“Öyle bir hayat yaşadım ki Cenneti de gördüm, cehennemi de…
Hayatın korkakları sevmediğini erken fark ettim ve cesareti öğrendim.
Çalışmadan başarılı olmanın imkansızlığını görüp çalışmayı, zahmeti öğrendim.
En büyük servetin iyilik olduğunu gördüm ve insan olmayı öğrendim.
İhanetin acısını gördüm ve sadakati öğrendim.
Yaratanın sevdiği kullarını imtihanlardan geçirdiğini gördüm ve sabrı öğrendim.
Dostların büyük zenginlik olduğunu gördüm ve dost olmayı öğrendim.
Hastalardan ibret almanın en iyi ders olduğunu gördüm ve kendimi öğrendim.
Dünyanın fani olduğunu gördüm ve sevmeyi öğrendim.
Kendime söz verdim:
Ne olursa olsun hayata küsmeyeceksin,
ne olursa olsun geri çekilmeyeceksin,
hayallerinden ve arzularından vazgeçmeyeceksin,
düştün mü yeniden ayağa kalkacaksın,
yitirdin mi kazanmak için yeniden başlayacaksın,
dedikodulara kulaklarını kapayacaksın,
gıybeti diline haram buyuracaksın.
Gece gündüz çalışacaksın.
Hayatın kadrini, kıymetini bileceksin.
Ama en önemlisi insan olacaksın.
O’na şükretmeyi öğreneceksin.
Herkesten ve her şeyden daha çok. O’nu seveceksin.
Bunları daha güzel bir ‘ölüm’ kokusunu hissedince öğrendim.
Ölmeden önce ölmenin ne demek olduğunu öğrendim.
Ölmeden önce ölmek…
Aslında bundan başlamalıydım öğrenmeye ki onu da öğrendim.”
Ganire Paşayeva
Türk Dünyasının başı sağolsun!
Işıklar içinde uyu!
Yıldızlar yoldaşın olsun..!