Halis Kökten, Emirdağlı bir işçi ailesinin evladı.. Brüksel Saint-Josse sınırları içindeki evleri büyük bir yangın atlattı.. İnsanımızın can verdiği o yangın hala hafızalardadır, unutmak olmaz..
Halis Kökten’in çok eskilerden tanırım..
Ara sıra çekişmelerimiz, tartışmalarımız da olmuştur..
Ama, hep medeni bir ilişkimiz sürüp gitti..
“Kımızı-Beyaz ” kitabı hazırladığımız da, o yıllar siyaseten, bize bir destek sağladı.. Kitap Belçika Türk Gençliğini konu ediniyordu..
Öyle, ya kırmızı -beyaz..
O heyecanlı günler, yine Almanya’da başlayacak..
Halis Kökten ile Ceylan Özcan’a ait kahvehanede buluştuk.. Az sonra genç politikacı İsa Polat da çıka geldi.. Ardından Trabzon’un nazar boncuğu Kahraman Malkoç..
Kahvenin bir köşesinde, Halis Kökten elindeki dosyayı açarak, bir bir anlatmaya başladı..
“Efendim 60 Yıl mış.. Lay lay lomm..Baknız bizler neler yaptık.. Siz ne yaptınız ki? Körle sağırlar, birbirini ağırlar.. Şarkı ,türkü mü söyleyelim?.. Maalesef ne yana baksan, üzülmemek elde değil.. Herkes bir yardım almak adına ” 60 Yıl etkinliği” başlığı altında ortaya çıkıyor.. Arkadaş sizler yıllar içinde neredeydiniz.. Bir kültürün 60 Yılını kutlamak bu kadar kolay mı? Bir kesim, bir iki yaşlı insanı ziyaret, gerisi hikaye!..”
Tercüman ve Hürriyetli yıllarda haberlere konu olanları bir bir gösteriyor Halis Kökten, vefasızlığa isyan ediyor..İnsan, bir bayram üstü de Halis Kökten’i hatırlamaz, resepsiyonlara davet etmez mi diyor da başka şey demiyor Halis Kökten!
Hele de siyasetçilere?
Bugüne kadar siyasetin önünü açtıklarını bir bir sayıyor.. Sonra, beni engellediler, bu dönem siyasete giremedim diyor..
Dünü ve bugünü iyi anlamak için Halis Kökten’i iyi dinlemek, gerek,..
Bir çay içimi de olsa, eski Din dersi öğretmenliği, belediye meclis üyeliği ve Hatta Kral Albert 2’yi Schaerbeek’e davet ettiği günlere gittik..
Hoş bir sohbet oldu ya..
Siyaset mi?
Konuşmasak olmazdı!
Ona kitaplarımdan, “Kırmızı-Beyaz, İz Bırakanlar, Adresine Yazılar ile Hakikatin Peşinde bir Ömür”ü armağan ettim.. Ayrıldık..
