Suriye iç savaşı bir tek ABD askeri ölmeden bitti.
Ama sonunda ABD petrol bölgelerini ABD aldı.
Rusya da ülkenin güneyini.
Tıpkı; Kuzey Irak’ta olduğu gibi.
Demek ki; konu “zalim Esed” değilmiş!?.
Çünkü, Esed hâlâ koltuğunda.
Bize söylenen neydi?
“Katil Esed halkına zulüm yapıyor. O gitmeli. Ve Suriye demokratik bir yönetime kavuşmalı.
Şayet Suriye bize saldırırsa da; 3.5 saatte gider Şam Emevi Camii’nde namaz kılarız”.
Önce ÖSÖ ile birlik olup, onları piyon olarak kullandık.
ÖSÖ den önce de Suriye muhalif güçlerini İstanbul da toplantı yaptırmıştık. .
Sonra ÖSÖ’nün isimini değiştirerek, “Suriye Milli Ordusu” yaptık!
Gerçekte Suriye Arap Cumhuriyeti’nin milli bir ordusu vardı. “Milli Suriye Ordusu” denen örgütle Suriye’ye daldık.
Bu sefer amacımız,” namaz kılmak değil, güney doğumuzda güvenli bölge” yaratmaktı.
Ama, üçüncü gün durdurulduk!.
Bu harekattan, ne kazandığımızı ben pek anlayamadım?.
Ama sonuca bakınca; yedi milyon Suriyeli sığınmacı bize girdi. Üstüne de 40 milyar dolarımız gitti. Ekonomimiz büyük zarar gördü. Enflasyon arttı. Sosyal yaşamımız altüst oldu. Ülkemize büyük bölümü Araplara geçti. Ülke yaşanmaz hale geldi. Büyük katliamlar yaşadık. Binlerce insanımız öldü. En büyük zararı; yüzbinlerce yetimiş insanımızın, batıya göç etmesi ile yaşadık. Yetişmiş insanlarımızın yerine Arap cahilleri doldurduk. Çocuklarımızın geleceğini yok ettik. Bugün hissettiklerimiz, gelecekte yaşayacaklarımızın yanında çok az kalır.
Özal, Irak işgalinde,” bir koyup, üç alacağımızı” söylemişti.
“Üçün birini” bile alamamıştık!.
Hatırlayın Suriye iç savaşı başlatıldığında; Atatürk’ün söylediği “yurtta sulh, cihanda sulh” deyişi ile dalga geçiliyordu.
Artık Osmanlı olma yolunda ilerleyeceğimiz belirtiliyordu.
Başbakan rolündeki Ahmet bey “Ortadoğuda Türkiyenin izni olmadan, yaprak bile kımıldamaz” demişti. Büyük ve söz sahibi bir devlet olmuştuk.
Her şey, bizim kontrolümüzdeydi.
Bu sözden hemen sonra, uçağımız Akdeniz’ de düşürüldü.
Pilotumuzun cesedi binlerce km. derinlikten ABD tarafından zor zahmet çıkarıldı.
Ve savaşın seyri değişmeye başladı.
Emperyalizmin yarattığı IŞİD milyonlarca insanı katlederek, bölgeyi ABD için temiz hale getirdi.
İki askerimiz canlı canlı yakıldı.
Videoları elden ele dolaştı.
Askerimizin başına çuval geçirildi.
Sindirildik!.
BOP projesi adım adım uygulandı.
İçeride olanları yazmıyorum.
Onlar başka bir hikaye. 2011 den bu yana gündem her gün değişti. Bir gün önce yaşananları hatırlayamaz duruma getirildik. Âdeta hipnoz olmuştuk.
En sonunda savaşa gidiyoruz dedik.
Herkes,” milli duygularla” birleşti.
Şahsen heyecanlanmadım.
Sonucu görüyordum.
Üç günde işe yaramaz bölgede durdurulduk.
ABD ile Rusya arasında masa tenisi topuna döndük.
ABD ile devriyeye çıktık.
Yanıldık.
Şimdi Rusya ile çıkıyormuşuz.
Bence değişen bir şey olmayacak.
Suriye, ABD ve RUSYA arasında bölüşüldü.
Faturayı ödemek bize kaldı.
Ama esas korkum, sıranın bize gelmiş olmasından.
Dilerim düşündüklerim gerçekleşmez.
Erdal Bıçakcı Porto’dan yazıyor..2 Kasım 2019