Sevgili okurlar,
Bugün 10 Kasım 2022..
Elbette bu tarih Türk Milleti için büyük bir anlam ifade ediyor?
Neden mi?
Bir Türk olarak,”nedenini bilmeme” gibi bir lüksümüz mü var?
Şöyle, tarihi bir karıştır?
Osmanlı’nın işgal yıllarına git!
İstanbul’da bir yiğit, bir Alperen, bir Kocatürk çıkıp
”Geldikleri gibi giderler” diyebiliyorsa, güvendiği bir yerler, dağlar olmalı değil mi?
84 YIL GEÇTİ!
İşte, bir avuç yiğit arkadaşı ile birlikte Samsun’a hareket eden ve Samsun’da, o güvendiği dağlar, yani Türk Milleti ile buluşan Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kalbimize gümdüğümüz, aramızdan hiç ayrılmadığı, onunla yatıp, onunla kalktığımız bir 84 Yıl geçti..
19 Mayıs 1919 Tarihinde Samsun’da yakılan o meşale, Anadolu’yu dolaştı, ışık saçtı ve Milletimizin bir başka uykudan uyandırılmasına vesile oldu..
Apoletlerini söküp, askeri elbisesini bir kenara koyarak, Türk Milleti’ne rehber olan, bu eşsiz kahraman mavi gözlü, sarı saçlı Türk, önce Milleti ikna etti ve sonra gerekeni, Milleti ile birlikte yaptı..
ATATÜRK KALBİMİZDE!
“Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar” marşları ile yollara düştük, düşmanı adım, adım kovaladık ve yurttan attık..
“İzmir’in dağlarında çiçekler açar” diye, bugün hala söylüyor, söyleyebiliyorsak, bunu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile Türk Milleti’ne borçluyuz!
O kısa geçiş döneminden sonra, Milletin kör talihini yenmek için hayata soktuğu yenilikler, bugün bile herşeye değer olarak görülüyorsa, söylenecek ne var ki?
Atatürk biziz!
Atatürk içimizde!
Atatürk kalbimizde!
Atatürk yanıbaşımızda!
KAHRAMANLARIN HEYKELİ DİMKİLİR!
Türk Milleti, işte bu eşsiz komutan, emsalsiz lider ve kahramanın heykellerini dikti, marşlarla yollara döküldü, fabrikalar inşa etti, yollar, köprüler yaptı, okullar kurdu ve o yoksul, işgal günlerini geride bıraktı..
Atatürk, öyle heykelleri koftiden dikilen bir lider değildir!..
Öyle olsa, Türk Milleti, ülkenin her yanına, dağına, taşına “Atatürk” adını yazar mıydı?
Dün Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini, sarsılmaz bir bağ ile atan gücün adı; Atatürk’tür!
İRAN AYNASINA BAK?
Bunu anlamayanlara, anlatmaya devam edeceğiz!
Bunu anlamak, anlatmak için çok uzağa gitmek gerekmez?
Bakınız, İran’da “Molla rejiminden” soluk alamayanlar, sokaklara dökülüp, “kızlı – erkekli kucaklaşıyor, el, ele tutuşuyor, özgürlüklerini, her türlü baskıya, şiddete rağmen alabildiğince yaşamanın sevinci içinde, kavuklar deviriyor”, bu çağdışı rejime karşı dikleniyor..
Dahası!
BİR DEVRİN BORCUNU ÖDEDİ!
Bir devrin borcunu ödeyen, düşmana haddini bildiren bu eşsiz komutan, lider için 10 Kasımlar bizim için elbette önemli..
“Bu günler bizim için yas günleri” değil, “birlik, beraberlik, kenetlenme, iri, diri, bir” olma günleridir..
Elbette Atatürk’ü anacağız, unutmayacağız!
Onun izinde, gösterdiği hedefe “takiyesiz” yürüyeceğiz..
Alabildiğince özgür, bağımsız bir karakterin ihtişamı ile daima ileriye bakacağız..
ATATÜRK YOLU?
22 Eylül 1924 Tarihinde tekrar Samsun’da olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ”Dünyada her şey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için, en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir” diyerek, Türk Milleti’ne bir başka pencereden, yeni ufuklar açmasını bilmiştir..
Türk Milleti’ni dünya sahnesine çıkaran, bu eşsiz komutan, lider için 10 Kasımlarda, elbette yapacağımız tek şey, “ona saygı ve minnettarlığımızı bildirmek, ilke ve devrimlerine sahip çıkmak” olacaktır..
YÜZYILIN DAHİSİ!
“Siz ancak heykeller dikersiniz” diyenlere bile, bıraktığı o büyük miras ve “en büyük eserim” dediği “Cumhuriyet rejimi” herşeyi anlatmıyor mu?
Yazımı zamanın İngiltere Başbakanı D.Loyd George’nin şu sözleri ile sonlandırıyorum:
“Yüzyıllar, nadir olarak dahi yetiştirir..Şu talihsizliğe bakın ki, o büyük dahi çağımızda Türk Milleti’ne nasip oldu ve karşımıza çıktı.”
Ruhu şad olsun!
Biz Atatürk’ü çok seviyoruz!
Yusuf Cinal yazıyor, 10 Kasım 2022 Brüksel
