Sevgili okurlar,
Bir “Corona”(Korona) türküsüdür, tutturduk gidiyoruz!
O şarkıdaki gibi “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete!”
Düşünmesi bile insanı alabora ediyor..
Televizyonlarda gördünüz..Bir Alman Ailenin evladı, ders çalışıyor..Çocuk ya bu, babasına sormadan edemiyor:
“Baba,madem kıyamet kopacak, ben neden ders çalışıyorum?”
Bence, coronalı günlerin en güzel sorusu bu?
Babanın cevabını biliyor musunuz?
“Öyle ya oğlu, bilgili olarak ölürsün!”
Bilgili olarak ölmek!?
***
Sevgili okurlar,
Avrupa’da yavaş,yavaş corona yasakları gevşetilmeye başlandı.. Corona virüsünün yayılışı bir bakıma kontrol altına alındı gibi..
Dün itibarı ile Belçika’da ölümlerin sayısı 2 Bin 35 idi.. Ülkede 22 Bin 194 kişi coronaya yakalandı. Halen 16 Bin 2 kişi kontrol altında, 4 Bin 157 kişi taburcu edildi, Bin 380 kişi daha toplam rakama eklendi.. Son 24 saat içinde ise 403 kişi öldü.
Elbette Belçika ile Türkiye’yi kıyaslama yapacak değiliz..
Bir kere Belçika nire, Türkiye nire?
Bir tarafta yaşlı nüfus,bir tarafta genç nüfus..
Bir tarafta farklı bir nüfus aidiyeti, beri tarafta dünyanın hemen her ülkesinden Belçika’da yaşayanlar..
Eee sağlık şartları da söz konusu,hele ki sağlık bütçesi ve siyasi kararlılık..
Bütün bunları torbaya koyarak düşünmek ve öyle karar vermek gerek..
İşte bu dilim içinde vefat eden Türklerin sayısı da 15,olarak açıklandı..
Şimdi Belçika’da bir de siyasi duruma bakalım:
Ülke monarşi ile yönetiliyor..Yani ülkede bir Kraliyet Ailesi ve altında federatif bir yapı..Meclisleri,senatosu ile Belçika, karmaşık siyasi yapısı ile insanı hayrete düşürüyor..
Ülkede 26 Mayıs 2019 tarihinde Federal seçimler yapıldı.. Hala hükümet kurulamamıştı.. Corona virüsü salgını nedeni ile Kral Philippe devreye girdi ve bir kesim siyasi partileri ikna etti..Ülkede bir “coronavirüs hükümeti” kuruldu..
Bu oluşuma, Flaman Milliyetçi Cephe(N-VA), Flaman Sosyalist Parti (SP.A) ile Emek Partisi (PTB) destek vermedi..
Diğer 9 siyasi partinin güvenoyu ile ülkede üç aylık bir azınlık hükümeti kuruldu..
Hükümetin önceliğinde ise “Corona virüsü”(Covid 19) salgını var..
Şu ana kadar olumsuz bir durum yok..Diğer Avrupa Birliği ülkeleri gibi Belçika’da salgın hastalığı takipte..
Ülkede bugün itibari ile yasaklarda bazı gevşetmelerde bulunuldu.. Ailelerin sokağa çıkmasında 0-5 Yaş grubu ile 65 Yaş üstü kısmen serbest bırakıldı..
Parklarda hamileler, engelliler, yaşlılar banklarda oturabilecekler.. Diğerleri ise cezaya tabi..
Büyük bir işsizlik başvurusu nedeni ile ücretlerin ödenmesine çalışılıyor..Bunun 10 Nisan’a kadar sürebileceği belirtildi..
Ayrıca kepenk kapatanların müracaatları ile başvurular alınmaya başlandı.. Bu başvurular internet ortamından yapılıyor..
Bakalım önümüzdeki günlerde ne tür tedbirlerle karşılaşacağız?
***
Sevgili okurlar,
Federatif yapı içinde Belçika’da, dört hükümet ve bunlara bağlı olarak kültür bölgeleri yetki dağılımı da var..
1 Federal, 3 bölge hükümeti ve en altta özerk belediye yönetimleri mevcut..
-Walon bölgesi, bir başbakan 7 bakan, toplam 8 siyasetçi,
-Flaman hükümeti, bir başbakan, 9 bakan toplam 10 siyasetçi,
-Brüksel hükümeti 1 başbakan, 8 bakan toplam 9 siyasetçi,
-Federal hükümet, 1 başbakan, 12 bakan toplam 13 siyasetçiyi içeriyor.
