a Gazete Tüzel Kişi Temsilcisi ve Genel Müdürü Mehmet Çetinkaya, Brüksel’in nabzını tutmaya devam ediyor.
Çetinkaya, Brüksel Milletvekili ve Brüksel Parlementosu Meclis Başkan Vekili Hasan Koyuncu ile seçim gündeminden Avrupa’ya olan göçe kadar birçok konuyu ele alan bir röportaj gerçekleştirdi.
2014 yılından bu yana Brüksel Milletvekilliği görevini yürüten ve 2019 yılından bu yana Brüksel Parlementosu’nda Meclis Başkan Vekilliği görevini yürüten Hasan Koyuncu, Türkiye’den Avrupa’ya gerçekleşen göçe yönelik soruya yanıt vererek, “Ben Afyon Emirdağ Karacalar Köyü’ndenim. 50’li yılların sonunda ilk gelen Emirdağlı Ahmet Amca. Lakabı boyu ufak anlamına gelen ‘Kötü Ahmet’miş. O zamanlar İstanbul’da bir fabrikada çalışırken İstanbul’daki arkadaşları Brüksel’e geliyorlar. Ahmet Amca’ya da bize takıl diyorlar ve Ahmet amca buraya geliyor. Burada hayatın güzel olduğunu ve istihdam bolluğunu görüyor ve 1 sene sonra köye arabayla dönüyor. Köylülere Belçika’ya gittiğini söylüyor ve onlara da öneriyor. Dolayısıyla ilk kapıyı bizim köye Ahmet Amca açmış” dedi. Koyuncu sözlerine şu şekilde devam etti: “Buraya Türkler ilk geldiğince inşşat,maden ocakları, otoyol ve bina yapımlarında bilek gücü lazım. Büyüklerimiz de biraz burada kazanır döndüğümüzde Türkiye’den arsa veya inek alırız diye geliyorlar ama burada kalıyorlar. O zaman bilek gücü lazımdı tabi Belçika’da şimdi o gücün yerini beyin gücü aldı. Bugün burada iş sahibi olmak istiyorsanız mutlaka okumanız, tahsil yapmanız, üniversiteyi bitirmeniz lazım. Avrupa’nın o zamanki istihdam gücü şu anda yok. Eğer burada kalıcı olmak istiyorsak tahsil ve okumaya ihtiyaç var.”
AVRUPA TOZ PEMBE DEĞİL
Gündemden düşmeyen ve gençler arasında popülerlik kazanan Avrupa’ya göç konusuna da değinen Koyuncu, Avrupa’nın sanıldığı kadar toz pembe olmadığını belirtti. Koyuncu, “İnsanlar burada zor şartlarda çalışıyorlar. Burada da enflasyon var. Geçenlerde yüzde 11 enflasyon vardı Belçika’da. Euro çıkmadan 2000 yılında ben burada ekmeği 12 Frank’a alıyordum şu anda 30 cent yapıyor. Şu anda ekmek 1,20 cent. 4’e katladı ekmek fiyatı ama maaşlar o kadar da katlamadı. Burada da ekonomi sıkıntısı ve dengesizlikler var. Türkiye’deki insanlarımız Avrupa’ya gider kurtuluruz sanıyorlarsa öyle değil. Burada ortalama maaş bin 500 euro alıyorsa kira 800-900 euro arası. Burada da hayat sanıldığı kadar kolay değil. Burada insanlar bir sene çalışıyorsa insanların karı tatile gitmek. Ama 30 yıl önce böyle değildi. İnsanlar hem çalışıp hem tatilini yapıyor hem Türkiye’de yatırım yapıyordu ama şu anda böyle değil. Gençlerin umudu olabilir, Avrupa’y görmek isteyebilirler ama sanıldığı gibi değil burada da hayatın toz pembe olmadığını bilmeleri gerekir” dedi.
“HDP İLE İTTİFAK MİLLET İTTİFAKI’NA ZARAR VERDİ”
14 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri ile ilgili de yorumlarını dile getiren Koyuncu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Buradan baktığımızda Türkiye’de seçimden önce enflasyon, göçmenler, deprem ve hayat pahalılığı vardı. Böyle bir ortamda herhangi bir devleti kim idare ediyorsa normal şartlarda genelde cezasını çeker. Geçmişte bu oldu. Milletin tenceresine dokunduğunda millet cevabı sandıkta verirdi ancak Türkiye’de böyle olmadı. Türk halkı başka türlü bir mesaj verdi. Seçim sonrası bunun da değerlendirmesini yaptı parlemantomuzda. Türkiye’nin iç dinamiklerini de iyi bilmek lazım. Milleyçilerin oyunun yükseldiğini gördük. MHP, İYİ Parti ve Sinan Oğan ortalama yüzde 30 civarında oy aldı. Millet İttifakı’nın HDP ile ittifak yapması bizim değerlendirmemize göre zarar verdi. Dolayısıyla da insanlar bundan dolayı Cumhur İttifakı’na yöneldi diye tahmin ediyoruz. Çünkü şu anki şartlarda seçim kazanılamıyorsa demek ki başka parametrelere bakmak lazım. Normal şartlarda ve anketlere göre seçimi kazanmaları gerekiyordu. Burada milliyetçi refleksin öne çıktığını görüyoruz. dolayısıyla da yorumumuz HDP ile ittifakın Millet İttifakı’na zarar verdiği yönünde.”