“Osmanlılar, Orta Asya’dan geldikleri zaman, birlikte getirmiş oldukları DİL’i saklayabilselerdi ve UYGARLIK alanındaki ilerlemeleri ölçüsünde dilin GELİŞİMİ’ni yine Türkçe içinde aramış olsaydılar, şimdi kendilerine pek büyük teşekkürler ederdik.” – Ahmet Mithat
Avrupalı Türklerin en çok konuştuğu konuların başında ANADİLİMİZ TÜRKÇE geliyor. Maalesef okullar da son yıllarda TÜRKÇE anadili derslerine katılım Almanya genelinde hızlı bir düşüş içinde.
Katılımdaki düşüşü önlemek için yüzlerce toplantılar yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor, edilecek.
Güzel TÜRKÇEMİZ için gönüllü çalışmalar yapan kişi, kurum, kuruluş, ve eğitimcilere ayırım yapmadan gönül dolusu teşekkürü bir borç biliyorum.
Gelelim asıl söylemek istediklerime!..
Söz konusu TÜRKÇE olduğunda; herkes konuşuyor, yazıyor, atıyor ve tutuyor. Ancak hep belirli kişiler!..
Ne acıdır kii BAYRAĞI daha ileriye taşıyacak yeni gönüllü insanlar piyasa da yoklar. Neden hep aynı simalar ve isimler?!..
Gerçekten geriden gelenler yok mu?!
Ya da eski kişilerden yeni isimlere fırsat mı yok?!..
Neden ve niçin YOK!?
Oysa Almanya’da yeterince gençliğimiz var!..
Her fırsatta TÜRK olduklarını göğüslerini gere gere ve de gururla ifade ediyorlar. Peki TÜRKÇE onların anadili değil mi? TÜRKÇE’yi sevmiyorlar mı?!
Elbette TÜRKÇE’yi benimsiyorlar ve de seviyorlar. Madem öyleyse neden SORUMLULUK almıyorlar?!..
Benim kanaatimce KÖŞE BAŞLARINI TUTAN eski isimlerden onlara fırsat yok!..
YETERİNCE NUTUK DİNLEDİK
Baştan da söyledik en çok konuşulan konulardan birisi TÜRKÇE…
Ammaa ne konuşulduysa ne yapıldıysa bir türlü KATILIM SAYISI istenilen düzeyde değil. Bir KIPIRDAMA dahi yok!..
Kısca söylemek gerekirse; “LAF ÇOK, İCRAAT YOK”
Yani yeterince NUTUK dinledik. Bırakın AY, GÜN ve SAATİ kaybedecek DAKİKAMIZ bile yok!..
Zaman NUTUK veya kısır ÇEKİŞMELERLE kaybedilecek zaman değil!..
Bu konuda hem GENÇLİĞE yatırım yapmalıyız hem de İŞ BİRLİĞİ ŞART!..
Yoksaaa nutukla zaman kaybeden bizleri TARİH AFFETMEYECEK!..
KONSOLOSLUKTA ÖRNEK POROJE
Tabi ki herşeyi de VATANDAŞ’tan beklememek gerek!.. Devletimiz de İNİSİYATİF almalı. Vee devletimizin Avrupalı Türkler’e HİZMET etsin diye gönderdiği yetkililerden de SOMUT İCRAATLAR bekliyoruz.
Bu işler öyle ZİYARETLER’le olacak işler değil!.. Gelinen noktada bunu bizzat gördük ve yaşadık!..
Türkçe derslerine katılıma İVME kazandıracak eylemler gerekli!…
Geçen hafta ESSEN BAŞKONSOLOSLUĞU’na gittiğimde bu doğrultuda atılan bir adımı gördüm!.. İşte böyle olmalı!..
Neydi bu eylem?!
Türkçe derslerine katılımı teşvik edecek bir ANONS. Hem Türkçe hem de Almanca. Sordum ve geriye olumlu dönüşler olduğunu öğrendim. Ziyadesiyle memnun oldum.
Hiç bir MADDİ KÜLFETİ olmayan bir eylem ya da bir KIVILCIM’dı bu. Avrupalı Türklerin beklediği şeylerden birisiydi. Umarım buna benzer gerekli adımlar atılır!..
Avrupa’ya gönderilen konsolosluk ve ataşelik görevlilerinin işi sadece NOTERLİK olmamalı!..
Almanya’daki 14 Türk temsilciliğinden 2021 ve 2022 yılında Türkçe’yi ŞAHLANDIRACAK önemli projeler bekliyorum.
Buradan İLAN ediyorum ki; bu işin gönüllü TAKİPÇİSİYİM!..
SIRA CAMİİLER DE!
Eveettt gelelim işin en can alıcı noktasına. Almanya’da yaklaşık 2 bin 500 Türk Camisi var!..
DİTİB’in din görevlileri Türkiye’den geliyorlar. Diğerleri kendi imamlarını kendileri yetiştiriyorlar.
Kendi anadili TÜRKÇE’yi konuşamayan bir çocuğa nasıl dinini öğreteceksiniz!..
Tamam DUA’lar Arapça ammaaa TEMEL DİNİ BİLGİLER’i vermek için TÜRKÇE konuşmaya mecbursunuz!.. Türkiye’den gelen din görevlileri de Almanca bilmediğine göre imam ile öğrenci nasıl DİYALOG kuracak?!..
Yoksa YEMİNLİ TERCÜMAN’mı kullanacaklar?!..
Unutulmamalı kii; bugün DİL’ini unutan yarın öbür gün DİN’ini de unutur!..
İşte bu yüzden camilere çok önemli GÖREVLER düşüyor!..
En azından AY’da bir kez anadilimiz Türkçe HUTBE ve VAAZ konusu olmalıdır!..
Eğer camiler bu konuda üzerine düşen görevleri yapmazlarsa çok büyük bir VEBAL altında kalacaktır ve yavaş yavaş boşalacaktır!..
Son olarak;
“ANA DİLİM
Ata sesim
Bu koskoca dünya da
Beni sen TÜRK edensin”
Tevfik Kara yazıyor