Responding to the conviction of Osman Kavala allegedly for “attempting to overthrow the government” and 18-year sentences for seven other defendants for aiding him, Nils Muižnieks, Amnesty International’s Europe Director, said:
“Today, we have witnessed a travesty of justice of spectacular proportions. This verdict deals a devastating blow not only to Osman Kavala, his co-defendants and their families, but to everyone who believes in justice and human rights activism in Turkey and beyond.
“The court’s decision defies all logic. The prosecuting authorities have repeatedly failed to provide any evidence that substantiates the baseless charges of attempting to overthrow the government. This unjust verdict shows that the Gezi trial was only an attempt to silence independent voices.
“This politically motivated charade has already seen Osman Kavala arbitrarily imprisoned for more than four-and-a-half years over his civil society activism. We continue to call for Osman Kavala’s and his co-defendants’ immediate release as they appeal these draconian verdicts.”
Background
The Istanbul Heavy Penal Court No.13 sentenced Osman Kavala to aggravated life in prison. Unless the appeals courts overturn the verdict, Osman Kavala will spend the rest of his life in prison.
The seven co-defendants were remanded to prison. They are Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman and Yiğit Ali Ekmekçi.
In February, the Committee of Ministers of the Council of Europe, which monitors implementation of European Court of Human Rights rulings, referred Turkey back to the Court for the government’s refusal to release Osman Kavala in compliance with the ECtHR’s emphatic ruling that he be immediately released. Turkey is only the second country to face such infringement proceedings for failing to implement a binding ruling of the ECtHR.
For more information or to arrange an interview, please contact: Stefan Simanowitz, press@amnesty.org +44 20 7413 5566
twitter: @amnestypress @StefSimanowitz @MilenaBuyum
AÇIKLAMANIN TÜRKÇESİ
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü Nils Muižnieks, Osman Kavala’nın “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlamasıyla mahkumiyetine ve diğer yedi sanığa kendisine yardım etmekten 18 yıl hapis cezasına yanıt olarak şunları söyledi:
“Bugün, olağanüstü oranlarda bir adalet gülünçlüğüne tanık olduk. Bu karar, sadece Osman Kavala’ya, sanık zanlılarına ve ailelerine değil, Türkiye’de ve ötesinde adalete ve insan hakları aktivizmine inanan herkese yıkıcı bir darbe indiriyor.
“Mahkemenin kararı tüm mantığa meydan okuyor. Savcılık makamları, hükümeti devirmeye çalışmakla ilgili asılsız suçlamaları doğrulayan herhangi bir kanıt sağlamakta defalarca başarısız oldular. Bu haksız karar, Gezi davasının sadece bağımsız sesleri susturma girişimi olduğunu gösteriyor.
“Bu siyasi güdümlü maskaralık, Osman Kavala’nın sivil toplum aktivizmi nedeniyle dört buçuk yıldan fazla bir süredir keyfi olarak hapse atıldığını gördü. Bu acımasız kararlara itiraz eden Osman Kavala ve diğer sanıkların derhal serbest bırakılması için çağrıda bulunmaya devam ediyoruz.”
Arka fon
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Osman Kavala’yı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. İstinaf mahkemeleri kararı bozmadığı takdirde Osman Kavala hayatının geri kalanını hapiste geçirecek.
Yedi sanık tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi.
Şubat ayında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını izleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM’nin derhal serbest bırakılması yönündeki vurgulu kararına uygun olarak hükümetin Osman Kavala’yı serbest bırakmayı reddetmesi nedeniyle Türkiye’yi Mahkemeye geri gönderdi. . Türkiye, AİHM’nin bağlayıcı bir kararını uygulamadığı için bu tür ihlal davalarıyla karşılaşan sadece ikinci ülkedir.
Daha fazla bilgi veya bir röportaj ayarlamak için lütfen iletişime geçin: Stefan Simanowitz, press@amnesty.org +44 20 7413 5566
twitter: @amnestypress
