Kara Temmuz;
02 Temmuz 1993’de;
Sivas’ta Madımak oteli yakıldığı gün J. Gn. K. lığı Hrk. Mrkz. de (Kur. Bnb.) görevliyim. Birlik arıyoruz olay bölgesine intikal ettirmek için. Aktif durumda olan j. K. Komd. Tb. ları ve Bölükleri PKK’nın ordulaşma sürecinde olduğu için Güneydoğu Bölgesine kaydırılmıştı. Aniden telefon çaldı. Telefonu açıp buyrun diyerek kendimi ve rütbemi tanıttım. ‘Binbaşım ben Erdal İnönü kimseye ulaşamıyorum. Başbakan yok İçişleri Bakanına da ulaşamıyorum. Çırpınıyorum ! İçişleri Bakanına ulaşma imkanınız var mı ? Otel yanıyor’ dedi. ‘Efendim takip ediyoruz birlik kaydırmaya çalışıyoruz. Hemen komuta katına zat-i alinizin telefonunu bildiriyorum’ dedim. ‘Sizi de bilgilendireceğiz’ diyerekten telefonu kapattım. Başbakan yardımcımızın aradığını durumun çok acil olduğunu ilettim. Zaten komutanlar da konuyu takip ederek Hrk. Mrk.ne gelerek çalışmalarımıza nezaret ediyordu. Karargahımızın içinden bir kapı var İç işleri Bakanlığına geçiliyordu. Gidildi fakat İçişleri Bakanı kayıp ve telefonlara çıkmıyor. Akıllı telefonlarda yok. Sadece telsiz var. Sonuçta herkes ortaya çıktı. Ne zaman? Ama otel ve içindekiler yandıktan sonra. Anlıyoruz ki; Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin siyasi iktidarların politikalarını yönlendirmeleriyle ortaya çıkan sonuçlar olduğunu görüyoruz. Bu olayın benzerlerini kayıp silahlar, Hizbullah, faili meçhul cinayetler, Uğur Mumcu’yu katledenlerin nerede saklandıklarını, PKK’nın kuruluşunda kimlerin bilgisi olduklarını istemeyerek de olsa meslek yaşamımız karşımıza çıkarttırdı. Çünkü Eşref Bitlis’in emrinde yetişen bir Subay olarak bu olaylarla karşılaşmamak mümkün değildir!
Bütün bu olaylardan ilgili kurumlar ve kurumlarda görevli olanların sorumluluğu olup tarihin kirli sayfalarında yerlerini alacaklardır.
Saygılarımla.
Aziz Ergen
Emekli Kurmay Albay