Bütün bu yönetim biçimi içinde oluşturulan Ulusal Konsey(Kriz Masası)
6 Uzman,10 kişilik eksper grubundan oluşuyor.
Kısacası ülkeyi, bu kriz döneminden çıkarmak için 40 bakan, 6 kişilik uzman ekibe eklenen 10 eksper ile toplam sayı 56 oluşuyor..
Her şeye, monarşi yönetiminin varlığına rağmen, Belçika’da sandık, demokrasi ülkenin olmazsa,olmasını teşkil ediyor..
Öyle seçilmemiş,atanmışlara ne siyaset,ne ülke teslim ediliyor..Bu yolda en büyük birleştirici güç,Kral ve Kraliçe olarak öne çıksa da,” ülkenin derin bir uzlaşma kültürü, çözümün anahtarı” olarak öne çıkıyor..
***
Sevgili okurlar,
Türkiye’de fazla geriye gitmeden, şu coronalı günlerde bile, sistemin çarpıklığı gün yüzüne yansıdı!..
Artık bu sistemde, inat etmenin âlemi yok!
“Atanmışlarla, tek adam” ile ülkenin nereye geldiği açık ve net görülüyor..
“Kaynaklarını hovardaca harcamış, fabrikalarını elden çıkarmış, ülkenin zenginliğini, rant uğruna betona yatırmış, insanını ayrıştırmış, siyasi hırstan bir türlü kurtulamamış bir ülkenin geleceği “ne olur ki?
Şurada bir “sağlık maskesini” bile doğru dürüst dağıtamayanların, “insanına vaat ettiği parayı düzgün, eşit ve adil dağıtması” mümkün müdür?
Bir “umre” sonrası, ülkenin her yanına bulaştırılan “corona salgını” sırasında yaşanılanlar, tartışılanlar, öncelikler, ötelenenler, inatlar, klikler, sen, ben ayrımı hepimizi düşündürmeli?
Türkiye,kimsenin babasının çiftliği değildir!?
Şurada, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve diğer bayramlar yaklaşırken, artık elimizi vicdanımıza koyup, bu ülkenin geleceği, selameti için birlik ve beraberlik yaparak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin saygınlığını, siyasetçinin itibarını tekrar tesis etmeliyiz..
Türkiye çok zor günleri aştı, buralara geldi..Tüm yetkileri verdiklerimiz,bu yetkileri ağızlarına, gözlerine bulaştırdıkları gibi ülkeyi gerdiler, ayrıştırdılar, ötekileştirdiler..
İşte,” bir yardım kampanyasında bile birliktelik” sağlayamadık?
Acı ama gerçek bu,” bir yardım kampanyasında” bile uzlaşamadık?
Nedendir?
Her fikrini söyleyeni “tu-kaka” etmenin, hapishanelere göndermenin, tazminat davaları ile korkutmanın, kime ne yararı var?
Kaldı ki, hapishaneleri boşaltmaya çalıştığınız şu günlerde, hala küçük eleştirilere tahammülsüzlük nedendir?
Lütfen empati yaparak, bir yerden başlayınız!..
Birlik ve beraberlik fırsatlarını hep kaçırdınız!?..
Bu önümüzdeki,” milli ve dini bayramlar arifesinde”, bunları fırsata dönüştürelim, “ülkemizin birliği, dirliği, refahı, geleceği için hep beraber hürriyet meşalesini” birlikte taşıyalım!..
Davullar gümbür, gümbür, bu birliktelik, bu beraberlik için vursun, türküler, şarkılar bu anlamlı barışma için söylensin..
Ülkeyi, insanımızı gelin birlikte sevelim, kucaklayalım, mutlu yarınlara taşıyalım..
Şurada yapılanlar ile “maskelerin nasıl düştüğünü”, artık sağır sultan bile görüyor..
Yanlışta inat etmenin, bu ülkeye, insanına ne faydası var?
Sağlıklı günlerin bereketi üzerinize olsun!
Yusuf Cinal yazıyor/8 Nisan 2020/Brüksel, www.bizimsakarya.com.tr
Karikatürler:Yasin Halaç