Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), her yıl olduğu gibi bu yıl da kurum çalışanları ile iftar yemeğinde bir araya geldi.
Köln DİTİB Merkez Camii Konferans Salonu’nda verilen iftar yemeğine, yönetim kurulu üyeleri ile genel merkez ve Sosyal Dayanışma Merkezi (ZSU) personeli katıldı.
DİTİB ve ZSU çalışanları ile ailelerinin Ramazan ayını tebrik ederek sözlerine başlayan DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, “Rabbim inşallah bizleri böyle güzel sofralarda bir araya getirsin, hayırla ve iyiliklerle buluştursun. Sosyal dayanışmanın ve paylaşmanın arttığı, birlik ve beraberlik ruhunun canlandığı müstesna bir zaman dilimi olan Ramazan ayına erişmenin hazzını yaşıyoruz. Rabbim inşallah gayesine uygun bir şekilde Ramazan ayını idrak etmemizi hepimize nasip eylesin” dedi.
Depremin hemen ardından kampanyalar başlattık
Türkiye’de yaşanan acı deprem felaketinin DİTİB’in hizmetlerinin yönünü ve çehresini değiştirdiğine dikkat çeken Kuzey, “Ramazan-ı Şerif ayına giriyoruz derken yüreklerimizi dağlayan bir hadiseyle karşı karşıya kaldık. Türkiye’mizde yaşanan elim bir deprem hadisesi yaşadık. Depremin ardından yaralarını sarmak için teşkilat olarak Almanya genelinde nakdi yardım kampanyası başlattık. Nakdi yardımın yanında evleri yıkılan veya ağır hasarlı olması nedeniyle evlerine giremeyen ailelerin ve soğuk kış şartlarında özellikle çocukların konaklayabilmesi için konteyner konuttan oluşan yerleşim merkezi kurmak için konteyner kampanyamız oldu. Diyanet Vakfımızın koordinatörlüğünde yaklaşık bin konteyner konutumuzu şu anda yerleştirdik. Ramazan ayı bitinceye kadar en azından 2 bin 500 konteynerimizi daha bölgeye yerleştirmeyi hedefliyoruz. “İftarımı ve Sahurumu Kardeşimle Paylaşıyorum” temasıyla bölgedeki depremzede kardeşlerimize iftar ve sahurluklar hazırlamaya gayret gösterdik. Bunun çabası içerisine girdik. Bölgeye giden gönüllü ekibimiz oradaki organizasyonları tamamladılar. Günlük 15 noktada yaklaşık 15 bin kardeşimiz ile iftar sofrasında lokmamızı paylaşıyoruz. Bu inşallah Ramazan ayı bitinceye kadar devam edecek. Yine gönüllülerimizle ihtiyaç sahiplerine Ramazan kumanyaları dağıtıyoruz. Dünyanın dört bir tarafına dağıttığımız kumanyaları bu sene deprem bölgesi için belirledik ve oradaki kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya gayret gösteriyoruz. Ramazan-ı şerif ayında deprem bizim hizmetlerimizi ve çalışma alanımızı şekillendirdi ve değiştirdi. 15 bin aileye iftar ve sahur ikramı yaparken DİTİB adına hakikaten gurur duyduğumu ve bu hizmetin içerisinde olmaktan, bu hizmetin bir tarafından tutmaktan dolayı mutlu olduğumu sizlerle paylaşmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Referans alınan ve gösterilen bir kurum olma gayreti içerisindeyiz
DİTİB ailesi olarak bu zamana kadar çok güzel hizmetlere imza atıldığına vurgu yapan Kuzey, “Bu hizmetleri sizlerle beraber yürütüyoruz. Biz DİTİB ailesi olarak Almanya’da referans bir kurul olma gayreti içerisindeyiz. İslam dininden söz açıldığı zaman, İslam dini adına konuşulduğu zaman orada söz sahibi olan referans alınan ve gösterilen bir kurum olma gayreti içerisindeyiz. Zaten öyle olduğumuzu düşünüyoruz. Ve bunu da muhafaza etmek için gayret göstermeye çalışıyoruz. Bunun için bu referans olma noktasında DİTİB Genel Merkezine ciddi anlamda düşen görev ve sorumlulukları hep beraber paylaşıyoruz. Görev ve sorumluluğumuz bu anlamda büyük ama neticesi anlamında da bir o kadar onur verici, bir o kadar bizleri mutlu ve memnun eden bir hizmetin içerisindeyiz” diye konuştu.
Vakıf hizmetinde bulunmak onur vericidir
Kuzey, sözlerine şöyle devam etti: “Vakıf geleneği, bizim kültürümüzde, bizim dinimizde çok anlamlı ve çok derin kökleri olan meclislerdir. Peygamber Efendimiz ile birlikte başlayan ve günümüze kadar gelen bir hizmetin devamıyız. Vakıf hizmetinde bulunmak onur vericidir. Bu müesseleri kuran büyüklerimiz, alın terleriyle, göz yaşlarıyla bu mabedleri kurdular ve bizlere emanet ettiler. Rabbim kendilerinden razı olsun. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, hayatta olan, hizmete devam eden sizlere ve binlerce gönüllülerimize de huzurlu, sağlıklı ve bereketli ömürler nasip etsin.”
Konuşmaların ardından okunan ezan ile birlikte oruçlar açıldı.