürler edip defalarca yumruk ve tekme salladı…
Türkiye’den İngiltere’ye oradan da Almanya’ya uzanan futbol kariyerinde kendisini hep aynı son bekledi: İstenmeyen adam olmak!
İngiltere’de Aston Villa takımına transfer oldu. Orada da birçok olaya karıştı ancak, ilk günlerinde yaptığı “Buradaki seyirci çok farklı, aileme küfür etmiyorlar. Belki de ediyorlar da ben anlamıyorum” açıklaması hafızalara kazındı.
Alpay Özalan’ın, Aston Villa macerası, İngilizlerin futbol devi David Beckham’la yaşadığı tartışmayla sona erdi.
YAPMASI GEREKENİ YAPMADIĞI İÇİN ÖDÜL ALDI
1996 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türkiye’nin rakibi Hırvatistan’dı. Maçın sonlarına doğru yaklaşıldığında, Hırvatlar Goran Vlaovic’le, kontra atağa kalktı. Yaptığı gereksiz faullerle takımını sık sık zorda bırakan Alpay Özalan, Vlaovic’in yanında koştu, müdahale etmedi ve 89. dakikada Türkiye gol yedi. Teknik heyet ve yedek kulübesindeki oyuncular şaşkındı… Türkiye turnuvadan elendi ama Alpay Özalan bu centilmen hareketi nedeniyle, UEFA tarafından Fair Play ödülüne layık görüldü.
Yani, normalde hep yaptığı şeyi, asıl yapması gereken yerde yapmamış ve ödüle kavuşmuştu…
Haliyle ödül çok konuşuldu. Spor yazarı Benjamin Holland, şaşkınlığını “Alpay’ın Fair Play alması Henry Kissenger’in Nobel barış ödülü alması gibi beklenmeyen bir şeydir” ifadeleriyle anlatmaya çalıştı.
Keza bir sonraki turnuvada her şey normale döndü… 2000 Avrupa Şampiyonası’nda Milli Takım çeyrek finale yükseldi. Portekiz’le oynanan çeyrek final maçı 0-0 devam ederken, maçın 29. dakikasında Alpay Özalan, rakip futbolcu Fernando Couto’ya yumruk attı. Kırmızı kartla oyundan atılan Alpay’ın eksik bıraktığı milli takım maçı 2-0 kaybedip elendi.
“MERABA TELEVOLE”
90’lı yıllara damga vurmuş, magazin programı Televole’nin en sık ekrana taşıdığı isimlerden birisiydi Alpay Özalan. Hatırlayanlar vardır; neredeyse bütün hayatı Televole aracılığıyla ekranlara yansıyordu.
Fenerbahçe formasıyla çıktığı ilk Beşiktaş maçında, siyah beyazlılar eşi Cansel’e küfürlü tezahürat yaptılar.
Televole’nin yaratıcısı Can Tanrıyar, yaşananlarla ilgili “Tribünler küfredince biraz suçluluk duygusu duydum tabii. O kadar ekrana çıkartınca olacağı buydu diye düşündüm. Ama şöhret olmanın bedeli vardır” yorumunda bulundu.
YEŞİL SAHALARDAN MECLİS’E
Futbolculuktan sonra teknik direktör olmayı denedi, Şubat 2017 tarihinde 5-1 Manisaspor yenilgisinden sonra Eskişehirspor yönetimi Alpay Özalan ile yolları ayırma kararı aldı. Yeşil sahalara temelli veda zamanı gelmişti artık. Bir dönem “yakın arkadaşım” dediği Hakan Şükür’ün yolundan gitti, AKP’den Milletvekili oldu.
Yeşil sahaların agresif futbolcusu Alpay Özalan artık takım elbisesiyle başkentte, AKP İzmir Milletvekili olarak anılıyordu.
MECLİS KARNESİ: 0
Meclis’teki kavgaları bir kenara bırakarak, Alpay Özalan’ın karnesini çıkaralım…
TBMM’nin resmi internet sitesine göre Alpay Özalan’ın;
İlk İmza Sahibi Olduğu Kanun Teklifleri sayısı: 0
İmzasının Bulunduğu Yazılı Soru Önergeleri sayısı: 0
İlk İmzasının Bulunduğu Meclis Genel Görüşme Önergeleri sayısı: 0
İlk İmzasının Bulunduğu Meclis Soruşturması Önergeleri sayısı: 0
İlk İmzasının Bulunduğu Meclis Araştırması Önergeleri sayısı: 0
2018’den bu yana ant içme töreni dahil Genel Kurul’da yaptığı konuşma sayısı: 12
KAVGALARIN ARANAN İSMİ: “KARŞILARINDA BENİ BULURLAR”
24 Haziran seçimlerinden sonra 5 Temmuz’da Meclis’e kayıt yaptırmaya giden Alpay Özalan, kendisine verilecek görevlere hazır olduğunu belirterek, “Çok hırslıyım, çok inançlıyım. Bize verilen görev ne olursa onu layıkıyla yerine getireceğiz” dedi.
Belki kimse henüz görev vermemişti ama o, kendine biçtiği misyonu daha ilk gün açıkladı; “Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılacak en ufak bir harekette karşılarında beni bulurlar.”
Sözlerinin üzerinden 18 gün geçmişti…
23 Temmuz 2018’de, Meclis kürsüsünde konuşan İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın üzerine yürümesiyle, Meclis’te nasıl bir performans göstereceğini belli etti.
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında tutuklama kararı verilince, Gergerlioğlu’nu Meclis’ten çıkarmak için öne atıldı. Neyse ki, onu engelleyenler vardı.
Meclis’te olup olmaması onun için fark etmiyordu; milletvekili olsun belediye başkanı olsun, siyasi parti başkanı, dernek yöneticisi, sıradan bir vatandaş… Hedefinde hep muhalefet vardı…
Dün gece Meclis’teki gerginliğin başrollerinden biri yine oydu!
İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt vermek üzere kürsüye gelen Özgür Özel, “Şehitleri alkışlatıyormuş gibi kendini ayakta alkışlatma çakallığına kapılmasın” ifadesini kullanınca AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Özel’in üzerine yürüdü. CHP’li milletvekillerine yumruklar savurdu…
Çıkardığı kavgalara bakarsak, Meclis’e ilk adım attığı günkü sözünü hep tutmaya çalıştı. Zaten başka da bir şey yapmadı…
YeniÇağ Gazetesi